Iğdır ili Azerbaycan’da 1747 yılından sonra kurulan Azerbaycan Hanlıklarından İravan Türk Hanlığına bağlı idi. Çarlık Rusya’nın 1813 Gülistan antlaşmasıyla Bakü, Gence, Karabağ, Şeki, Şirvan , Kuba hanlıkları Rus işgaline geçti. Doğu Gürcistan, Kazak, Şemseddil sultanlıkları ile Dağistan’daki haklarımızdan vazgeçmiş olduk.
Rus ilerleyişi durmadı kanlı çatışmalardan sonra 1828 yılında Aras nehrinin akış istikametinde Kuzeyi Ruslara, Güney’i Kaçar devleti ( İran)’ a bırakıldı. Ruslar İravan ve Nahçivan hanlıklarını, hakimiyeti alanına geçirip işgal ettti. Azerbaycan hanlıkları içinde, Batı Azerbaycan toprakları üzerinde kurulu, çok önemli stratejik bir konumu olan, Azerbaycan Hanlıklarının en güçlüsü olan, İravan Hanlığı 81 yıl bağımsızlıktan sonra, Ruslar tarafından yıkılıp işgale uğradı.
Ruslar İravan Hanlığı toprağını işgal ettikten sonra, burada askeri bir yönetim birimi kurdular. Erivan vilayetini oluşturup, resmî dili Rusça yaptılar. Bölgede bulunan 1.125 yerleşim yerinin 1.111’inde Azerbaycan Türkü yaşıyordu. Bölge nüfusunun % 80 hissesi Azerbaycan Türkü idi. Ruslar sıcak denizlere karadan ulaşmak için kendilerine bağlı bir müttefik aradılar. İleride kuracakları Ermenistan’ın temellerini atmaya başladılar. Bölgeye İran ve Osmanlı topraklarından Ermeni göçmenler getirip yerleştirdiler. Azerbaycan Türklerine “ Tatar” deyip Azerbaycan Türklerini askere ve memuriyete almadılar. Sistemli bir baskı politikası yürüttüler.
İravan hanlığının yıkılıp işgal edilmesiyle, İravan hanlığına bağlı olan, Iğdır ili Rus işgaline uğradı. Iğdır’da Azerbaycan Türkleri, Müslüman ve Yezid’i Kürt’ler ve Ermeniler Iğdır’da 243 yerleşim yerinde yaşıyordu. Bölge nüfusunun % 83 Türk, % 17’ Ermeni ve Yezid’i Kürdü idi. Ermeniler genellikle ovada yerleşik olup, Yezid’i Kürt’ler, Iğdır’ın dağlık bölgelerinde, yarı göçebe olarak yaşıyorlardı. Iğdır’ın kuzeyin de Aras nehri, güneyin de geçit vermez Ağrı Dağı, Doğusunda Kaçar devleti ( İran), Batısında Osmanlı devleti vardı. Iğdır Aras nehri, Ağrı Dağı arasında iki devlete komşu, kapalı bir havzada, Osmanlı ve Güney Azerbaycan’daki soydaşları ile bağları kopartılmış, adeta tecrit edilmişti.
Ruslar bölgeye geçici baktıklarından her hangi bir yatırımda bulunmadılar. Ancak Iğdır ilinin stratejik yapısından dolayı da bırakmak istemediler. Aras nehri üzerinde 1895 yılında Alican köprüsünü kurarak, Iğdır’ı İravan vilayetine şose bir yolla bağladılar. Bu olay bu şekilde 89 yıl geçti. Iğdır insanı 89 yıl Rus işgalşnde kaldı. Ruslar Çarı Nikola’dan dolayı bu döneme bölge insanı “ Nigalay” dönemi diyor. Suçlular Sibirya’ya gönderildiğinden gelmesi zordu. O yüzden bölge insanı o döneme “ Gider gelmez” diyorlardı. Ruslar zamanında kaçakçılık ve asayiş olayları çok oluyordu. Ancak insanlar iyi kötü hayatını devam ediyorlardı. Ruslar Ermenileri tutuyorlardı.
Rusya’da 1917 yılında Bolşevik ihtilali oldu. Ruslar ellerinde olan silahları Taşnak Ermenilerine vererek asker ve memurlarını Iğdır’dan çekti. Sovyet Rusya ile Osmanlı arasında 3 Mart 1918 yılında Brest- Litovsk antlaşması imzalandı. Ruslar bu antlaşma ile Kars, Ardahan, Batum sancakları Osmanlı devletine bıraktı anca Iğdır’ı vermediler. Iğdır mensubu olduğu İravan Türk Hanlığı 1828 yılında Ruslarca yıkılmış, bölgeye İran ve Osmanlı devletlerinden Ermeniler getirilip yerleştirilmiş, demografik yapı zorla Azerbaycan Türkleri aleyhine değiştirilmiştir. Iğdır ilinde bir siyasi belirsizlik ortaya çıkmıştı. Ruslar ve Ermeniler Iğdır ilini stratejik öneminden dolayı Erivan vilayetinin bir parçası görüyorlardı.
