Her mesleğe saygım var. Hele tıp dalında hizmet verenlere daha çok saygılıyım. Bir doktorun nasıl yetiştiğini ancak onun ailesi bilir. Bende bir doktor babası olarak doktorun ne zorluklar çekerek yetiştiğinin bizzat şahidiyim.
Ancak her ne görev yaparsan yap, asla kendini bulunmaz, olağanüstü biri görmeyeceksin. Eğer mesleğini sevmiyorsan, istifa edip yapmayacaksın.
Geçenlerde hanım rahatsızlandı. Iğdır Devlet hastanesi kardiyoloji polikliniğine başvurduk. Uzman Doktor Engin Dondurmacı beyin polikliniğinde muayene olacaktık. Daha doğrusu yaptırdığımız tahlillerin sonucunu göstermek için kapıda beklemeye başladık. Kapıda bekleyen bayağı hasta vardı. Ancak bir sıra, bir nizam intizam yoktu. Kapıda görevliye elimizde bulunan tahlil evraklarını uzatarak bizi de sıraya alın dedik. Kapıda görevli, “Bekleyin, bir ara sizi alacağız” diyerek bizi savuşturdu. Biz beklemeye başladık ama gelen kapıyı zorluyor, içeri dalan dalana. Durum böyle olunca ben başhekime giderek durumu anlattım. Başhekimde bize yardımcı olsun diye bir eleman gönderdi. Bu elemanın gelmesiyle Dr. Engin Dondurmacı sesini yükselterek, “Allah benim belamı versin. Ben neden buraya geldim. Ben niye doktor oldum” kendi kendine konuşup, bağırıp çağırırken, ben “Doktor bey, bizim oğlumuzda doktor”, hanımı göstererek “Bak bu bayanda bir doktor annesi” dedim. Adeta kendinden geçen bu doktorumuzun tavrını görünce artık buna muayene olunmaz diyerek biz hastaneyi terk ettik. Geldik aradan birkaç gün geçti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine giderek muayenemizi olduk.
Biz hastaların doktora gittiğinde doktora güvenmesi gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde doktor hastaya güven vermezse onu zor iyileştireceğine inanıyoruz. Birde bir insan ne iş yaparsa yapsın, işinden memnun değilse, o işi yapmayacak…
Evet bugün yine bir yakınımız rahatsızdı. Sabah acil servise gitmişti. Bende bir uğrayayım dedim. Tatil günü olmasından dolayı bayağı kalabalıktı. Yaklaşık iki saat hastaları ve onları muayene eden Dr. Mehmet Ali Mete’yi izledim. Her hasta ile ayrı ilgilenmesi, hastaların durumlarının düzelmesi için canla başla çaba sarf etmesi beni duygulandırdı. Yanına gittim ve “Doktor bey, kusura bakmayın adınızı öğrenmek istiyorum” dedim. “Ne yapacaksın?” deyince kendimi tanıttım. Oğlumun, yeğenlerimin ve çevremde oldukça fazla doktorun olduğunu, kendisinin özverili çalışmasından tebrik ettiğimi söyledim.
Iğdır Devlet hastanesinde görev yapan iki doktorun tavrı beni çok etkilediği için kamuoyuna duyurmaya gerek duydum.
Aslında doktorlara saldırıları en çok kınayan, onların ne zor şartlarda yetiştiğini bilen birisi olarak doktorunda hastaya davranışlarındaki olumsuzlukları kabul etmem mümkün değil. Dr. Engin Dondurmacı’nın hastalara davrandığı gibi benim oğlum hastalarına davranırsa inanın onun yakasını yırtarım. Ona oğlum doktorluk yapmak istemiyorsan istifa et gel otur evinde derdim.