Dava dosyasına göre; 2019 yılında 7 yaşında olan kız çocuğu, öğrenme güçlüğü çektiği gerekçesiyle annesi tarafından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Bölümü’ne götürüldü. Yapılan muayenenin ardından küçük kızın istismara maruz kaldığı bilgisi anneyle paylaşıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan mağdur çocuk, 2019 yılında çeşitli tarihlerde öz babası ve üvey ağabeyi tarafından istismara maruz kaldığını iddia etti.OYUNCAK AYIYLA ANLATTI Çocuk ifadesinde maruz kaldığı eylemleri anlatırken, “Kucağında bulunan oyuncak ayıcığın ön ve arka bölümlerini eli ile gösterip benim de bu tür bölgelerime ağabeyim ve babam dokunmuştur” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, baba Hakan P. (56) ve ağabey Hacı P. (25) hakkında “çocuğun cinsel istismarı” suçundan Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Savcılık esasa ilişkin mütalaasında sanıkların çocuğun özel bölgelerine dokunarak söz konusu suçu işlediklerini, alınan raporlarda çocuğun zekâ düzeyinin yaşıyla uyumlu olduğunu, mağdurenin kovuşturma aşamasında vermiş olduğu beyanında eylemleri detaylı anlattığını, beyanların birbiriyle tutarlı olduğunu belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi.YARGILAMADA ‘İFTİRA’ DEDİSanık ağabey Hacı P. mahkemedeki savunmasında suçlamayı reddetti. Babasıyla annesinin boşanma aşamasına geldiğini anlatan Hacı P., “Bundan ötürü aleyhimde beyanda bulunulmuş olabilir” iddiasında bulundu. Sanık baba Hakan P. de savunmasında suçlamayı reddederek “Müşteki benden araba istedi. Arabayı alamayınca aleyhimde bu tür isnatlarda bulundu” dedi.MAHKEME BAŞKANI ŞERH DÜŞTÜMahkeme, 2022 yılında dosyayı karara bağladı. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır’ın muhalefetine rağmen, iki üye hâkimin oyuyla beraat kararı verildi. Mahkeme Başkanı Şatır, karşı oy yazısında “Mağdurenin aşamalardaki ayrıntılı ve birbiriyle uyumlu beyanları, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin raporu, sanık savunmaları ve dosya kapsamına göre sanıkların üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işledikleri anlaşılmakla, sanıkların cezalandırmaları gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne karşıyım” dedi.KARARIN GEREKÇESİ ‘KAMERA KAYDI YOK’- Kararın gerekçesinde, mağdurenin anne ve babasının suçlamalardan bir ay önce boşandıkları, küçük çocuğun annesi ile kalmak istediği, babası ile arasında uyuşmazlık bulunduğu, babanın söz konusu eylemi cinsel saikle yapıp yapmadığı hususunda kuşku olduğu savunuldu. Kararda özetle, “Mağdurenin beyanlarının çelişkili ve yüzeysel olduğu, sanık babanın boşandığı eski eşiyle husumetin devam ettiği, sanık abi ile annesi arasında mal mülk nedeni ile husumet bulunduğu, mağdurun soyut beyanı dışında iddiayı destekleyen tanık beyanı, kamera kaydı gibi delil bulunmadığı, mahkûmiyete yeter her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil elde edilemediği” ifadelerine yer verildi.2 YIL SONRA GELEN DİLEKÇE: VİCDAN AZABI ÇEKMİŞ!- Küçük kızın avukatı, karara itiraz ederek dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. İstinaf mahkemesinin dosya üzerinde incelemesi devam ederken sürpriz bir gelişme yaşandı. Baba Hakan P., 7 Mayıs 2024’te mahkemeye gönderdiği dilekçede, “Mağdur olan öz kızıma yapmış olduğum cinsel istismar eylemleri nedeniyle pişmanım. Suçtan kurtulmak için savcılık ve mahkemede inkâr ettim. Lakin her geçen gün yaşadığım vicdan azabı beni kahretmektedir. Üzerime atılı suçu işledim. Cezamı çekmeye razıyım” dedi.ABİSİ DE YAPTISanık baba, 9 Mayıs 2024’te mahkemeye sunduğu başka bir dilekçede ise oğlunun da söz konusu suçu işlediğine ilişkin ihbarda bulundu. Mahkeme yeni dilekçeleri dosyaya bakan istinaf mahkemesine gönderdi. HÜRRİYET
