Bir otomobil motorunun ürettiği güç, belirli araçlar sayesinde dönüş oranı dönüştürülerek aracın tekerleklerine iletilir. Gerçekleştirilen bu aktarımla beraber tekerlekler çalışmaya başlar ve bunun sonucun da araç hareket eder. Araç çekiş sistemlerinin çeşitli olduğu bilinmektedir. Çekiş sistemlerinin birden fazla oluşu ise kafa karışıklığına neden olur. Araçların modeline ve markalarına göre değişiklik gösteren araç çekiş sistemleri, çalışma prensiplerine göre sınıflandırılır. Bu kapsamda RWD’nin ne anlama geldiği merak edilmektedir.
RWD nedir?
Otomobiller kolayca ulaşım sağlamaya yararken, aynı zamanda nasıl gittiğiyle de tanımlanırlar. Bazı araçlar dengeli ve sakin bir sürüş deneyimi sunarken, bazıları ise viraj dönerken gücünü hissettirmeyi amaçlar. Bu işlevleri gerçekleştiren çoğu zaman çekiş sistemleridir.RWD sistemi, klasik araçlardan spor modellere kadar pek çok modelde kullanılan ve sürüş deneyimini doğrudan etkileyen bir otomobil teknolojisidir. RWD açılımı İngilizce "Rear Wheel Drive" ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçe anlamı ise "Arkadan İtiş" olarak ifade edilir. RWD sisteminde aracın motor gücü arka tekerleklere iletilir. Bu esnada ön tekerlekler yönlendirme işlevi sağlar. Dolayısıyla arka tekerleklerin aracı hareket ettirdiği söylenebilir. RWD çekiş gücü çoğunlukla spor araçlarda, lüks sedanlarda ve arka motorlu klasik araçlarda kullanılır.RWD ne anlama gelir?
RWD, iki tekerlekten oluşan çekiş sistemlerinden biri olarak öne çıkar. RWD anlamı temel olarak motor gücünün yalnızca arka tekerleklere iletilmesidir. Otomobilin hareketi bu tekerleklerle sağlanır. Bu sistem önden çekişli yani FWD tipinin tam tersi olarak tanımlanır. Bilindiği üzere FWD'de güç sadece ön tekerleklere iletilir.Arkadan itiş gücü, araç tarihinde oldukça köklü bir geçmişe sahiptir. Bilhassa yüksek performanslı araçlarda, lüks sedanlarda, spor araçlarda ve bazı kamyonetler türlerinde sıklıkla tercih edilir. Bunun sebepleri arasında daha sportif sürüş deneyimi, ağırlık dağılımının dengesi ve üstün hızlanma görevi bulunur.RWD sistemi söz konusu olduğunda bazı dezavantajlarından bahsetmek de mümkündür. Bilhassa kaygan zeminlerdeki sürüş esnasında arka tekerleklerin çekişi kaybetme olasılığı diğerlerine göre daha fazladır. Dolayısıyla aracın kontrolünü zorlaştırdığı için daha dikkatli bir sürüş gerektirir. Bununla beraber tahrik mili iç mekanda hafif bir alan kaybı yaratır. Üretim maliyetleri ise önden çekişli araçlarla kıyaslandığında daha fazladır. MYNET