Osmanlı ve Kaçar devletleri içinde bulundukları olaylar yüzünden bölge ile yeterince ilgilenememişlerdi. Osmanlı ordusu kısa bir süre Iğdır’a girmiş, 1918 Mondros ateşkes antlaşması gereği, bölgeden çekilmişlerdir. Iğdır Misak-ı milli sınırlarına da dahil edilmemiştir. Iğdır insanı, 89 yıl Ruslarca askere alınmadığından, askerlik savaş usul ve esaslarını bilmiyorlar, kendilerini savunacak silah ve cephaneye de, sahip değillerdi. 28 Mayıs 1918 yılında İravan toprakları üzeri de Ermenistan devleti kuruldu. Ermeni Taşnakların devlet kurup hakimiyete geçmesiyle, 1918-1920 yılları arasında bölge için kara günler başladı. Ermenistan Iğdır’ı kendi toprağı olarak görüp, bölgede etnik temizlik ve soykırıma başladı.
Osmanlı ordusundan firar eden, Rus ve Fransız ordusundan ayrılan, 1915 Tehçir sonucu Osmanlı güçlerine yenilip, Osmanlı güçlerinden kaçan Van ve bir çok ilimizden Doğubeyazıt üzerinden Iğdır ve Ermenistan’a geçen insan kasabı Taşnak Ermeni çeteleri, Iğdır’ı cehenneme çevirdiler. Bu insan kasabı “ Gadagan” Ermeniler, bölgede yaşayan Iğdırlı Yezid’i ve Ermenileri de kendi saflarına çektiler. Sözde uygar dünyanın gözü önünde küçücük kapalı bir hafza olan Iğdır’da, özellikle 1918-1920 yılları arasında, insanlık tarihinin görüp görebileceği en büyük vahşet, sıykırım ve iç savaş yaşandı.
Ermeni güçleri ve Taşnak çeteleri, savunmasız Iğdır insanı üzerinde, etnik temizlik ve soykırım yapmaya başladılar. Müslüman Kürtler Ağrı Dağı ve Osmanlı devletine sığındılar. Azerbaycan Türkleri Güney Azerbaycan’a göç ettiler. Taşnak çeteleri, Ermeni güçleri, eşkiya baskını,açlık, yokluk, salgın hastalık gibi bir çok sebepten çok kayıp verildi. Taşnak Ermenileri etnik temizlik ve soykırım yaparak bölgeyi Ermenistan’a bağlamak istiyordu. Korku ve vahşet yaşatarak bölgeyi boşaltmak istiyorlardı. O yüzden ateşli silahlardan çok çok acı ve işgence veren kesici ve delici aletler kullanıyorlardı. Yağma ve tecavüz, yakıp yılıp yok ediyorlardı.
Ermemi güçleri ve Taşnak çeteleri Gedikli, Oba, Hakmemet , Koçkıran ve nice yerleşim yerinde toplu soykırım yaptılar. Haçlı ve Moğol barbarlarına rahmet okuttular. Genelde kesici delici aletlerle, tandır, ambar, Camilerde diri diri yakarak şehit ediyorlardı. Cennetten çıktığı söylenen Aras nehri Türk’e mezar olmuştu. Binlerce Türk evladı Ermenilerce Aras nehrinde şehit edildi. 1908 yılında Ruslarca yapılan nüfus sayımında Iğdır ilinde 70.000 bin Türk yaşıyordu. Aradan geçen 19 yıl sonra 1927 nüfus sayımında Iğdır ilinin nüfusu 34.860 düşmüştü. 19 yıllık nüfus artışı hariç Iğdır ilnin nüfusu 35.140 kişi düşmüştür. Kaldıki 1927 yılındaki 34.860 Iğdır nüfusu Iğdırın eski nüfusu değil. 1920 yılında Iğdır’ın anavatana katılmasıyla Iğdır ili nüfusuna ait olmayan İravan, Ağrı, Kars illeri ve Güney Azerbaycan tarafından da çok yerleşimciler gelmiştir.
Iğdır ili mensubu olduğu İravan Türk Hanlığının Ruslarca işgali ile 89 yıl Rus işgalinde kalmıştır. 1917-1920 yılları arasında Ermeni güçleri ve Taşnak soykırımını yaşamıştır. 92 yıl işgal ve zülüme direnmiş, milli ve manevi benliğini korumuştur. 1.664 yılında büyük deprem yaşamış büyük kayıplar vererek bugünkü Iğdır’a gelerek bugünkü Iğdır ilini kurmuşlardır. Iğdır insanı işgallere direnmiş silahlı milis kuvvetleri kurmuştur. 1917 Iğdır İcra Komitesini, 1918 yılında da Iğdır Milli Cumhuriyetini kurmuşlardır. Misak-ı milli sınırlarına dahil edilmedikleri halde 24 Oğuz boyunun adını kurdukları şehire vererek, Anadolu’da en çok işgalede kalmalarına rağmen, milli kimliklerini korumuşlardır.
Iğdır insanı, 1917-1920 yılları arasında dünyanın en büyük vahşet ve soykırımını yaşamıştır. “ Kaç Ha Kaç” her Iğdır insanının yüreğinde taşıdığı tarihi bir travmadır. Her Iğdır insanın evinde mutlaka bir acı yaşanmıştır. Iğdır insanı çok acı yaşamış çok büyük bedeller ödemiştir. 92 yıl soydaşlarından ayrı kalmış, 1920 yılından sonra sınırlar kapalı olduğundan, kayıp ettikleri itkin kayıplarının, acıları yüreklerini yakmıştır. Aras nehri acı, gözyaşı ve kayıp yolu gözleyen acılı ailelerin yolunu beklediği umut yeri olmuştur. Iğdır İravan Hanlığı topraklarından, Türk dünyasının elinde kalan, tek yadigar vatan toprağıdır. Tüm şehitlerimizi rahmet ve saygı ile yad ederken, Iğdırlı kardeşlerime de selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.