Karakoyunlu ilçesinin 19 köyünden birisi olan Kaçardoğanşalı köyü 722 kişilik nüfusu ile 5 sırada yer almaktadır. Kaçardoğanşalı köyü 13.900 hektarlık sulak ve verimli toprakları ile Melekli beldesinden sonra Iğdır ilinde 2 sırada yer almaktadır.
Kaçardoğanşalı köyü Iğdır merkeze 20, Karakoyunlu merkeze 7 km uzaklıkta, Alican sınır kapısına ve Ermenistan sınırına yakın bir konumdadır. Kaçardoğanşalı köyü Doğu’dan Koçkıran (Dize), Cennetebat, Güney Doğudan Taşburun, Güney Batıdan Bayatdoğanşalı ile Gökçe’li, Batıdan Şiraçı, Kuzeybatıdan Ortaalican, Kuzeyden de Aşağıalican köyleri ile sınır ve komşudur.
Kaçardoğanşalı köyümüzünde içinde bulunduğu Iğdır İli, (1828-1917) yılları arasında Çarlık Rusya işgali altında kaldı. Ruslar düzenli vergi almak için aralıklarla nüfus sayımı yapıyorlardı. Rusların 1886 yılında yaptıkları nüfus sayımında Kaçardoğanşalı ve ona komşu 8 köyün nüfusu 6.354 kişi idi. Iğdır ili 14 Kasım 1920 yılında İşgalden kurtarıldı. Türkiye Cumhuriyetinde ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı. Bu tarihten sonra her 5 yılda bir genel nüfus sayımı yapılmaya başladı.
Kaçardoğanşalı köyü ve ona komşu köylerin 1960 yılı nüfusu 7.804 kişi olmuş. 1960 yılından sonra bütün Türkiye’de olduğu gibi köyden kente göçler başlamış. Kaçardoğanşalı ve komşu köylerde bu göçten nasibini almış, söz konusu bu 9 köyümüzden yurt dışı ve yurt içine büyük göç yaşanmıştır. Bu köylerimiz yurt içinde Iğdır merkez, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Tekirdağ, Antalya gibi batıdaki büyük şehirler ile Yurt dışında başta Almanya, Hollanda, Avusturya, Fransa ve Belçika gibi Batı Avrupa ülkerine büyük oranda işçi göçü vermiştir.
Bu köylerimiz Alican sınır kapısı, Nahçivan ve İran yolları üzerinde bulunup, Ermenistan sınırında ve başkent Erivan’a çok yakın bir konumda olup, çok önemli coğrafi ve stratejik konuma sahiptir. Bu kadar çok önemli bir konumda yer alan verimli sulak topraklara sahip sahip bu güzel ve kadim Türk yurdunun çok fazla göç vermesi insanın yüreğini acıtıyor.
Aradan geçen 63 yıl sonra 2023 yılı nüfus sayımında yukarıda adı geçen 9 köyümüzün nüfusu 3.610 kişi azalarak 4.194 kişiye düşmüştür. Oysa bu sürede Türkiye nüfusu yaklaşık 3,5 kat artmıştır. Bu hesaba göre bu 9 köyün nüfusunun 25 bin olması lazımdı. Üstelik bu köylerden Cennetebat köyü ile Taşburun köyleri bir zamanlar Nahiye merkezi idi. Önce Cennetebat köyü Nahiye merkezi iken 1934 yılından sonra Taşburun köyü Nahiye merkezi oldu. 1945'te Anayasanın dilinin sadeleştirilmesi ile “nahiye” adı “bucak”a dönüştürülmüş, 1970'ten sonra tedrîcen teşkilat kaldırılmıştır. Taşburun Bucak merkezi iken Karakoyunlu ilçesi de dahil 14 köy bağlı idi. Taşburun köyümüz 17 Kasım 1993 yılında Cennetebat köyü de Taşburun’a bağlanarak belde oldu. Taşburun'un belediye statüsü, nüfusunun 2000 kişinin altına düşmesi üzerine 2013 yılında sona erdi. Taşburun ve Cennetebat köyleri tekrar köy statüsüne dönüştü.
Alican köprüsü 1895 yılında Çarlık Rusya zamanında yapılmış, Iğdır şose bir yolla Erivan vilayetine bağlanmıştı. Ermenistan’ın 1920 yılında Sovyetler Birliğinin işgaline geçmesi ile Alican köprüsü Türkiye- Sovyetler Birliği Alican sınır kapısı 1920-1939 yıllarında karşılıklı ticarete açılmıştı. O zaman Ortaalican köyü daha kurulmadığından gümrük kapısı Koçkıran (Dize) köyünde kurulmuştu. Buradan Sovyetler Birliğine tarım ürünleri ve canlı hayvan ihraç edilirken, Sovyetler Birliğinden de çeşitli mal ve makineler ihtal edilmiştir. Sınır ticareti Iğdır’da ticaretini gelişip canlanmasını sağlamıştır. II.Dünya savaşı Sovyetler Birliğinin Türkiye’den toprak talep etmesi ile sınır kapısı 1939 yılında kapatıldı.
Karakoyunlu ilçesinde 2023 yılında nüfus % -3,37 azalmış, özellikle genç ve eğitimli nüfus göçü çok fazla olmuştur. Örnek olarak Kaçardoğanşalı köyünün günümüzden 64 yıl önce 1960 yılı nüfusu 1.383 kişi iken, 2023 yılında 722 kişiye düşmüştür. Türkiye nüfusu 64 yılda 3 katından fazla artmıştır. Bu hesaba göre köyün nüfusunun en az 4.200 kişi olması gerekirdi. Yine Kaçardoğanşalı köyü Ortaokulundan 1979 yılında mezun olan 48 kişiden şu anda köyde 1 kişi kalmıştır. Bu da verilen göçün vahametini göstermektedir.
Bu coğrafi ve stratejik bir konumda olan serhat ve sınır köylerimiz, kadim Türk yurdu, cennetten bir köşe vatan toprağında yaşanan göçü durdurmak ve tersine çevirmek zorundayız. Bu topraklar çok büyük beldeler ödenip çok büyük acılar çekilerek alındı. Bu cennetten bir köşe bu vatan toprağınımızın geleceği çok parlaktır. Orada bizlerin geçmiş anı, hatıralarımız, ata ve analarımızın mezarı bulunuyor. Vatan toprağımıza sahip çıkalım, topraklarımızı satmayalım, vatanımız bir tek Nevruz Bayramında değil her zaman yad edip ziyaret edelim.