31 Mart’a şunun şurasında sayılı günler kaldı.
AK Parti’de işler yolunda gidiyor ancak kafamı karıştıran bazı konular hakkında insanlarımızı bilgilendirmenin benim mesleki görevim olduğunu düşünüyorum.
31 Mart 2009’da toplam 19 bin oya karşılık o zaman BDP’in 13 bin oyuna belediye kayıp edilmişti. Seçimden hemen sonra üzülmeler bir fayda etmedi.
O tarihte seçimin kaybedilmesinde SOROS’un parmağı var deniyordu.
O günler bazı hafızalarda unutulsa da bazı beyinlerde tazeliğini koruyor.
O günlerde de kazanılması kolay olan seçim kaybedildi. Seçim sonrası ne desen fayda etmemişti.
Seçimi kaybettikten sonra ne yaparsan yap artık kazanan “Atı alıp Üsküdar’ı geçmişti”…
Şimdi gelelim günümüzdeki seçime. Ben şahsen bu seçimin kazanılmasını zor görmüyorum. Bu seçim kazanılacak. Ancak bu neyin nesi?
Sahte hesaplardan her gün bir Cumhur ittifakı taraftarına, İl başkanına, Milletvekiline, hatta ilin valisine iftira ediliyor.
Peki bunu yapanlar kimler acaba? Muhalif taraftan mı? Halkın içinden birileri mi? Kim bunlar?
Bunu zaman gösterecek. Zaman gösterecek ama o zamanda iş işten geçmiş olacak.
Ben başta söyledim. Bunlar neden oluyor?
Bu saldırılar bir Soros projesi dedim. Soros projesi hakkında biraz bilgi vermek isterim.
Soros, bir bölgede gerçekleştirmek istenen projeleri alır ve uygulamaya koyar. Tabi bunu bir belli bir bedel karşılığı alır. Uygulamayı hayata geçirirken de bölgeden eleman ayarlar. O bölgenin insanları da uyutulur.
İşte tam da bizim günümüzde olduğu gibi.
Önce bir algıyla AK Parti il başkanına sosyal medyada saldırı yapıldı.
O yetmedi onun üzerinden herkes tarafından sevilen milletvekilimiz Cantürk Alagöz’e olmadık iftiralarla yüklenmeye başlandı.
O yetmiyormuş gibi geldiği günden beri gecesini gündüzüne katarak Iğdır’a hizmet için çalışan Valimiz Ercan Turan’a sosyal medyada mesnetsiz saldırılar yapılıyor.
Bütün olanları günlerce sessizce takip ediyorum. Hatta beni bile alakası olmayan sözlerle itham ettiklerini tebessümle izliyorum. O yazanları aşağı yukarı biliyorum desem yeridir.
Kendimle ilgili tamamen yalan ve alakası olmayan ithamlar hakkında bilgi vermek istiyorum. Önceki yazımda da belirtmiştim.
Karakoyunluların Iğdır’da 2 binden fazla seçmeni var. Her dönem belediye meclisine mutlaka Karakoyunlu bir temsilci alınır. Geçmiş dönemlerde alınan arkadaşlar ve Iğdır’da yaşayan Karakoyunlulu kanaat önderi arkadaşlar olarak toplandık. Belediye meclisine bir kişi verelim dedik. Başka bir arkadaşa teklif götürdük. O kabul etmedi. Bir diğer arkadaşa teklif götürdük, o da kabul etmedi. Sonuçta bana teklif geldi. Bende kabul etmeyince bana yüklendiler ve “Her dönemde sen başkalarını öneriyorsun. Bu dönemde sen olacaksın!” deyince ben de artık reddedemedim.
Neyse ki, kontenjana koyuldum. İkide bir sahte hesaplardan benimle ilgili yapılan yayınların yanlış ve haksız olduğunu belirtmek istiyorum.
Ak Parti, 2002 yılında kuruldu ve iktidar oldu. O günden beri il başkanları oldu.
Bu il başkanlarının yaptığı bir sürü uygulamalardan beğenmediklerimiz oldu.
Birimizin sesi çıktı mı? Neden şimdi silahşörlük yapanlar, o zaman dilinizi yutmuştunuz. Bir gecede Milli Eğitim’de onlarca okul müdürlerinin görevine son verildi. Yerlerine yeni mezun hiç hak etmeyen öğretmenler atandı ama kimseden ses çıkmadı.
Nedir bu gürültü patırtı?
El insaf!!!
Seçim kurulu bir karar veriyor, Cantürk Alagöz yaptı deniyor. İl Seçim bu kararın aksine karar veriyor yine Cantürk yaptı diyorsunuz.
Peki bunu yapanlara kim dur diyecek? Onu söyleyeyim. Bütün bunlara sağduyulu Iğdır’ı seven Iğdır aşığı seçmen dur diyecek.
Hakarete, iftiraya uğrayanlar bunlara 31 Mart akşamı öyle bir cevap verecek ki!
Sesleri taa Fransa’dan gelecek.
Soros derken, kim Soros’u harekata geçiriyor onu da bilmek lazım.
Ermeni diasporası hiç boş durur mu sizce?