Azerbaycan’ın kaderi Nadir Şah’ın öldürülmesi, Azerbaycan’daki Hanlıkların bağımsız hareket etmesiyle değişti. Hanlıklar kendi aralarında siyasi mücadelelere girişip, Kaçar devletinden bağımsız olarak haraket etmeye başladılar. Osmanlı ve Kaçar devletinin zayıflaması, Azerbaycan’ın Hanlıklara ayrılması, siyasi birliğin olmaması, dünya hakimiyeti uğrunda Çar Deli Petro’nun vasiyeti doğrultusunda, Rus İmparatorluğu 19. yüzyılda Hazar denizine, Kafkasya’ya, Kafkasya üzerinden de Türkistan’a saldırmaya başladı.
Yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı, Çarlık Rusya Kafkasya’nın kuzeyine saldırdı. Kısa sürede Güney Kafkasya’nın bereketli Karabağ toprakları, Çarlık Rusya yönetimine geçti. 12 Ekim 1813 yılında Kaçarlar devleti ile Çarlık Rusya arasında Gülistan antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Ruslar Taliş, Şirvan, Kuba, Bakü, Gence, Karabağ, Şaki hanlıkları Rus hakimiyetine geçti. Hazar denizinde donanma bulundurma hakkı Ruslara verildi. Rus tacirler dahili gümrük vergisinden muaf olarak ticaret yapabilecektir.
Ruslar bununla yetinmediler. Azerbaycan Hanlıklarının en güçlüsü olan Batı Azerbaycan toprağı İravan ve Nahçivan hanlıklarına saldırdılar. Yine Kaçarlar ( İran) devleti ile 1828 yılında Türkmençayı antlaşması yapıldı. Bu antlaşma ile İravan, Nahçivan hanlıkları ile Taliş hanlığının diğer hissesi Rus hakimiyetine geçti. Aras nehrinin Kuzeyi Rus, Güney’i Kaçarlar devletinde kaldı. Böylece Azerbaycan Güney ve Kuzey diye iki parçaya bölündü.
Rusların amacı bölgede bir tampon Ermenistan kurmak, buradan Basra Körfez’i ve Akdeniz’e inmek, Türkistan’ı işgal etmekti. Hem sıcak denizlere inecekler, İngilizlerin Hindistan yolunun hakimiyetini ele geçirecekler, ileride kurmayı düşündükleri Ermenistan devletinin temellerini atacaklardı.
Bunun için İravan Hanlığı toprakları üzerinde Erivan vilayetini kurdular. Buraya Osmanlı ve İran’dan Ermeni yerleşimciler getirip yerleştirdiler.
Ruslar 1813-1917 yılına kadar 104 yıl bölgede kaldı. 1917 yılında Rusya’da ihtilal oldu. Çarlık Rusya yıkıldı. Ruslar asker ve memurlarını bölgeden çekti. Bölgede otorite boşluğu doğdu. Ruslar Azerbaycan topraklarını işgal edip ikiye böldüler. Azerbaycan Türklerini ötekileştirmek için onlara “Tatar” dediler. Resmî dili Rusça yapıp İravan hanlığında demografik yapıyı zorla değiştirdiler. Azerbaycan Türklerini askere ve memuriyete almadılar. Azerbaycan Türklerini askere almayarak onların savaşçı yönlerini törpülemek istiyorlardı. Farslar da Azerbaycan Türklerine “ Azeri” dediler. Ruslarda Farslarda kasıtlı ve maksatlı “ Tatar veya Azeri” diyorlardı. Azerbaycan bir bölgenin adıdır bir milletin adı değil. Bizler ne Tatar ne de Azeri’yiz. Bizler Anadolu Türkleri gibi Oğuz boyuna mensup halis Türküz. Bizler Azeri değil, “ Azerbaycan Türküyüz. “
Rusların çekilmesiyle büyük emperyalist güçlerin desteğiyle Taşnak, Hınçak ve onlarca Ermeni çeteleri bölgeyi kana buladı soykırım yaptı. 1918 yılında Azerbaycan’da ilk demokratik Türk Cumhuriyeti kuruldu. Kafkas İslam ordusu ve Nuri Paşa Bakü’yü işgalden kurtarıp, başkenti Gence’den Bakü’ye taşıdı. Azerbaycan 1920 yılından sonra Sovyetler Birliğinin hakimiyetine geçti. Ruslar Zengezur’un batısı ile Dağlık Karabağ’ı Ermenilere verdi. Zengezur ile Azerbaycan Nahçivan ve Türkiye’den ayırdı. Türk dünyasının bağrına hançer saplandı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk Nahçivan sınırından toprak ile Küçük Ağrı dağını İran devletinden aldı. Böylece Türkiye Nahçivan’a komşu oldu. Kars antlaşmasıyla Nahçivan’a güvence verip garantör oldu.
