Doğu Anadolu Bölgesinin Erzurum-Kars Bölümü’nde, Ermenistan, Nahçivan ve İran sınırları kavşağında bulunan Iğdır’ın kuzey ve kuzeydoğusunda Ermenistan; doğu ve güneydoğusunda İran bulunmaktadır. Anadolu’nun Türk Cumhuriyetlerine açılan kapısı konumundaki Iğdır, Nevruz’un tam bir bayram olarak kutlanmakta olduğu yerlerin başında gelmektedir. Ayrıca, yöreden göç edenler İstanbul gibi büyük kentlerde Nevruz Bayramı’nı gelenekleriyle kutlamaya devam etmektedirler.
Yörede Nevruz hazırlıkları bir ay kadar önceden başlar ve 20–21 mart günleri bayram olarak kutlanır. Çevre temizliği yapılır, evler tadilattan geçirilir ve boyanır. Baharın bir an önce gelmesini arzulayan halk tabaklar içinde buğday çimlendirir. Yörede “Semen” adı verilen bu yeşilliklerin bereket getireceğine inanılır ve baharın sembolü olarak kabul edilir. Semeniden geçmişte helva da yapılırken bu gelenek büyük ölçüde unutulmuştur. Iğdır yöresinde Nevruz ile bütünleşmiş ve bayram süresince icra edilen diğer bazı gelenekler ise şunlardır:
1. Çocuk bayramı
2. Alav-alav
3. Kosa-kosa
4. Mendil atma ( Bacadan şal atmak)
5. Kulak asma (Kapı dinleme)
6. Kebir üstü ( Ölü Bayramı)
7. Yedilevin ( Yedi çeşit)
8. İğne- iğne ( Su falı)
9. Koç- honça
10.Su serpme
Bayramlar, insan topluluklarını birbirine bağlayan milletlerin en önemli kültür değerlerinden biridir. Bu tür değerlerin korunması milletlerin varlığını devam ettirmesi açısından önemlidir.
Nevruz binlerce yıldan beri Türk toplulukları arasında baharın geldiği ve tabiatın canlanmaya başladığı gün olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu etkinlikler topluluklar arasında bazı farklılıklar gösterebilmektedir. Ancak, ateş yakma, yumurta tokuşturma, semeni, ölü bayramı gibi ortak etkinlikler dikkat çekmektedir.
Her toplumun böyle özel günleri vardır. Nevruz, binlerce yıldan beri kutlanan bir bayramdır. Geçmişte bu güne göre insan için daha önemli olan çevre etkileşiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan Nevruz, daha sonra dini bir takım motiflerle önemini arttırmıştır. Ancak, değişen koşullar ve küreselleşmenin bir sonucu olarak bir çok yerde önemini kaybetmeye başlamıştır. Ayrıca bir propaganda aracı olarak istismar edilmesi de Nevruz’a zarar vermektedir. Bu üzüntü verici durum sebebiyle, bu kültürel değerin her zamankinden daha iyi araştırılması, anlatılması, yaşanması ve yaşatılması gerekmektedir. Hatta, bazı Türk Cumhuriyetleri’nde olduğu gibi milli bayram ilan edilerek sahip çıkılmalıdır.
Nevruz’un gerçek anlamda bayram olarak binlerce yıldan beri kutlandığı yerlerden birisi de Iğdır ilidir. Yöre halkı bazı sorunlara rağmen bayram olarak Nevruz’a sahip çıkmaya ve bu değeri yaşatmaya devam etmekte olup, her yıl devlet büyüklerinin de katılımıyla kutlamalar yapılmaktadır. Ancak bu kutlamalar pek bilinmemektedir. Basın ve yayın organları ile bu kutlamaların tüm ülkeye ve hatta dünyaya duyurulması son derece önemlidir.
Nevruz Adriyatik denizinden Çin Sedine kadar geniş bir coğrafyada onlarca millet tarafında bilinmekte değişik kültürel, sosyal, siyasi ve dini motifler ile harmanlanmaktadır. Nevruz kadim Türk bayramıdır. Türklerin Ergenekon’dan çıkışı, baharın gelişini müjdeleyen biz biz yapan bir Türk bayramıdır. Azerbaycan Türkleri ve Iğdır bölgesinde Nevruz bir başka yüz yıllardan beri içtenlikle kutlanmaktadır. Azerbaycan Türkleri Nevruz bayramına Hz. Ali’nin Doğumu ve Nuh’un gemisinin karaya oturduğu tarih olarakta kabul ederler. Yani Nevruz bayramına dini bir anlam yükleyerek bu Bayramı diğerlerinden farklı kutlarlar. Nevruz bayramında Kosa-Kosa oyunu ile tabiata, Kebir üstü ve Ölü Bayramı ile Oğuz ataya, geçmiş köklerine bağlılıklarını belirtirler. Bu manada Nevruz kadim bir Türk Bayramı olmanın yanında ona dini bir anlam da yükleyerek kutlarlar. Nevruz bu haliyle hem ölü hem diri bayramıdır. Hem milli hem dini bayram özelliği taşır. Bizi biz tapan en önemli bir bayramdır.
Nevruz geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bizi biz yapan değerleri canlandırıp yaşatan, bizlerin doğaya, çocuklarımıza, büyüklerimize ve geçmiş kökenimiz olan ahirete gitmiş yakınlarımıza karşı görev ve sorumluluğumuzu hatırlatır. Bu vesile ile :
Mesafelerin yakınlaştığı, küslerin, barıştığı,
fikirlerin uzlaştığı, gönüllerin hoşgörüyle dolduğu , ben yerine biz olabildiğimiz, kibir ve gururdan uzak, SEVGİ, KARDEŞLİK, ve BARIŞ dolu, kalplerin huzurla attığı güzel bir Bahara geçiş olsun Nevruzumuz Mubarek olsun.