Bülbülü altın kafese koysanız yine de “ah vatanım” der…
Memleketin her karış toprağı başımız üstüne. Doğduğumuz yer kadar doyduğumuz yerlere de eyvallah…
Gel gör ki, memleketin toprağı bam başka. Ülkemizde bir numaraya yerleşen kaysımız, ağ almamız ve daha bir çok tarım ürünlerimiz unutulur mu?
Ömrümün yarısına yakını Iğdır’da geçti. Bir ayağım memlekette. Orada olmadığıma bakmayın, aklımız kalbimiz hep orda. En unutulmaz anılar insanın köyünde ana toprağındaki anılarıdır.
Üstüne basıp geçtiğiniz o toprakların yıkılıp yerine kocaman beton binaların altında unutulmaz anılar yatıyor. O yüzden benim bayramlarım Iğdır’da kaldı.
Gurbette yaşayan, kalbi Iğdır’da atan her Iğdırlı böyledir. Iğdır’ın sahibi yalnızca orda yaşayanlar değildir. Iğdır, sadece Iğdır’dan da ibaret değildir. Orası yüzölçümünden daha büyüktür. Atamızdan yadigardır. Memleketlerin ruhu vardır. Iğdır’ın ruhu Orta Asya’dır, Oğuz elidir, Azerbaycan’dır. Toprağı, havası, suyu, insanı güzeldir.
Sözün özü Iğdır bizim kimliğimizdir. İnsana adından önce “nerelisin” memleketini soruyorlar. Gururla cevap veriyoruz: ”IĞDIRLIYIM”
Unutmuyalım ki, gurbette yaşayan yüz binlerce hemşehrilerimiz buranın rozetini gururla taşıyor…