Tarih boyunca çeşitli medeniyetler, zamanların saklanması ve düzenlenmesi için farklı takvim sistemleri geliştirdiler. Bu takvimlerden birisi de 12 hayvanlı takvimdir. 12 Hayvanlı Türk Takvimi olarak ta adlandırılan bu takvimin kökeni, Orta Asya bozkırlarında yaşayan Türk boylarına kadar uzanmaktadır. Bu takvim, Hunlar, Göktürkler ve Uygurlar gibi pek çok Türk devleti tarafından kullanıldığı gibi özellikle Göktürkler döneminde de kullanıldığını Göktürk Bengütaşları'ndaki yazıtlarından öğrenmekteyiz.
Toplamda 12 hayvan bulunan bu takvim, 12 yıl sonra aynı hayvan yılına geri döner. Yıl özellikleri hangi hayvana denk geliyorsa o hayvana göre belirgin özellikleri vardır. Pek çok Türk devleti tarafından kullanılan bu takvim,
Bu takvime göre 21 Mart yeni yılın ilk günü olarak kabul edilir ve temel esas güneştir, 21 Mart yaz’ın başlangıcı 23 Eylül ise kışın başlangıcı sayılmaktadır. Günler gece yarısı itibari ile başlar. Ayın şekillerine göre bir yıl on iki ay olarak belirlenir. Bir gün 12 eşit parça olarak hesaplanır.
Bu takvime göre 21 Mart, yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. 21 Mart, doğanın canlandığı ve yeniden güçlendiği bir gün olması nedeniyle, yeni yılın başlangıcı olarak belirlenmiş ve bu tarih yaz mevsiminin başlangıcı olarak görülmüştür. Benzer şekilde, 23 Eylül kışının başlangıcı kabul edilmiştir. Bu seçilenlerin seçiminde değişiklik hareketlerinin yanı sıra, döngü döngüleri temel alınmıştır. Türkler için doğayla uyumlu bir yaşam, hayatın her alanında olduğu gibi olayların görünümünde de büyük
12 Hayvanlı Takvim, Asya'da özellikle Türkler ve Çinliler tarafından yaygın olarak kullanılan eski bir takvimdir. Japonlar, Koreliler, Vietnamlılar, Moğollar ve Mançular da bu takvimin farklı versiyonlarını benimsemişlerdir. Kuzey yarımkürede kullanılan bu takvime göre, baharın başlangıcı Güneş'in Balık burcundan çıkma (21 Mart) Koç burcuna girmeyle başlar. Güneş, 21 Mart'ta ekvatoru geçerken gece ile gündüz eşitlenir ve kuzey yarımkürede bahar başlar. Bu tarihe "yaz beraberliği noktası" denir.
Türklerin ilk kullandıkları 12 Hayvanlı takvime göre yılbaşı 21 Mart “Nevruz” ile başlıyordu. Güneş esaslı olan bu takvim, modern takvimler gibi gece başlar ve 1 gün 24 saatten oluşur. Her yılda farklı bir hayvan adı verilmiş ve onu iki yılda bir bu hayvanlar sırasıyla tekrarlıyordu. Bu döngüye "çağ" adı verilirdi ve çağlar her iki yılda bir tamamlanırdı.
Orta Asya'da bu iki yıllık döngüye "müçöl" denir ve insan ömrü müçöllere göre hesaplanırdı. İlk müçöl, bir yıl eklenerek üç yıl olarak kabul edilirdi. Bu, insanın anne karnında kaldığı sürenin insan yaşına bir yıl eklenmesiyle oluşur.
İki hayvanlı Türk takviminde, doğayla iç içe yaşayan Orta Asya göçebe toplumlarının ayrıntılarının önemli bir yere döküldüğü. Her bir yıl, bir hayvan ismiyle anılır ve o hayvanın o yıla özgü bazı özellikleri taşındığına inanılırdı.
Türkler doğa olaylarını gözlemleyerek geliştirdikleri bu takvim sayesinde mevsimsel değişikliklere karşı hazırlıklı olmayı öğrenmişlerdi. Mevsim adları arasında yaz, yay, kış, sonbahar payız, çileler ve ilkyaz gibi kavramlar kullanılırdı. Yıllar, sıçan, öküz, pars, tavşan, yılan, at gibi hayvanlarla anılır ve her yılın kendine özgü özelliklere sahip olduğuna inanılırdı.