Beşöyür: Şuursuzca, önünü arkasını düşünmeden hareket eden; yaptığı işin nereye varacağını hesap etmeden, sonucun nelere mal olacağını düşünmeden sorumsuzca davranan.
Bu konuda atasözlerimiz de vardır.
“ Oğul oğul olsa neyniyer dede malını, oğul beşöyür olsa gene neyniyer dede malını.”
Bunun örneklerini çok gördük ve duyduk.
Tabii ki çoğunu dıştan bakıp değerlendirerek.
Temeldeki sebepleri araştırmadan “ Beşöyür “ damgasını vurmak ???
Düşünün bir baba gecesini gündüzüne katarak çalışır, kazanır.
Kazandıkça da
“ Uşaxların dal gününe ( geleceğine) yığıram“ yani bütün yatırımım çocuklarım için, der.
Topladıkça toplar.
Ama bazan çocuklarımızın geleceğini hazırlıyoruz diye, çocukluğunu gençliğini, yaşamasına fırsat vermiyoruz, kısıtladıkça kısıtlıyoruz.
Burda har vurup harman savunmasını kast etmiyorum.
Her şeyi dolu dolu yaşayıp da doyumsuz olan, daha fazlasını isteyen çocuklarımız da az değil.
Rahmetli babaannem derdi ” Ezizim, eziz , terbiyesi özünnen daha eziz.”
Fazla şımartarak, çocuğun;
“ Dediyim dedik, çaldığım düdük” başına buyruk, elindekinin kıymetini bilmeden, karşısındakinin haklarına saygı göstermeden, “dünya benim etrafımda dönüyor “ mantığıyla büyütülmesi, çocuktur deyip, yaptığı her yanlışa göz yumulması, hatta bazan alkışlanıp gülünmesi…
Her anne baba imkanları ölçüsünde çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek ister.
Maalesef hayat şartları buna her zaman izin vermez.
Bir anne , babayı en çok üzen çocuğunun karşısında çaresiz kalmaktır.
Bir çocuğu da en çok yaralayan annesi babası tarafından sevgisiz, ilgisiz bırakılmaktır.
Bazan dünya telaşesine düşer, çocuklarımızı ihmal ederiz.
Yarınlarını yapalım derken bu günlerinde bazı şeylerden mahrum bırakırız.
En kötüsü sevgimizden mahrum bırakırız.
Onunda bir birey olduğunu unutarak;
—Uşaxsan sesiyi kes !
Sorduğu soruları geçiştirerek
— Yorgunam, işim var,seninle uğraşammanam , höfselem bir tike olup…
gibi cevaplarla uzaklaştırmak.
Ama unutuyoruz ki; bizim kendimizden uzaklaştırmaya çalıştığımız çocuğumuz,
İlgiyi ve sevgiyi başka yerlerden arayacak…
Bunun da bazan telafisi imkansız sonuçlar doğurduğunu hepimiz biliyoruz.
Ve yine üzülen biz oluyoruz.
Bir de haklı yada haksız “ Böşmyür- beşöyür “ damgası yediyse…
Genellikle okulda öğretmenin korkusundan veya tahtaya kalkmaya çekindiğinden sesini çıkaramamak, soruların cevabını bildiği halde, cesaret edip cevap verememek.
Bizim muhitimizi kast ediyorum ve bizim çocukluk yıllarımızda.
Anne baba “ Sen uşağsan sesiyi kes, uşağ niye danışır!
Başka çocukları överek, kendi çocuğunun hatalarını aramak.
— Sennen çöreğ goxusu gelmir, beşöyür olup çıxacaxsan, diyerek çocuğun özgüvenini elinden almak.
BEŞÖYÜR damgasını vurmadan önce, biraz da düşünmemiz gerekmez mi?
Acaba temelinde hangi sebepler yatıyor?
Derler ya “ Çok söylersen arsız olur, çok kısarsan hırsız olur”
Oysa ne cevherler vardır, kısıtlı imkanlarıyla mucizeler yaratan, hiç bir bahanenin arkasına sığınmayarak adeta yokları var eden, “Şöyürlü uşax attığı adımnan bellidi” dedirten.
