Günlerdir pür dikkat siyasete kulak kabartıp durduk. Siyasiler Iğdır’a bir çare bulur düşüncesiyle ümidimizi hiçbir zaman kaybetmedik.
AK Parti- MHP ittifak yapacak ve Iğdır’dan MHP aday koyacak iddialarının zirve yaptığı gün, AK Parti Iğdır Belediye Başkan adayını açıkladı.
Tamam, herkesin aday olma, seçme, seçilme hakkı vardır. Demokrasinin gereği de budur. İnsanlar seçilsin. İnsanlar istedikleri adamı getirip kendilerin lider yapsınlar. İradelerini teslim etsinler ama siyaset insanları kullanmak istediğin gibi yönlendirme sanatı değildir. Onunla oyun oynanmaz.
Biz Iğdır’ı ele alalım. Iğdır çok büyük bir şehir değil. İnsanlar birbirlerini ailece tanırlar. Kimin hangi partiye oy vereceğini de çok iyi bilirler. Siyasi partiler aday gösterdik demek için aday göstermemelidir. Elbette iktidar partisinden kazanacak aday gösterilmelidir. Ancak, “Bakın Azeri aday koyduk oy vermediler” deyip işin içinden sıyrılmak için aday koyulmamalıdır. Dedim ya; Iğdır’da herkes birbirini tanır. Oy potansiyelini de bilir. Kürt seçmenin oylarına HDP talipken ve alıyorken, neden AK Parti İl Başkanı hep Kürt oluyor?
Her fırsatta söylüyorum lütfen bölücülük yapmayın. Seçimden seçime kimse koltuğunu korumanın derdine düşmesin. Normal zamanlarda ırkçılık yapmazsanız, inanın vatandaş her kim Iğdırlıya daha iyi hizmet edecekse onu arayıp bulacaktır. Bu ister Azeri olsun, ister Kürt olsun, ister başka birisi olsun. Hatta iktidar partisi vatandaşın mutlaka birinci tercihidir.
Şimdi gelelim ittifak beklentilerine… Benim beklentim, Cumhur ittifakı ortaklarının birçok yerde yaptıkları ortaklığı Iğdır’da da yapmalarıydı. HDP’nin ciddi manada yerel iktidarıyla mücadele edilecekse bunun tek yolu Cumhur ittifakında tek aday çıkarmaktı. AK Partinin 14 ilin adaylarının belirlendiği toplantıda Başkan Erdoğan, Iğdır adayının eski milletvekili Adil Aşırım olduğunu açıkladı. Adil Aşırım’ın adaylığını açıklanmasından sonra sosyal medyada ve çarşı pazarda halkın nabzını ölçmeye çalıştım. Gerçekten önemli ölçüde tepki olduğuna şahit oldum.
Bu yazıyı kaleme aldığımda henüz MHP’nin adayı açıklanmış değil. Ankara ile yapılan görüşmelerde mutlaka MHP’nin de aday göstereceği bilgisi geldi. Bir veya iki gün içinde MHP de adayını belirleyecektir. O zaman Iğdır’da seçimi kimin kazanacağı aşağı yukarı belli olacaktır.
Bu halkın nabzını tutmadan yapılan davranışlar sonucunda vatandaşların sandığa gitmemesinden endişe duyduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Çünkü Cumhur ittifakında birlikte hareket eden Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’la, MHP lideri Bahçeli’nin Iğdır’ı ciddiye almadıkları söylentileri toplumun içinde çok fazla dile getirilmektedir.
Seçim havasına girildiği günden beri Erdoğan’la, Bahçeli’nin Iğdır’a çok büyük önem verdiği söylentileri ve beklentileri, tek aday koymadıkları için Iğdır seçmeninin bu iki partiye şimdilik kırgın olduklarına neden olmaktadır. Benim tespitlerim bu yöndedir. İleriki günlerde belki değişebilir onu da kestirmek mümkün değil.
Bu aşamadan sonra ne olur? MHP’nin adayının AK Parti adayından daha fazla oy alacağını düşünüyorum. Ak Parti de iktidarın gücünü kullanarak oyunu artırmaya çalışacaktır. Her iki parti ayna tabana hitap ettiği için birinin kazanması mümkün değil. Bu durumda HDP seçimi çok kolay kazanacak.
En kötüsü de Iğdır’da insanlar, bu gidişatın altında HDP’nin değirmenine su taşımanın olduğu söylentilerini açıkça dile getiriyorlar.
Bunda da suçlanan il teşkilatıdır. O da iktidar partisi ve onun ortağına ciddi manada zarar veriyor.
Ben inanmasam da insanlar Cumhur ittifakının Iğdır adayı üzerine anlaşamamasının nedeninin 24 Haziran seçimlerinde iktidar partisinin Iğdır’dan milletvekili çıkaramadığı olduğu yönündedir.
Cumhur ittifakı ve HDP’yi dile getirirken, CHP ve İyi Parti’yi de unutmamak lazım. Iğdır’da CHP çok oy alamıyor. Onun belli oy potansiyeli var. Ancak birde İyi Parti aday adayı var. O da Cumhur ittifakının taban oyuna taliptir. Onunda bu tablo karşısında iştahının kabardığı ve seçimler için ciddi manada hazırlık yaptığı duyumları gelmeye başladı.
Ama aklisalim olmak lazım. Kimseyi kırmadan, moralimizi bozmadan fikrimizi söylememiz ve seçimlerin geçici olduğunun bir kez daha bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Yarın ola hayır ola. Bir MHP ve HDP’de adaylarını göstersin. O zaman hangi partinin ipi göğüsleyeceğine biraz daha objektif yorum yapabileceğiz…