Türkiye- Ermenistan sınırı en büyük 4 kara sınırımız olup 328 km uzunluğundadır. İki ülke kara sınırları Arpaçay ve Aras vadilerini izleyerek Nahçivan-Türkiye sınırında son bulur.
Ermenistan’ın kurulduğu topraklar kadim Türk yurdudur. Batı Azerbaycan kısmında yer alan Ermenistan toprakları üzerinde Revan Türk Hanlığı vardı. Çarlık Rusya’nın Revan Türk Hanlığını işgal etmesi, ve 1828 Türkmençayı Antlaşmasını Kaçar devleti ile yapması neticesinde, Azerbaycan Kuzey ve Güney diye iki kısma ayrıldı. Kuzey kısmı yaklaşık 132.000 km2 Çarlık Rusya’da kaldı. Ruslar bu topraklara Osmanlı ve İran’dan Ermeniler getirip yerleştirdiler. Demografik yapıyı baskı ve zülüm ile değiştirdiler. 1917 Bolşevik ihtilaline kadar bölgeyi 89 yıl yönettiler. Bu toprakların bir kısmı Gürcistan, bir kısmı Dağistan’a verildi. 1918 yılında Ermenistan kuruldu. Topraklarını sürekli genişleterek 29.743 km2 büyüttüler. Bölge ülkeleri 1922 yılında Sovyetler Birliği hakimiyetine girdi.
Çarlık Rusya’nın Revan Türk Hanlığını yıkıp, işgal etmesiyle, Revan Türk Hanlığı toprağı olan, Iğdır ilini de işgal ettiler. Aras nehri üzerinde demir, saç ahşap tahta olarak, Alican köprüsünü Alican- Margara arasında, 1895 yılında inşa ettiler. Bu köprüye şose bir yol yaparak, Iğdır’ı Revan şehrine bağladılar. 1908 yılı Rus nüfus sayımında, Iğdır’da 70 bin Türk ve müslüman yaşıyordu.
Adını Birinci Dünya Savaşı'nda Rus kuvvetlerine karşı kahramanca savaşan "Ali" ve "Can" isimli iki askerden alan sınır kapısı, 1946'da onarılarak bugünkü halini aldı. Kapı, en son 29 yıl önce Ermenistan'da meydana gelen depremin ardından Bakanlar Kurulu kararıyla sadece Türkiye'den gönderilen yardım malzemeleri için açıldı, açık kaldığı 1993 yılına kadar da kullanılmadı.
Iğdır 12 Kasım 1920 yılında Ermeni kuvvet ve çetelerinden temizlenerek anavatana katıldı. 3 Aralık 1920 Gümrü antlaşması ve arkasından 13 Ekim 1921 Kars antlaşmaları ile bugünkü Türk- Ermeni sınırı belirlendi. Ermenistan’ın 3 milyona yakın nüfusunun % 70 Alican sınırına yakın oturmaktadır. Alican sınırından çıplak gözle baktığında başkent Erivan görülmektedir. Başkente en yakın Türk yerleşimi Koçkıran ( Dize) köyüdür. 1934-1939 yılları arasında Alican kapısı hizmete açıldı. Sovyetler Birliğiyle karşılıklı ticaret yapıldı. Gümrük binası Koçkıran ( Dize) köyünde idi. II. Dünya savaşı yüzünden kapı tekrar kapatıldı.
Ermenistan’ın kara yolu ile tek sınır kapısı, Alican-Margara sınır kapısıdır. İkinci sınır kapısı Akyaka- Gümrü demiryolu 1953-1993 yılları arasında hizmette olan kapıdır. İki ülke arasındaki sınırın Aras Nehri ile belirlendiği bölgede Alican Köprüsü de bulunuyor. İlk olarak 1895 yılında ahşaptan yapılan 178 metre uzunluğundaki köprünün 90 metresi Türkiye'de, 88 metresi ise Ermenistan tarafında yer alıyor. 90 metresi beyaza, 88 metresi ise kırmızıya boyanan köprüde, beyaz alan Türkiye, kırmızı alan ise Ermenistan sınırını temsil ediyor. İki ülke askerleri, ülkelerinin sınırlarını temsil eden renkli alanlardan öteye geçemiyor.
