Seçim süreçleri gelip geçicidir. Seçimden kısa süre sonra seçim sürecinde yaşananlar iyi ve kötü yönleriyle konuşulup hafızalarda iz bırakacaktır.
Yönetimlere baktığımız zaman yaşadığımız il ve ilçenin sorunlarını göz önüne getirip kendimize göre değerlendirip oyumuzu kullanmamız gerekir diye düşünüyorum.
Bu durum Iğdır’ımızda biraz daha özel bir önem arz ediyor. Yıllardır etnik köken üzerinden siyaset yapıldı. Hiçbir aday Iğdır’a hizmet getireceğim deyip projelerinden söz etmedi. Hatta bu vaatleri yapanlara da artık inanmak istemiyoruz. Çünkü seçilen yapmak istese bile merkezi hükümetten istediğini alamıyor ve seçmen karşısında yalancı duruma düşüyor.
Şimdi seçim sürecinin en hareketli günlerini yaşıyoruz. Adaylar sahada vatandaşlardan oy isteyip kendileri ve partileri için vatandaşı ikna etmeye çalışıyorlar. İkna etmek isterken de bir somut delili ortaya koymaları gerekir ki; bunu koyarken de inandırıcı olması gerekir.
Özellikle gençlerin milli duygularını harekete geçirip oy isteyen partilerle, yatırımlar getireceğim diyen bir aday sahada kendini anlatmaya çalışıyor.
Siyasetin hararetli bu günlerinde Cantürk Alagöz, sadece kendi holdinginin Iğdır’a yapacaklarını anlatıyor ve Iğdırlılardan destek istiyor. Onun inandırıcı ve sahada görünen hizmetlerini hazmedemeyen partilerin taraftarları ancak ona ve onun taraftarlarına iftira etmekten başka bir şey yapamıyorlar.
Üç yıla yakın bir zamandır Iğdır’a dönen Cantürk Alagöz’ün Iğdır’a yaptıklarını hükümetler bile yapmamıştır. Önce gençlerin kahve köşelerinden kurtulması ve spora yönelmeleri için Iğdırspor’u aldı ve 3. lige çıkardı. Iğdırspor’ın 3. ligde son maçları ve artık 2. lige çıkacak. Şu an takım lider durumda. Ayrıca süper ligde olmayan tesisler yaptı ve Iğdırlı çocuklar orada yetişiyor. Çok geçmez üç-beş sene sonra Iğdır’dan birçok çocuk orada yetişecek ve Türkiye’nin birçok takımında oynayacak. Şunu bilin ki Iğdırspor, birkaç yıl içinde Süper ligde mücadele edecek.
Cantürk Alagöz, YÖK’le anlaştı ve Dişçilik Fakültesinin binasını yapmayı taahhüt etti. Fakültenin inşaatı bitmek üzere ve Iğdır Üniversitesinde Dişçilik Fakültesi açılmış olacak.
Cantürk Alagöz’ün okullara, yardım kuruluşlarına, camilere yaptıkları yardımlar saymakla bitmez.
Ayrıca bununla kalmadı. Organize sanayi bölgesinde kurulan geri dönüşüm fabrikasını aldı ve şu anda 200 civarında çalışanı var. Çin’de faaliyet gösteren dünyanın en modern yem ve gübre fabrikası, Cantürk Alagöz’e Türkiye’de ortaklık teklif etti. Cantürk Alagöz, bu fabrikanın Iğdır’a kurulması durumunda ortak olacağını bildirdi ve onlarda kabul ettiler. Daha dün yine Çin’den bir firma Adana’da eldiven fabrikası kurma aşamasındayken anlaşmazlık çıkınca Cantürk Alagöz’ü bulmuşlar. Ortaklık teklif etmişler. Cantürk Alagöz de yine fabrikanın Iğdır’a taşınması şartıyla ortaklığı kabul etti. İşin en çarpıcı yönü de Cantürk Alagöz Iğdır’a kuracağı veya kurduğu hiçbir fabrikadan gelir veya kar beklemiyor. Bu işletmelerin tüm karını kurduğu vakıf aracılığıyla Iğdırlılara hibe edeceğini vaat ediyor. Sadece yem ve gübre fabrikası tam kapasiteyle çalıştığı takdirde 3 bin civarında istihdam yaratacak.
Ben Cantürk Alagöz’ün yapacaklarını ve vaatlerini sıralamakta gerçekten çok zorluk çekiyorum. Çünkü kendisinden rica ettim ve projelerini bana vermesini istedim. O da bana şunu söyledi: “Ben sahada dolaşıyorum. Iğdır’ı ve Iğdırlıya çok seviyorum. Iğdır’da işsizlik var. Onu kısa sürede bitireceğim. Ayrıca Iğdır’da ırkçılığı bitireceğim. Herkes Iğdır’ın menfaatleri doğrultusunda en güzel ve modern bir şekilde yaşayacak. Iğdır’da benim oğlumun işi yok, benim kızımın işi yok kimse diyemeyecek” dedi.
Ben onun plan projelerini tam yazamıyorum. Onun hızına yetişmek mümkün değil. Seçim çalışmalarında onu gençler, yaşlılar, çocuklar çok seviyor. Iğdır’ın geleceği görüyorlar.
Peki bunun rakipleri ne yapıyor? Ona ve ona destek verenlere iftiralar ediyorlar. Vay Azeri Türkleri ona oy vermeyecek, yok Kürtler ona oy vermeyecek diye iftira atıyorlar. Kim ne derse desin, ben Cantürk Alagöz’ün Iğdır için bir şans olduğunu düşünüyorum. Bilinmesini istediğim bir olayda Cantürk Alagöz zaten milletvekilliği için müracaatta bulunmamıştı. O Cumhurbaşkanın talimatı ile aday oldu. Cantürk Alagöz dost sohbetinde, “Adaylık sürecinden önce ayda 4-5 milletvekili benden görüşmek için randevu istiyordu. Zamanım olmadığı için onlara randevu vermiyordum. Ancak şimdi milletvekilliğine adayım”
Artık Iğdırlıların kendi kaderini belirlemesinin, çoluk çocuğunun istikbalini düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben bildiklerimi söyledim. Ya 60 yıldır yaşadıkları zorlu hayatı yaşamaya devam edecekler ya da bir şans olan bu süreçte Iğdır’ın kaderini değiştirmeyi vaat eden Cantürk Alagöz’ü seçecekler. Karar Iğdırlı vatandaşların.