“Oddan kül, külden od olar “atasözümüzü doğrulayan.
Beşöyür ise baba önden çıktıktan sonra, şuursuzca yaptığı hareketlerle malı mülkü talan eder.
“ Şöyürrü uşax var, biri min eliyer. Beşöyür uşax var, varı dövleti yernen bir eliyer.
Hemen başlar, konu komşu söylenmeye.
— Beşöyür, o hal malı mülkü sattı, talan eledi.
— Gorun çattasın…….. .. başıyı galdır, gör yığdığın servet hardadı?
— Sattı savdı, anasını da leylan çölünde goydu, guldur…..oğlu.
— Be irehmettilk,halal demedi, haram demedi, yığdı.
— Gıyıp üstüne tezze paltar almırdı,indi uşağlar hol eliyir.
— Atalardan galmadı “Yiyer oğul uşağ, verer şirin can”.
— Allah adama şöyürlü uşağ versin.
gibi haklı haksız bir sürü konuşma.
Şuursuzca hareket eden birisi için söylenenler:
— Az bu beşöyüre kim gız verecek, iş yox, güj yox, axşama geder küçelerde sümsünür, guldurluğ eliyir
— Beşöyür, hansı işin ucunnan tuttusa batırdı, günortaya geder yatır, günorta tükanı açır.
- Beşöyürü yağcı goyasan, telini tumarrıya küçeleri geze.
Uyarı anlamında;
—Ay oğul, o beşöyüre tay olma, seni de xoruza yühlüyer ( elindekini avucundakini alıp, perişan eder)
— Ay beynava, neçe senedi ottun, indi bu beşöyürü hardan taptın? Haray bu başdan yaxayı kutar!
- Ay gız oğluyu gördüm, o beşöyürnen golboyun olup gezir, xeberin olsun.
(Golboyun: kolkola )
Burada bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim.
Bir amca şöyle anlatmıştı.
Babamın durumu eyidi.
Köyde yerimiz( tarlamız), malımız, heyvanımız çoxuydu.
Eme rehmetlik babam meye göz verirdi ışıx vermirdi.
Gedip uşaxlarnan oynasam,
— Ede hara gaçırsan,gel bu malları çöle apar, hodax( Küçükbaş hayvan otladıcısı)tek getmesin.
Küçelerde guldurluğ eleme.
Bir şey almasını istesem.
— Pencer parasını alanda, ne desen alacam, der geçiştirirdi.
İçimnen deyirdim, babam ölsün, gezip kef eliyecem, para pul mende olacax,istediğim kimi xerşdiyecem.
Aradan zaman geçti, babam öldü.
Sudan çıxmış balığa döndüm.
Bir zaman soyra anam ere getti.
Övey babam, malın mülkün üstüne oturdu.
Meni hodağ olarak başka bir aileye verdiler.
— Oğlan uşağıdı, tembel alışmasın, dedi. Anamda garşı çıxmadı.
Mehtebden de aldılar.
— Oxuyup, molla Penah olasaaann? Get iş güc örgen.
“Baba hardasan, deyip başıma çox döydüm, ama niyetimin çöreğini yemiştim.
Çiğnimde bel, ayağımda çamurlu ayakkabı kevşennerde leliğ oldum.
İndi neçe yaşına gelmişem, ne eynim tezze paltar gördü, ne cebim dolu para, deyip derin bir ah çekti.
“ Siz siz olun babayızın gıymetini bilin “ dedi ve yüzünü diğer tarafa çevirdi. Gözünden akan damlaları,göstermek istemedi.
Çok üzgün olduğu her halinden belliydi.
Değerli dostlar;
Sıklıkla duyduğumuz “beşöyür “ kelimesini biraz geniş ele alarak yorumlamaya çalıştım.
Allah ‘herkese xeyirli, şöyürlü ‘evlatlar nasip etsin, anne babaya da çocuğunu yargılamadan, başka çocuklarla mukayese etmeden, başka çocukları örnek göstermeden önce durup düşünmeği, onların da bir birey olduğu bilinciyle hareket etmeyi…..
Saygı ve sevgilerimle