Ermenistan’nın Anlaşılmaz Tutumu

Ermenistan’ı anlamak mümkün değil. Tarih boyu yaşadıkları coğrafyada hep sorun olmuşlar Bizans, İran, Osmanlı devletleri tarafından tehcire tabi tutulmuşlardır. Ermeniler Hindistan üzerinden gelerek birçok yere dağılmışlardır.

     Ermeniler Selçuklu, Osmanlı devletleri döneminde yüzyıllarca barış, huzur ve refah içinde yaşamışlardır. Osmanlı devleti döneminde devletin en üst düzey görevlere getirilmişlerdir. Başta Doğu Anadolu olmak üzere İmparatorluğun birçok yerinde dağınık yaşıyorlardı. Osmanlı devleti içinde yaşayan milletlerin içinde eğitim ve refah olarak devletin asıl kurucusu Türklerden bile çok daha rahat ve refah içindeydiler. Osmanlı devleti Ermenilere;  “Milleti Sadık’a” sadık millet diyorlardı.

     Osmanlı devleti güçlü iken Ermenilerle sorun yoktu. Ne zaman ki devlet zayıfladı Ermeniler sorun çıkarmaya başladı. Kahramanmaraş Zeytun’da 1780 yılında isyan etmeye başladılar. Osmanlı devleti I. Dünya savaşına girince Ermeniler dışarıdan gördükleri destekle mensubu oldukları devlete isyan etmeye başladılar. Devletin güvenliği tehlikeye girince 1915 yılında Ermeniler Tehçire tabi tutuldular. Ermeniler 1780 Zeytun isyanından 1915 Tehcir kanununa kadar 135 yıl içinde Anadolu cehenneme çevirdiler. Yüzlerce isyan, siyasi cinayet işlediler. Binlerce masum savunmasız çoğu kadın, çocuk, yaşlı Anadolu insanına soykırım yaptılar. Binlerce insanımız şehit oldu binlercesi sakat kaldı.

     Kurulan Taşnak, Hınçak onlarca Ermeni çeteleri Anadolu’da yaptıkları soykırımı Kafkasya’da Türk insanları üzerinde uygulamaya başladılar. Kafkasya’da masum savunmasız Azerbaycan Türk’ünü şehit ettiler. Rusların desteğiyle Batı Azerbaycan İravan Hanlığı topraklarını işgal edip kadim Türk yurdu toprakları üzerinde tampon, uydu, garnizon Ermenistan devletini kurdular. Başlangıçta 9000 km2 üzerinde 1918 yılında şartlı kurulan Ermenistan, bugün Dağlık Karabağ ile beraber 34.143 km2’ye ulaşarak 105 yılı içinde topraklarını yaklaşık 4 kat büyüttü.

     Ermeniler sözde soykırım yalanı ile hep düşmanlık yaptılar. Anadolu ve Kafkasya’da barış ve huzuru bozdular. Iğdır’da soykırım yaptılar. Hep mağdurları oynayıp Türkiye’den toprak talep ettiler. Büyük Ermenistan hayalini kurdular. Asala örgütünü kurup onlarca diplomatımızı şehit ettiler. Karabağ ve 7 Azerbaycan reyonunu işgal ettiler. Hocalı soykırımını yaptılar. İravan Hanlığı ve Karabağ’da binlerce Türk’ün kanına girip 3,5 milyon Azerbaycan Türk’ünü yerinden ve yurdundan gaçgın ettiler.

      Ermenistan’ın saldırgan tutumu karşısında 2020 yılında kahraman Azerbaycan ordusu topraklarını almak için saldırıya geçti. 44 günlük zafer sonucunda Ermenistan yenildi. Ermenistan tarihinin en büyük yenilgisini alarak ordusu ve silahlarının % 80’den fazlasını kayıp etti. 2000 doğumlu Ermeni gençleri yaşanan savaşta ya öldü ya da sakat kaldı.

     Ermenistan aldığı yenilgi sonucu yaptığı barış antlaşmasının şartlarını yerine getirmiyor. Tekrar bu yoksul ülke silahlanmaya başladı. Türk düşmanlığını ön plana çıkarıp küçük çocuklara silahlı eğitim vermeye başladılar. Sık sık sınır ihlalleri yapmaya başladılar. Ermenistan nüfusu az, kaynakları sınırlı, yoksul bir ülke. Kendilerini kurup destekleyen ağa babaları Ruslar, kuşatılmış ve tarihin en zayıf döneminde. İkinci destekçileri Fransa’nın eski gücü yok. Azerbaycan her geçen gün büyüyüp güçlenmektedir. Azerbaycan ordusu bölgenin ve Kafkasya’nın en vurucu gücüne sahip. Azerbaycan Türk ordusunu örnek alarak milli ordusunu kurmuş.

     Ermenistan Türkiye, Azerbaycan, İran ve Kafkasya’da en az 130 milyon Türk dünyası ile çevrelenmiş. Rusya eski Rusya değil. Türkiye güçlü, Azerbaycan bütün kurumlarını yenileyip güçlendirmiş, milli ordusunu kurmuştur. Yani Ermenistan’ın işi eskisi gibi kolay değil. Kafkasya birçok dilin ve milletin yaşadığı bir coğrafya. Burada tek sorun Ermeniler. Bölgenin kaynakları çok stratejik imkanları yüksek. Ermeniler akıllı olmak zorunda. Sözde hayallerin sonu yok. Birilerinin vekalet savaşçısı garnizon devleti olmayı bırakmaları lazım. Barış herkes için iyi ama Ermeniler için daha da iyi olur. Dökülen kanların son bulması, bölgeye barışın gelmesi için, Ermenilerin komşularının toprak bütünlüğünü kabul edip saldırgan durumdan vazgeçmeleri gerekir.

    Ermeniler aklını kullansa, diaspora, büyük devletlerin vekalet savaşçısı olmaktan vazgeçse, Çalışkan ve sanatkar millet, yaşanacak barıştan herkes karlı çıkar. Bu barıştan Ermeniler daha çok karlı çıkar. Gençleri bu savaşta ölmez. Kaynaklarını dahi yaralı işlerde kullanırlar, barışın nimetlerinden herkes gibi Ermeniler de yaralanır. Aksi bir durum Ermenistan’ın sonu olur.