2020 yılının ilk aylarına dönüp Iğdır’ın o zamanki durumunu hatırlayalım…
2010’lu yılların ortasından itibaren ülkede baş gösteren ekonomik krizden Iğdır da derinden etkilenmiş, işsizlik had safhaya çıkmış ve üniversite mezunu gençler dahil insanlarımız yoğun bir şekilde şehirden gidiyordu.
Öyle ki, ailelerin çocuklarının iş için şehri terk etmesinden dolayı genç nüfus hayli azalmıştı.
Böyle bir durumda işsizlik, ekonomik kriz tepe noktasına çıkmışken spor, sanat, kültürel faaliyetler insanların aklına bile gelmiyordu.
Bunun yanında global düzeyde de Covid-19 salgını nedeniyle pandemi dönemine girilmişti. Zaten siftah yapamayan esnaflar dükkanlarını açamıyor, evden dışarı çıkamıyordu. Adeta bir buhran dönemi yaşanıyordu.
Derken bir adam ortaya çıktı: Cantürk Alagöz!
İsmini ilk kez Iğdır Devlet Hastanesine test ünitesinin kurulmasında duymuştum. Hatırlatmakta fayda var; Pandeminin ilk döneminde Iğdır Devlet Hastanesine verilen Covid-19 testleri Kars’a gidip orada sonuçlandırılıyordu. Yani bir kişinin Covid-19 testi 2 güne sonuçlanıyordu. Bunun yanı sıra o dönem Iğdır’dan Kars’a sonuçları götüren bir ekip yolda kaza yapmış ve üç sağlık çalışanı yaralanmıştı. Bu kazanın ulusal basında duyulmasıyla olaydan haberdar olan Cantürk Alagöz, kendi imkanlarıyla Iğdır Devlet Hastanesine hemen bir Covid-19 test ünitesi kurdurmuştu.
Daha sonra Cantürk Alagöz’ün ismi, kamuoyunda Çin’den gelen Sinovac aşısını Türkiye’ye getiren kişi olarak duyuldu.
Kendisinin Iğdır aşkı o kadar büyüktü ki bu kozmopolit şehirde insanları birleştirecek alanın spor olacağını biliyordu. İlk Iğdır’a geldiğinde o dönem adı 76 Iğdır Belediyespor olan futbol takımını bünyesine kattı. Takımı önce Bölgesel Amatör ligden 3. lige çıkardı. Ülke çapında ses getirecek kadroyu kurmak için karar verdi vermesine ancak Iğdır’da profesyonel bir takımın ne antrenman yapacağı bir tesis vardı ne de maç yapacağı bir stat vardı.
Önce Gençlik ve Spor Bakanı sayın Muharrem Kasapoğlu ile görüştü. Sayın Bakan kendisine Iğdırspor için yatırım yapmasını, tesis ve stat için de 2 yıl içinde devlet olarak gereken desteği vereceklerini söyledi. Cantürk Alagöz, tabii ki de bu süreyi çok uzun buldu. Kolları sıvayarak tesisleri ve stadı 6 ayda bitirdi ve takım Iğdır’a gelerek maçlarını yapmaya başladı.
Geçen sezon İskenderunspor’a play-off finalinde penaltılarla kaybedilen maçtan sonra bile yılmadı. Sezon başında birçok Süper Lig takımında bile olmayan 90 milyon TL’lik bütçeyle takım kurdu. Hedefi kesinlikle şampiyonluktu. Alagöz Holding Iğdırspor, bazı dönemler inişli-çıkışlı form grafiği gösterse de cumartesi günü deplasmanda Ofspor’u 1-0 yenerek şampiyon oldu ve 2. lige yükseldi. Kent meydanında şimdiye kadar hiçbir kulvarda bir araya gelmemiş her kesimden gençler, beraber sevinip eğlendiler. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde bu tablonun mimarı hiç şüphesiz Cantürk Alagöz oldu. Iğdırspor, Bölgesel Amatör Ligden 3. lige çıktığı dönem kendisi “Hedefimiz Süper Lig” dedi. Böyle bir vizyonu daha önce kimse ortaya koymamıştı. Süper lig falan bunlar hayalden öteye gitmezdi. Şimdi Iğdır’da gençler başta olmak üzere herkes kaç yıl sonra Süper lige çıkacaklarının hesabını yapıyorlar. Cantürk Alagöz’e bu konuda ne kadar teşekkür edilse azdır.
