Geçtiğimiz günlerde Iğdır Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim’in başkanlığında Iğdır Ehlibeyt Derneği, Iğdır Ehlibeyt Din Adamları Derneği ve Gün Işığı Dernek başkanları ile bir toplantı yapıldı. Toplantı sonrası bu üç dernek, basın açıklaması yaparak bu yıl Covid-19 nedeniyle Aşura törenlerinin yapılmayacağını duyurdular.
Yarın Tasua, cumartesi günüde Aşura günüdür. Elbette bu günler yas günleridir. Yas tutmak; mutlak deste oluşturmak, toplumu bir araya toplayıp etkinlik yapmak değildir. Evinde, ailenle birlikte de yas tutabilirsin. Hz. Hüseyin (a.s.) ve yarenlerini anar, dualar okuyup sine vurabilirsin. Önemli olan bu yıl Covid-19 belasından en az zararla kurtulmaktır.
Geçen gün sosyal medyada Müçtehitlerimizin fetvalarını gördüm. Müçtehitlerimizin çoğu bu yıl etkinliklerin yapılmamasından veya herkesin evinde yapmasından yana görüşler açıklamışlardı. Bu açıklamalara rağmen neden biz müçtehitlerimizin emirlerini dinlemiyoruz? Burada inancımızla bir tezat oluşmuyor mu? İnşallah bu hastalığa çare bulunur da hastalığın aşısı bulunur ve seneye herkes istediği gibi etkinliklere katılır.
Aslında devletimiz, her konunun çaresini biliyor ama bu konuda hassas davranıp tavsiyelerde bulunuyor.
Bu virüs konusunda Sağlık Bakanlığımızın mücadelesini herkes takdir ediyor. Vatandaş olarak da tavsiyelere katkı sağlamalıyız. Kimse sen inancından vazgeç demiyor. Söylenen şu, ‘Bu hastalığa yakalanma ve bu hastalığı yayma’. Başka insanlar senin inadından dolayı hasta olmasın veya ölmesin. Devletimiz her yıl Aşura merasimlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla törenlere nezaret etmekteydi. Bu yıl ise devletimiz Aşura törenlerinin yapılmasından dolayı Covid-19 virüsünün yayılmasından endişe duymaktadır. Eğer böyle giderse inanın çok sayıda insanımız hastalığa yakalanacak ve Iğdır’da büyük sorunlar yaşayacağız.
Kimse müçtehitlerimizin fetvalarının üstünde değil. Eğer biz Ehlibeyte inanıyoruz diyorsak mutlaka bağlı olduğumuz bir taklit mercii vardır. Taklit mercilerimizin verdiği fetvaları da dinlemeyeceksek o zaman bir diyeceğim olamaz. Bu toplantılarda yayılan hastalıkta zarar gören ve hayatını kaybeden insanların vebalini de laf dinlemeyenler bu dünyada olmasa da öbür dünyada çeker..
Benim Iğdır halkına bu konuda diyeceğim şudur ki; bir yıl Aşura törenlerine katılmamakla inancımızı kaybetmeyiz. Eğer Hz. Hüseyin (a.s.) sevgisi yüreğimizde varsa, onu bir yıl değil bin yıl tören anma merasimi yapmasak bile kimse bizim kalbimizden söküp atamaz. Onun için akıllı davranıp, kendimize ve Iğdır’ımıza zarar vermekten kaçınalım.
Evlerimizde yapacağımız anma törenlerinden dolayı, Yüce Allah’ım ibadetlerinizi kabul etsin…