Henüz sabahın erken saatleri, bahçe sulanmış, süpürülmüş, sabah kahvaltısı yapılmış; yoğurt mayası( çalası) istemek için gelip, muhabbetli bir sohbet eşliğinde keyif çayına hayır demeyen komşu Feride hanımla havadan sudan konuşan Simizer hanım bahçe kapısının açılmasıyla zamanın bir hayli ilerlediğini fark eder.
- Ay bala harda galdın? Be men beçera pişmiş eliyecem seni gözdüyürem axı.
- Geldim da, neyniyim baban gessepden gec geldi, yolda da kişiler aşşığ oynuyurdular onnara baxdım.
Aceleyle ayağa kalkan Simzer hanım;
- Ver görüm, böyün küfte pişirecem, hele eti döğmemişem, yubandım da.
Feride hanım da ayağa kalkar;
- Gaxım gedim, düyüyü suya goymuşam, galıp guzuluyacak.
Düyü: Pirinç
Guzuluyacağ: Ezilip ufalanacak
- Duz atmıyıpsaann, heç dad olmaz.
Heç dad: Hiç birşey
- Simzer can, çalasımı ver, men gedim, Allah eviyi şen elesin.
Çalası: Yoğurt mayası
-Güle güle get, gızdara selam apar.
Feride hanımı yolcu eden Simzer hanım gelinine seslenir;
- Gızım o et daşıynan toxmağı geti görüm, bura kölgedi eti burada döyüm!
- Tamam, getirirem.
Gelini taşı, tokmağı getirirken; Simzer hanım da hazırladığı soğanı, suda ıslatıp haşladığı lepeyi, yeşil Reyhan, merzeyi yanında hazır eder.
Lepe: Nohudun ikiye bölünmüş hali.
Eti dövmeğe başlayan Simzer hanım bir taraftan da geline seslenir
-Ay gızım meye bir istikan çay ver, üreğim yanır!
Bir taraftan ağzına attığı akide eşliğinde çayı yudumlar, diğer taraftan da bütün gücüyle eti dövmeye devam eder.
Daş noğul: Akide şekeri
- Bu kişi gene aldığı ete baxmıyıp, içi pütün çıntır doludu, men başı küllü neyniyim?
Çıntır: hayvanın karın boşluğu üzerindeki etli kısmı.
- Ay ana yazzığ babam neynesin, niye etin içine giriipp.
- Babayı dalıya atma, eti ya şelpihli alır, ya da çıntırlı alır.
Şelpih: hayvanın işe yaramayan boşluk kısmı.
Sonra yine, söylene söylene etin damarlı kısımlarını ayırarak dövmeye çalışır.
Et istediği kıvama gelince, içine soğanları, lepeyi, reyhan merzeyi de dövüp karıştırarak macun haline getirir.
Bıçağın ucuyla et taşının kenarlarını sıyıra sıyıra dövüp macun haline getirdiği eti leğene alır.
“Bu toyuğ çüce de gözümüzü oyur ha” deyip arkadan miyavlayan evin kedisine döner; “ Acıxıpsaan ?
Oradan gelin seslenir
— Yox aç değil, yemeğini suyunu vermişem, heç muncuğumu aç goyaraam, o seye naz eliyir.
-Yaxçı eliyipsen, heyvanın ağzı yox dili yox (konuşamıyor ki meramını anlatsın anlamında ).
Sonra ‘daş küftesinin ‘ malzemelerini katmaya başlar.
Sarıkökünü, isdotunu, tuzunu ve diğer baharatlarını ilave eder.
İsdot: Kara biber
-Ay bala o isdattığım alçaları da geti görüm, yarsını alçalı eliyim, yarsına da yumurta goyum.
Haşladığı yumurtaların kabuklarını soyup, taş köftesinin içine koyarak köfteleri yuvarlar; içi yumurta, dışı köfte.
Sıra ‘daş küftesinin ‘ suyunu hazırlamaya gelir;
Gelini merakla sorar
- Önce soğanını tavlıyırsaan, yoxsa yağnan salçayı gavurursan?
Tavlamak: Kavurmak
- Be ( evet ) men soğanı yağda tavlıyıp salçasını vurursam , yoxsa ‘yağso ‘dadar.
Yağsu:Yağlı su.
- Elleriye sağlıx, anam da ele pişirirdi.
Köftelerin suyunu hazırlar; evdeki nüfusun isimlerini sayarak yuvarlandığı köfteleri tencereye ilave eder.