Sporun yanı sıra kültür alanında kurduğu Alagöz Sanat Vakfı, Iğdır’ın yerel kültürünü tüm dünyaya tanıtıyor. Cantürk Alagöz’ün bu vakıf üzerinden Iğdır’ın kültürü için harcadığı tutar 30 milyon TL’yi geçmiş durumda.
Siyasete gelince…
Cantürk Alagöz’ün 2 yıldır karşılıksız olarak bu hizmetleri yaptığını görenler kendisini milletvekili adaylığına yakıştırmaya başladı. Ancak kendisi, bu olay gündeme her geldiğinde Iğdır’a zaten her türlü yatırımı yaptığını ve yapacağını, işlerinin aşırı derecede yoğun olduğunu söyleyerek böyle bir düşüncesinin olmadığını ifade ediyordu.
Ancak şartlar oluştu ve kendisi de bazı hizmetlerin gelmesi için devlet gücünün elzem olduğunu gördü ve AK Parti’den milletvekili adayı oldu. Seçim çalışmaları için geldiği ilk günden beri Iğdır’da klasik siyasetçi imajını yerle bir etti. Daha önce gelen siyasetçiler yapacağız, edeceğiz derken Cantürk Alagöz, vatandaşların özellikle de köylü vatandaşların sulama gibi konulardaki sorununu o an halletmeye başladı. Seçim süreci boyunca kendisini yakından takip etme imkanım oldu. Her fırsatta Iğdır’ın en büyük sorununun işsizlik olduğunu net olarak söyledi. Bunun için de kendisinin Iğdır’a getireceği 3-4 bin istihdam yaratacağı fabrikaların yanı sıra diğer projelerle birlikte 2 yıl içinde işsizliği bitireceğinin net sözünü verdi. Bunun yanında yine Iğdır’ın 100 yıllık yarası olan sağlık konusunda da iddialı sözler verdi. Iğdırlı vatandaşların hastane için artık Erzurum, Kars veya Van’a gitmeyeceğini, ihtiyaç olması halinde o şehirlerdeki vatandaşların Iğdır’a geleceğini belirterek vatandaşları heyecanlandırdı.
Iğdırlılar da hali hazırda kendi imkanlarıyla şehre bir sürü hizmet getiren böyle bir insana teveccüh göstererek rekor oyla meclise gönderdiler.
Iğdırlı vatandaşların Cantürk Alagöz’ün bu vaatleri yerine getireceğinden hiçbir şüpheleri yok. Kendisiyle en son görüşmemizde Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Iğdır’ın tarihinin değişmeye başlayacağını söyledi.
Siyasette “Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” diye bir söz var. Bu söze hayatımda Cantürk Alagöz kadar uyan başka hiçbir siyasetçi görmedim. Cantürk Alagöz’ün 2 yılda kendi cebinden 500 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Bu yatırım tutarı, bir kişi özelinde Iğdır tarihinin görmediği ve muhtemelen göremeyeceği bir noktaya ulaşmış durumda.
Artık vatandaşlar icraat döneminin başlaması için sabırsızlanıyor.
Yazının başlangıcında da belirttiğim gibi, Cantürk Alagöz kadar bu şehrin kaderini değiştirmeye aday ve vakıf başka kimse görmedim. İnşallah bu süreç Iğdır ve halkımız için hayırlı olur.