Amellerin ruhuna yürekten inanan bir olarak Kerbela ve Hz Hüseyin’in şanlı kıyamı biz Ademoğlu için seçeneksiz bir hayat ilkesi olmalıdır. Hz. Hüseyin acının rengi değil, acımanın resmî hiç değil, dövünmenin adresi de değil, üzerinden saygınlık kazanılacak, ekonomik girdi sağlanacak bir yapının adı da değil. Bu değilleri daha çok çoğaltabiliriz.
Peki o zaman Hz. Hüseyin derken biz neyi anlamlıyız? Bu konu ile ilgili olarak çok şey yazılabilir ama ben fakir şunun söylüyorum. Hz. Hüseyin, Kurani bütün sıfatları kendisinde toplamış, Allah’ın yeryüzündeki tecellisidir. Yani Metin olarak gönderilen Kuranın insanlaşmış halidir. Hani İmam Ali’ye konuşan kuran diyoruz ya evladı İmam Hüseyin içinde Kuran’ın insanlaşmış hali niye demeyelim? Evet İmam Hüseyin bundan asırlar önce öyle ameller yaptık ki o amellerin ruhları bizim ölmüş ruhumuza hayat sundu.
Kendisine sunulan iki seçenekten ölümü İzzet ve şeref olarak kendisi, ailesi ve tüm azizleri için seçen tarihin eşsiz şehadet öğretmeninin adıdır Ali oğlu Hüseyin. Altı aylık oğlu Hz Ali Asker’in şehadeti ile onun kanını avcuna alıp gökyüzüne sepmesi, Allah’ım bu küçük kurbanı da benden kabul et diyerek Kuran’ın “zibhi azim “dediği büyük kurban olmaya insanlığın Ali’nin yiğit oğlun Hüseyin’de başka bir adayı var mı? Bu övgülerimizi daha da çoğaltabiliriz. Çünkü şu Gökkubbe’nin altında Hüseyin’den başka bu övgüleri hakkeden ikinci bir Hüseyin var mı? Hz. Hüseyin, Hüseyni bir inkılap yaparak yürekleri yakarak gitti gelenler Hüseyin’i bir duruş sergileyebildiler mi? İşte asıl soru bence bu. Şimdi biz iç dünyamızda yaşattığımız Hüseyni hayatımızın bir parçası haline getirebildik mi? Eğer, Hüseyni aklı ve duruşu günümüze taşıyabilsek bugün Gazze böyle yetim kalır mıydı? Hüseyin özelinde sınıfta kalan ümmet Gazze konusunda sınıf geçebilir mi? Ama dün Ali’nin çocukları nasıl Aşura ruhuyla tarihin en büyük devrimini yaptıysa bugünde Hüseynin aşıkları siyonist ve yandaşlarını toprağın dibine gömmektedirler. Hüseyinle büyüyen bir aşık onun aşkı ile direnişin kalesi olur. Bu surda asla gedik açılmaz ve bu dünyadaki sınav ancak böyle bir duruşla aşılır.
Ali Şeriati’nin sözü ile sözü bitirip kendi tercihimizi yapalım: “Ya Hüseyin olup şehadeti seçeceksin ya Zeynep olup hakkın dili olacaksın ya da Yezid olup zalim ve katil olacaksın”
Tercih hepimizin buyurun…