Tabiiki dörde böldüğü domatesleri, yeşil biberleri , soyulup doğranarak hazırlanan patatesleri de ekleyerek ‘ daş küftesini pişmeye bırakır.
Bahçe kapısının açılmasıyla beraber, elinde bir tomar lavaşla zarife hanım içeriye girer ve neşeli sesiyle;
- Ay gız küfteyi lavaşsız yiyesiyiizz? Lavaşnan tapan da mennen; böyün çöreh ( ekmek)yapmıştım, dedim size de getirim.
- Zerife can niye zehmet eledin, lavaş varıydı da; gene de sağol var ol, payın çoğ olsun.
- Gel otu bir istikan çay iç, çay hazırdı.
İstikan: Bardak
- Sağol, men gedim, uşağlar bizdediler, onları teh goymuyum.
- Oturaydın yemeği barabar yiyerdih da, Sevgi evde yoğduuu? Uşağlara o baxardı.
- Sağol, men de küfte pişirmişem, gedim uşağlara yemek verim, anaları geler aparar ac getmesinner.
- Biyy, bir setil erih yığmışdım , ele gözel yetişip ki; şeker kimindi, sen Allah apar uşağlar yesinner.
Setil: Kova
- Yox de iş çığartma, töküp her yeri batıracağlar; sağ olsunnar, gelende evin altını üsdüne getiriller.
- Olsun, Allah heç bir evi uşağsız elemesin inşallah.
- Amiiiinnn, töhseler, dağıtsalar da onnar evin gülüdüler; goy sağ olsunnar, töküp dağıtsınnar.
- Günortadan soyra semaveri yandıracam, Xecceynen Letife de gelecehler, sen de gel, danışarsan eynin açılar.
Eynin açıılar: Neşelenirsin, moralin düzelir
- Uşağları yan yör eliyim, yolçu eledihten soyra gelerem.
Zarife hanımın gitmesiyle gözü küçük torununa takılan Simzer hanım;
-Ay bala o gidenin elini üzünü bir yu! Her yanı şırşırtığ olup.
Şırşırtığ: Kir, bulaşık
- Bu gıranı kim verip, uşağın eline? Her yanı batıp.
Gıra: Kavun
- Amaann milcekler( sinekler) gözümüzü oydular, bele de zulum olarr ? Bir yannan isdi bizi boğur, bir yannan milçehler gözümüzü oyur ; illaç da kar elemir, bu gırılmışlara.
- Ay gız az danış o gidenin elini üzünü yu, arılar da yığışdılar, gedeni arı vuracağ.
Bu arada kavunu elinden alınan küçük çocuk ağlamaya başlar.
Simzer hanım yine seslenir ;
- Ay bala menim balamı niye ağladırsıyız, kiridin da, bir uşağa baxammırsan ha.
- Aparıram, çimdirip yatırdacam, yuxusu başına vurup.
- Körpe, leliğ oldu, yatsa arxeyinniyecik.
Arxeyinniyeceğ: Rahatlayacak
- Ezen oxundu; gaxım namazımı gılım, surfayı hazırlıyağ, indi baban da geler.
- Gab gaşığı hazırlamışam, çömçeyi de gazzanın ( tencerenin) yanına goydum, Ali’yi yatırdım gelirem.
Çömçe: Kepçe
Babanın da gelmesiyle güzel bir yemek yerler.
- Hanım elleriye sağlık, küfte yaman olup( güzel olmuş) .
Simzer hanım şakayla karışık taş vurmayı da ihmal etmez.
- Çıntırlı etten ancağ bu geder.
- O geder de tavşırdım ( tembih ettim) ha yağçı et ver diye; zalım oğlu zalım gene ilişdirip.
- Sağlığ olsun, geçti; çıntırlı da olsa pişirdik.
“Ya Allah” deyip ayağa kalkan Simzer hanım, özenle hazırladığı bir tabak yemeği, yanındaki lavaşla birlikte, evinde yalnız yaşayan, yaşlı komşusuna göndermeyi de ihmal etmez.
- Gızım, apar( götür) bu yemeği Fatma xalaya ver, goca arvttı dorğasın yesin!
- Erih de aparııım? Fatma xala sevir.
- Apar, apar, menim yadımnan çığmıştı; axırınnan yarıyasan.
Yadımnan: Aklımdan
Can dostlar; ağızlarınızın tadı, yuvalarınızın mutluluğu hiç bozmasın, dostluklarınız daim, komşuluk muhabbetleriniz, paylaşımlarınız, sevgileriniz, sonsuz olsun.
Sevgi ve saygılarımla…