Ufak bir rahatsızlık geçirdim.
Aslında küçük değil…
iki yıl önce önemli bir ameliyat oldum. Her ihtimale karşı bir kontrol olayım diye Iğdır devlet hastanesi Üroloji polikliniğine başvurdum.
Uzm. Dr. Meriç Doğan Güven ile tanıştım. Başarılı, güler yüzlü, işini ehli bir uzman hekim…
Hastalarına elinden gelenin fazlasını veriyor.
Yine Ultrason Doktoru Celal Haşim…
Yüzlerce hasta kapısında bekliyor. Hastalar beklemesin diye olağanüstü gayret sarf ediyor.
Bütün doktorlar nezdinde her ikisinden de Allah razı olsun.
Biraz da vatandaş, hasta olarak müracaat edenleri irdeleyelim.
Herkes bir an önce işim bitsin diye polikliniklere saldırıyor. Müracaat sırasına göre kapıda isimler yazılı olduğu halde sıra beklemeden kapıyı çalıp içeri girmek isteyenlerin sayısı oldukça fazla.
Hele bir ben sıramı bekleyeyim deyip hastaların beklemesi için konan koltuklara oturursan sıra, düzen bilmeyen hastaların haksızlığına uğrarsın.
Mecburen kapısın önünde dikilip sıranı beklemek zorundasın.
Evet, zaman zaman Devlet Hastanesinden şikayetler duyuyoruz.
Biz bütün olumsuzlukları hastane düzeltsin bekliyoruz. Her hastanın başında bir temizlik elemanı, bir hasta bakıcı olsun istiyoruz. Vatandaş olarak da hasta olarak da hiçbir sorumluluğumuzu yerine getirmiyoruz. Lavaboya giden lavaboyu temiz kullanmıyor, hatta gözlerimle şahit oldum suyu açık bırakıp gidiyor.
Geçmişte hastaneye gitmiş ve bir doktor hakkında eleştiri yapmıştım.
Bu olumsuzluklara karşı belki o anda sabrı taşmış ve bize karşı yanlış hareket etmişti. Ben o zaman da doğruları yazmış ve eleştirimi öyle yapmıştım. Herkesin hakkını vermek lazım. Bir gün rahatsızlanmış ve Iğdır devlet hastanesine başvurmuştum. Yanımda doktor olan oğlum da vardı. Bana dedi ki, ”Baba şu polikliniğin önünde duran hastalara belki sen acıyorsun. Ben de acıyorum ama ben en çok onları muayene eden, o sırasına riayet etmeyen hastaları muayene eden doktorlara acıyorum” demişti.
Ben her iki doktorumuza da teşekkür ediyorum. Zaten zaman hasta olup Üroloji ve radyoloji polikliniklerine başvuran hasta ve hasta yakınlarından da bu doktorlarımız hakkında memnuniyet ve övgüler duymuştum.
İşini severek yapının da hakkını vermek lazım, değil mi?