Azerbaycan 104 Çarlık Rusya 71 yıl Sovyetler Birliği olmak üzere 175 yılı işgal altında kaldı. Ruslar Azerbaycan’ı 2 ayırdılar. Azerbaycan toprakları 6 devlet tarafından pay edildi. Türk dünyasının % 20’sini Azerbaycan Türkleri oluşturur. Dünyada 50-55 milyon Azerbaycan Türkü yaşıyor. Azerbaycan Türklerinin 40 milyondan fazlası esaret altında. Azerbaycan topraklarının % 80’i 5 devlet tarafından pay edilmiş. 50-55 milyon Azerbaycan Türk’ünden 10 milyonu bağımsız Azerbaycan’da yaşamaktadır. Türk dünyasında sayıca en fazla Azerbaycan Türkleri. Eğitim oranı en yüksek olan ilk demokratik Türk Cumhuriyetini de kuran Azerbaycan Türkleri.
Azerbaycan Türklerinin yaşadığı çok önemli stratejik coğrafya, tarihte yaşadıkları büyük işgal, ayrılık, soykırım ve acılar, eğitim oranlarının yüksek olmaları, milli ve manevi bağlara aşrı bağlı olmaları, Azerbaycan Türklerini farklı ve özel kılmıştır. Azerbaycan Türk dünyasını canlı tutan öncü ve lokmatif bir özelliği olan bir yapısı var. Azerbaycan Türkleri eğitim oranı yüksek, sanata, eğitime ve spora yatkın bir yapıları var. Azerbaycan Türkleri Türk dünyasının göz bebeği, Türkiye ile bağları çok yüksek ( Bir millet iki devlet) gibi. Azerbaycan Türkiye 1918 Kafkas İslam ordusu 2020 Eylül 44 günlük muharebe ile destan yazdılar. Azerbaycan Türkiye 100 milyona yakın nüfusları ile büyük bölgesel güç oluşturuyorlar. Türkiye Azerbaycan arasında kardeşlikten de öte özel bir bağ ve ilişki var. Kurtuluş savaşı ve bir çok alanda Azerbaycan Türkiye’nin yanında olmuştur.
Artık Azerbaycan ne Çarlık Rusya ne de Sovyetler Birliği dönemi Azerbaycan’ı. Azerbaycan milli devleti ve milli ordusu var. Ordu millet olmuş vatansever yiğit evlatları var. Azerbaycan Türk ordusu, büyük vurucu güce sahip büyük bir güç. 44 günlük muharebede Ermeni ordusunu perişan etti. Hele Şuşa’nın alınması dünya tarihinde eşine benzerine rastlanmayacak, akademilerde ders olacak cinsten. Azerbaycan hızla her alanda gelişip ilerleyen, büyük silah gücü, milli ordusu olan, geleceği parlak bir ülke. Artık Ermeniler savunmada, Azerbaycan taarruzda. Mezarını kazmış, her şeyini ordusuna veren milli ve manevi değerleri yüksek bir ordu- millet olmuş Azerbaycan halkı var. Bu ordu bu milletin sırtı bir daha yere gelmez. Azerbaycan dosta güven düşmana korku vermektedir.
Azerbaycan Türk dünyasının göz bebeği, Türk ve Turan dünyasını canlı tutan, öncü ve lokmatif görevi yapan şimal yıldızı gibi. Sözümü Azerbaycanlı Nurullah Ordubadlı’nın mahnısından iki mısıra ile bitirmek istiyorum; “ Dilimizde bir şuar var yaşa Azerbaycan yaşa Azerbaycan. Seni dünya tanıdı birbaşa Azerbaycan yaşa Azerbaycan”