Ermeniler yaşadığı her toplumda sorun olmuşlardır. Ermenilerin dağınık yaşanmalarında en büyük sebep geçmişte İran, Bizans, Osmanlı İmparatorlukları tarafından Tehçir edilmeleridir. Ermeniler Osmanlı devletinden önce Bizans ve Sasaniler tarafından 6 defa zorunlu göçe tabi tutulmuşlardır.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında hiç bir yerde çoğunluk olamamış, ülkenin her tarafında dağınık yaşamışlardır. Daha çok Doğu Anadolu’da daha yoğundular. Ama hiç bir yerde nüfus çoğunluğu olan % 50’yi aşamamışlardır. Osmanlı devletinde en refah,en rahat dönemlerini yaşamışlar, Osmanlı devleti Ermenilere “ Milleti Sadık’a” sadık millet demiştir. Osmanlı devletinde gelir getirici özellikle ticaret, kuyumculuk, esnaflık, siyaset, bankerlik Ermenilerin tekelinde idi. Rum isyanından sonra 19 yüzyılın ilk çeyreğinde Hristiyan teba içinde Ermeniler en gözde olmuş, Rumlar’dan boşalan yeri almışlardır. Osmanlı hariciyesi ve maliyesi Ermenilere geçmiştir. En üst düzey memurluklara, görevlere, Kaymakamlık, Valilik, Hariciye, Milletvekili, Bakanlık görevlerine kadar yükselmişlerdir. Sultan II. Abdulhamid’’in bir çok üst düzey Bakanı Ermeni kökenliydi.
Osmanlı devleti zayıflayınca, Ermeniler büyük emperyalist güçlerin, işbirlikçi taşeronu olarak, mensubu ve vatandaşı oldukları, Osmanlı devletine ihanet etmişlerdir. Bir kere şunu belirtmek lazım ki, Ermeniler Osmanlı devletinde yaşayan Türklerden çok çok daha refah içindeydiler. Eğitim olarak da Türklerden daha iyi durumdaydılar. Ermeni okulları ve azınlık okulları alttan alta terör yuvasına dönmüş, bu okullarda Türk’e düşmanlık yapan eğitim sistemi uygulanmış, okullar adeta cephanelik kaynağı olmuştur. 1780 Maraş Zeytun isyanı ile Ermeniler Maraş Valisi Ömer Paşayı şehit etmişlerdir. Başta Ruslar olmak üzere Batılı emperyalist güçlerin desteğinde onlarca isyan çıkarıp, binlerce masum Türk’ün kanına girmiş, yüzlerce siyasi cinayet işlemişlerdir.
Kurdukları Taşnak, Hınçak gibi onlarca cemiyet ile hazırlık yaparak, buralarda Türk’e düşman Taşnak kasaplarını yetiştirmişlerdir. Türk insanının kahramanlığı ve azmi karşısında yenilmişler, arkalarında 573.000 Türk ve Müslümanın kanına girerek şehit etmişlerdir. Anadolu’yu cehenneme çevirip, yakıp yıkmışlar, Türk’ün düşmanları ile işbirliği yapmışlardır. Osmanlı güçlerine yenilen 1915 Tehçir yasası ile Anadolu’dan çıkan Ermeniler, Rusların desteği ile Batı Azerbaycan Türk toprağı olan İravan Türk Hanlığı toprakları üzerinde 1918 yılında Uydu Ermenistan’ı kurmuşlardır.
Ermeniler 1780-1915 yılları arasında Anadolu’da yarattıkları terör ve vahşeti, Osmanlı güçlerine yenilince, bu sefer Kafkasya’ya taşımışlardır. Kafkasya’da Rusların desteğiyle, Anadolu’da 135 yıl türettikleri terörü ve vahşeti, burada Azerbaycan Türklerine uygulamaya başlamışlardır. Kafkas İslam ordusu, Nurü Paşa ve kahraman Azerbaycan Türkleri karşısında yenilerek, geri çekilmişlerdir. Ermeniler 1918 yılından beri 104 yıldır Kafkasya’da hep sorun olmuş, bölge ve dünya barışını bozmuşlardır. Karabağ, Zengezur’da rahat durmamış, Türk dünyasını bölen hep sorun olmuşlardır.
I.Dünya savaşında büyük Emperyalist güçler Ermenileri kullanmış, diyet olarak da Batı Azerbaycan Türk toprakları üzerinde Ermenistan’ı kurdurtmuşlardır. Dağlık Karabağ ve
Zengezur koridorunu da Ermenilere vererek, Türk dünyasının kara bağlantısını kesmişlerdir. Batılı Emperyalist güçler II. Dünya savaşında çoğu Hazar Türk Yahudilerini soykırıma tabi tutmuş, diyet olarak da Orta Doğu’da Filistin’de 1945 yılında İsrail devletini kurmuşlardır. Filistin Osmanlı ve İslam toprağıydı.
Ermenistan 2,5 milyon küçük ve yoksul bir ülke. Çok önemli bir yer altı ve yer üstü kaynağı yok. Dünyada 9-10 milyon Ermeni var. Bunun 4/1 Ermenistan’da yaşıyor. Ermenistan’ın dünyaya tek çıkışı Türkiye. Nüfusunun % 70 Iğdır Alican kapısına yakın yaşıyor. Dünyada 300 milyon Türk’ün 55 milyonu Azerbaycan Türkü. Azerbaycan Cumhuriyetinin nüfusu 10 milyondan fazla. Türkiye 85 milyon. NATO’nun en büyük 2 askeri gücü Türkiye, Kafkasya’nın en büyük vurucu askeri gücü Azerbaycan.
