Bahar mevsimi geliyor. Baharla birlikte doğanın canlılığı insana yansır. Ne var ki, yaşadığımız coğrafyadaki toplum, bir ulusu temsil etmekten çok, her gün biraz daha büyüyen karmaşık bir kalabalık...
Dolaysıyla sevinçte, tasada ortak olması gereken bir toplum olmayı beceremedik. Cumhuriyetin yüzüncü yılında bu durum devam etti.
Cumhuriyetin ilk yılına "Yurtta barış dünyada barış" sloganıyla çıkan, bağımsız laik Türkiye Cumhuriyeti, bunca yıllar boyunca öylesine yıprandı ki, yer üstü ve yer altı servetlerimiz emperyalist ülkelere verildi.
Doğadaki çevre dengemiz bozuldu. Ormanlarımız, akarsularımız, denizlerimiz giderek çok uluslu sermaye tarafından işgal edildi. Şimdi aynı güçlerin gözü yer altı servetlerimizde.
Kısacası ne kadar değerli yerlerimiz varsa onlarda diyebiliriz.