Son günlerde Karabağ zaferleri 44 günlük muharebe sonucu Ermenistan’ın yenilip, Azerbaycan topraklarının geri alınmasıyla Azerbaycan- Ermenistan devletleri arasında yapılan görüşme, antlaşma ve yumuşamaya bağlı olarak daha önce Ermenistan’ın Karabağ savaşı, Hocalı soykırımı ve Azerbaycan’ın 7 reyonu ve Karabağ’ın işgaline bağlı olarak Türkiye Alican kapısını kapatmıştı. Yaşanan 44 günlük savaş zafer sonucunda Alican kapısının açılması gündeme geldi. Türkiye tarafında çalışmalar başlamış olup yol 4 şerit 2 gidiş 2 geliş şekilinde yapılacağı söyleniyor.
Çarlık Rusya ile başlayan yayılmacı işgaller sonucu 7-8 milyon km2 Türk toprağı Ruslar tarafından işgal edildi. Ruslar en büyük zararı Türklere vurdu. Bugün savaş sebebi olan Kırım, Ukrayna toprakları bir zamanlar Türk toprağıydı. Son yüz yılda Ruslar Çarlık, Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu olarak 3 defa değişime uğradı. Sovyetler Birliğini oluşturan 15 cumhuriyet 26 Aralık 1991 yılında parçalanıp bağımsız oldu. Sovyetler Birliği 5.300.000 km2 toprak kayıp etti. Putin ile Rusya Federasyonu toparlandı. Putin; “ Sovyetler’in dağılmasını 20 yüz yılın faciası olarak kabul ediyor.” 146 milyon nüfus 17.100.000 kıtalardan büyük yer altı yer üstü zenginliği, devasa nükleer, konvansiyonel silahı olan acımasız bir silah makinesi.
Rusya Belarus, Kazakistan ve Ukrayna dışındaki Cumhuriyetleri küflet olarak görüyordu. Nüfusun 110 milyonu Avrupa kıtasında. Asya kıtası ıssız 36 milyon insan yaşıyor. Sovyetler Birliği zamanında bir çok cumhuriyet çok geri kalmış, yeterli hizmet götürülmemiş. Bunlardan birisidir Ermenistan, Moldavya, Tacikistan, Kırgızistan gibi. Şimdi acımasız, az konuşan, soğukkanlı, kibirli, tek adam tek güç, devasa silah gücü olan Putin ve Rusya, eski Sovyetleri ihya etmeye çalışıyor. Ukrayna, Gürcistan bunun örneğidir. Sovyetler Birliğini oluşturan Cumhuriyetler akıllarını kullanmazlarsa sonları kötüdür. Buna Ermenistan’da dahil. Ermenistan ve Karabağ’da Rus askerleri var.
Ermenistan’ın aklını iyi kullanıp, Alican kapısında sorun çıkarmaması lazım. Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye karşılıklı iyi ilişkileri geliştirip, Rusya’ya karşı blok oluşturmaları gerekir. Ukrayna’dan sonra sıra Ermenistan ve diğerlerine gelebilir. Ermenistan nüfusunun yüzde 70 Alican sınırına yakın oturuyor. Ermenistan’ın karayolu ile tek çıkışı da Alican kapısıdır. Ermenistan vatandaşlarının bir kısmı 1920 yılına kadar Iğdır’da yaşıyordu. Ermeniler ile Türkler yüzyıllarca beraber yaşadılar. Alican kapısının açılması Ermenistan’ın daha çok çıkarınadır.
Kapı açılır karşılıklı ticaret, ilişkiler sonucu iki halk bir birini daha iyi anlar. Önyargılardan kurtulup, bu coğrafya da ortak yaşama kültürü oluşturabilirler. Türk- Ermeni düşmanlığında her iki tarafta zarar görmekte, bu düşmanlık büyük emperyalist güçlerin işine yaramaktadır. Ermenistan küçük ve yoksul bir ülkedir. Ermenistan geçmişten hayali düşmanlıklar çıkararak daha fazla bunu sürdüremez. Kapının açılacağı kokusunu alan Alican sınırı boyunca yerleri kaptırmayın. Bu toprakları sizden ucuza alacak, çok insanlar çıkacaktır, dikkatli olun. Bu topraklara çok büyük bedeller ödendi. Unutma sattığın toprak senin değildir. Vebali de çok büyüktür. Iğdır çok stratejik bir konuma sahiptir. Iğdırlı kardeşlerime açılması düşünülen kapının hayırlı olmasını, Türk - Ermeni düşmanlığının son bulup, barış ve kardeşliğin yaşanmasını temenni ediyorum.