Peki bügün Ermenistan neyine güvenerek Türkiye ve Azerbaycan gibi iki devasa gücün karşısında rahat durmuyor? Sözde soykırım yalanının arkasına sığınıp mağdurları oynuyarak, Büyük Ermenistan hayalleri kuruyor. Ermeniler sözde soykırım yalanını bir gelir kapısı haline getirmişler. Bu yolla dünyadaki dağınık yaşayan Ermenileri, asimle olmaktan kurtarıp, millet yapmaya çalışıyor. Ermeni diasporası buradan nameleniyor. Ermenistan’ın bir askeri gücü yok. Savunmasını Ruslara bırakmış. Rusya, ABD, Fransa, İngiltere gibi büyük emperyalist güçlere güveniyor. Bu güçlerin taşeronluğunu yapıp, sahip olduğu gücünün üstünde boyunu aşan işlere karışıyor.
Başta Rusya, Fransa, ABD, İran olmak üzere 2020 yılında 44 günlük muharebede, Ermenistan’a çok güveniyorlardı. Ermenistan’ın hava üstünlüğü, zırhlı araç tank üstünlüğü vardı. Rus füzeleri, tankları Ermenilerde idi. Psikolojik üstünlük de Ermeniler de idi. PKK, ASALA yardıma gelmişti. İran Tırları, Rus trenleri silah yardımı yapıyorlardı Ermenistan’a. Ermenistan sınırda sürekli sorun yaratıyordu. Ermeni füzeleri tahrik etmek için sivil yerleşimleri vuruyordu. Batılı güçler Azerbaycan’a hiç şans tanımıyorlardı. Ermenilerin hava ve tank üstünlüğü sayesinde bu sefer Azerbaycan’ın işini daha çabuk bitireceğini hesaplıyorlar zafer naraları atıp, müjdeli haberler bekliyorlardı.
Hesaplarını ona göre yapmışlar, en küçük ayrıntıya kadar hesap etmişlerdi. Azerbaycan’ın Ermenistan karşısında dayanamayıp mağlup olacağını hesap edilmişlerdi. Hesapları Çanakkale’deki gibi tutmadı. Çünkü Türkü milletinin azım, karar ve vatanseverliğini hesap etmemişlerdi. Azerbaycan boş durmamış karınca misali 30 yıl milli ordusunu kurmuştu. Azerbaycan ordusunu Türkiye yetiştirmişti. Azerbaycan halkı ordu halk olmuş, Azerbaycan halkı ayağa kalkmıştı. Bütün varlığı ile Azerbaycan halkı ordusunun yanında yer almıştı. Bir millet iki devlet ilkesi gereği Türkiye- Azerbaycan bu işin hakkını vermişti. Kardeş olmanın hakkı, Kafkas İslam ordusu ve Nuri Paşa’da olduğu gibi devreye girmişti.
Azerbaycan’ın yiğit evlatları 44 günde Ermenistan’ın işini bitirdi. Ermenistan askeri gücünün % 80 imha edildi. Ermenistan’ın işgal ettiği 7 reyon alındı. Şuşa’da destan yazıldı. Ermenistan tarihin en büyük yenilgisini yaşadı. Rusya, Fransa, ABD, Ermeni Diyasporası şok oldu. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Bütün hesapları alt üst oldu. Evdeki hesapları çarşıya uymadı. Bugün Kafkasya’nın en büyük vurucu gücüne sahip, psikolojik üstünlüğünde ele geçiren Azerbaycan askeri gücü var. Türkiye- Azerbaycan Mehmetçikleri tek yumruk tek yürek olmuş.
Ama bir söz var can çıkar huy çıkmaz. Dünyanın en dönek, en yalancı Milleti ile karşı karşıyayız. Yalan, dolan, hile bunların mesleği. Sözde sıykırım yalanı onları bir araya getirip diri tutan tutkal gibi. Bu işi geçim kaynağı yapan tuzu kuru diaspora. Türk milletin bölmek, parçalamak, durdurmak isteyen büyük güçler için Ermeniler kullanılabilir müsait taşeron.
Ermenistan boyundan büyük işlere kalkışmasın. Bağdat’ta hurmaya giderken aranda arpadan olur. El atına binen çabuk iner demiş atalarımız. Aklın yolu birdir. Ermenistan’ın gittiği yol yol değil. Antlaşmaya uyarak Kafkasya’da barışın nimetlerinden yararlanabilir. Bir avuç evlatlarını bu kirli savaşa kurban vermesin. Ermenistan halkı perişan evlatlarını bir hiç uğruna kayıp ediyor. Sözde soykırım yalanından vaaz geçip eskiden olduğu gibi barışın ve kardeşliğin yolunu açabilirler. Sözde soykırım yalanı, büyük Ermenistan hayali çıkmaz sokaktır. Türk milleti büyük ve affedicidir. Yeter artık dökülen kanlar. Ermenistan ne tuzu kuru diasporanın ne de büyük emperyalist güçlerin umrunda. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Artık kendi sözünüz kendinizde olsun. Kendi kararınızı kendiniz verin. Gücünüze orantılı olarak siyaset yapın. Bölgenin ve büyük emperyalist güçlerin vekalet savaşçısı olmayın. Unutmayın en kötü barış en iyi savaştan daha iyidir.