Son zamanlarda ülkenin gündemi kayyumlar ve belediyelerin terörle ilişkisi iken, AK Parti Iğdır İl Başkanlığına yapılan saldırı girişiminin gerçekten üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bir olay olduğuna inanıyorum.
Olaydan kısa bir süre sonra AK Parti İl binasının bulunduğu sokağa gittim.
Daha bina görevlisi kırılan camları yerden temizliyordu. Olay hakkında kendime göre değerlendirmede bulundum ve şu kanıya vardım: Bu olay öyle hesapsız kitapsız bir saldırı değildi.
Kim ne derse desin, bu saldırı planlı, programlı bir saldırıdır.
Bakın!...
Saldırgan, A giriş kapısını X-ray cihazı veya güvenlik olabilir düşüncesiyle tercih etmemiş.
Adam önceden plan yapmış. Kim bilir belki keşif de yapmıştır.
Bir düşünelim…
Bilmeyen bir kişi B kapısında gelecek.(!) İl binasının olduğu bölüme geçmek için ara kapısını bulacak ve o kapıyı açıp il Başkanlığının olduğu bölüme geçmek için kapıyı zorlarken, görevli polis müdahale edip saldırganı etkisiz hale getirecek.
Bunun masumane bir olay olduğunu düşünmek bana göre saflıktır.
Ancak umarım Emniyet Teşkilatımız, bütün olasılıkları düşünmüş ve değerlendirmelerini ona göre yapmıştır.
OLAYDAN SONRAKİ TEPKİLERİN DEĞERLENDİRMESİ
Olay duyulduktan sonra önce partililer ve ilçe teşkilatları, İl Başkanlıklarına yapılan saldırıyı yüksek sesle kındılar.
Merkez İlçe, Tuzluca İlçe Teşkilatı, Aralık İlçe Teşkilatı ve belediye başkanı Mustafa Güzelkaya ve Karakoyunlu İlçe teşkilatı, taraftarları ile birlikte canı gönülden İl Başkanlıklarının binasına saldırıyı kınadılar.
Saldırganı ve arkasında kim varsa lanetlediler.
Teröre, terörün arkasında duranlara adeta meydan okudular. Özellikle Iğdır’da insanların birlik beraberliğini bozmak isteyenler varsa bunu asla başaramayacaklarını bir ağızdan haykırdılar.
Siyasi partiler gelip geçicidir.
Aralık Belediye başkanı Mustafa Güzelkaya, “Partimiz bizim namusumuzdur. Ona dil uzatmaz, laf söyletmeyiz” diyerek saldırgana ve arkasında kim varsa hepsine meydan okudu.
Iğdır hassas bir yerdir. Milleti birbirine düşürüp, parti, dernek gibi önemli yerlere saldırı yanlıştır.
Bunu düşünüp hayata geçirmek ve kendilerini gizlemek isteyenler mutlaka bir gün ortaya çıkar ve bunun altından kalkamazlar.
