Tahminen on gün kadar oluyor. İstanbul’da yaşayan değerli hemşerim, eskiden köylüm diyordum, ama şimdi ilçelim ve değerli dostum Sefer Karakoyunlu bana telefon etti. “Ayın 16’sında kültür sarayında İSTAD olarak bir gecemiz olacak. Seni orada görmek istiyorum. Ayrıca bizim adımıza eş, dost bildiğin herkesi davet edebilirsin.” Bende kendisine inşallah orada bulunacağım demiştim.
Ancak ayın 16’sı öğlen torunumu okula götürürken, küçük bir kaza geçirdik. Arabamıza birisi geldi vurdu. Moralim bozuk bir şekilde akşam oldu. Eve çıktım bir telefon geldi. Dünürüm Bayram Gonca aradı. “Kültür Sarayında bir gece var. Davetli misin?” diye sordu. Bende unuttuğumu fark edip teşekkür ettim ve beraber gidebileceğimizi söyledim.
Doğrusu moralim bozuk ama Can Azerbaycan Cumhuriyetinin kuruluşunun 100’ncü yıl dönümü olduğu için bu geceyi her şeye rağmen elimin tersi ile itmek istemedim.
Çocukluğumdan beri sevdam olan Azerbaycan Cumhuriyetinin 100’cü yıl kutlamalarında herhalde merhum Azerbaycan ilk kurucu Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Resulzade’yi anmamak, onun 1918’li yıllarda Cumhuriyet rejimini benimseyip kurmasını hatırlamamak benim için insafsızlık olurdu. Mehmet Emin Resulzade’mizi rahmet, minnet ve saygı ile anıyorum..
Ben Azerbaycan’ımızın Cumhuriyetinin 100’cü yıl dönümünü kutluyorum. Azerbaycan’ın ebediyete kadar bağımsız yaşamasını diliyorum.
Yine dönelim muhteşem gecemize. İlk önce fazla reklam yapılmadığı için geceye ilginin çok olacağını düşünmemiştim. Fakat kültür sarayına gittiğimizde yer bulmakta gerçekten zorlandık. Kısa süre bekledikten sonra gece başladı. İlk olarak İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu açılış konuşması için davet edildi. Sefer Karakoyunlu’yu takip ediyorum. Hemşerim olması münasebetiyle de kendisi ile her zaman gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Kısa ve öz konuşması artık onun profesyonel bir kişiliğe sahip olduğunu hemen hissettirdi. Son söz olarak “Karabağ, Azerbaycan toprakları geri verilmedikçe, şehit büyükelçilerimiz dolayısı ile özür dilenmedikçe ve sözde soykırım iddialarından vazgeçilmedikçe Ermenistan’a açılacak kapımızın olmadığının bilinmesini istiyorum” diyerek mikrofonu bıraktı.
Yine İSTAD’ın Azerbaycan’daki kardeş derneği ATXEM’in başkanı İlham İsmailov, Azerbaycan’ın 1918 yılında kurulan Cumhuriyeti hakkında geniş bilgiler vererek tatlı ve akıcı konuşması geceye katılanların milli duygularını okşadı. Azerbaycan Dernekleri Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Rauf Zengi mikrofonu alır almaz, “Ben söylenenleri değil, unutulanları söyleyeceğim” diyerek Azerbaycan ve Türk tarihinde yaşanmış önemli olayları anlattı.
Daha sonra İstanbul Milletvekili hemşerimiz Şamil Ayrım mikrofona geçti. Ermeni çetelerinin Iğdır’da katliam yaptığı dönemde dedesi Şamil Ayrım’ın halkı toplayıp Ermeni güçlerine karşı koyarak bölgede adından söz ettiren bir dedenin torunu olduğunu ve Iğdır’da yaşayan Azeri’si, Kürdü, Terekeme’siyle burada yaşayanların birlik beraberliği sayesinde Iğdır’ın düşman işgalinden kurtulduğunu ve vatan yapıldığını belirtti.
Azerbaycan’ın ve Türk tarihinin bütün değerleri bizim olduğunu aramızda asla ve asla ayrı gayrının olmadığını söyledi.
Parlamentoda Türkiye - Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı olmasından dolayı her fırsatta Azerbaycan’a gittiğini ve Azerbaycan Türkiye ilişkilerini elinden geldiği kadarıyla katkı sağladığını ve katkıda bulunacağını belirtti.
Konuşmalardan son sözü Iğdır Valisi Enver Ünlü aldı. Iğdır Valisi Enver Ünlü’nün Vatan, millet aşkının ne derece zirvede olduğu bir kez daha öğrenmiş olduk.
Benim de fikirlerinden her zaman faydalandığım Yavuz Bülent Bakiler hocamızın öğrencisi olması, onun ne denli bir kişiliğe sahip olduğunu zaten gösteriyordu. Iğdır’da gecesini gündüzüne katarak çalışan ,Iğdır’ın faydasına olan her iş için elini taşın altına koyan ve bu gecedeki dolu dolu konuşmasıyla geceye katılanların gönlünü bir kez daha okşayan kişiliğe sahip olması Iğdır için bir şans olduğunu tekrar belirtmekte fayda var.
Konuşmalar bittikten sonra Azerbaycan’ın ünlü, sevilen sanatçısı Şemistan Elizamanlı sahneye davet edildi. Azerbaycan’ın ünlü şairi merhum Bahtiyar Vahapzade’yi andıktan sonra geceye katılanların heyecanlarına heyecan katan Mustafa Kemal Paşa ve Tanrı Türk’e yar olsun türkülerini okudu. Zamanın su gibi aktığı gecede yine benim de özel olarak dinlediğim Karslı aşık Meksut Feryadi sahne aldı. Okuduğu türkülerle geceye katılanları elli yıl gerisine, dede babalarının hayaline daldırırken, Iğdır Valisi Enver Ünlü’den Iğdır’da bir aşıklar gecesi düzenlemesi için ricada bulunması alkış ve takdir topladı. İnşallah bu fikirde mutlu sonuçlanır.
Yine TRT sanatçısı hemşerimiz Seyfettin Çelik’in birbirinden güzel ezgileri, hoyratları ve Azerbaycan türküleri geceye katılanlara güzel, neşeli ve zevkli dakikalar yaşattı.
Evet, çok güzel bir gece oldu. Hani derler yedik, içtik artık gidelim. Öyle olmaz birde Sezer’in hakkını Sezer’e vermek gerekir.
Bu gecenin asıl düzenlenmesinde sponsor olan maddi yükünü taşıyan birisi var. O da övünmek gibi olmasın ama herkesin tanıdığı ve bildiği Karakoyunlulu hemşerim Caferali Taşbağ’dır. Zaman zaman espri de olsa Karakoyunlular için bazı laflar söyleyenler olur. Ama bakın geceyi düzenleyen Karakoyunlulu Sefer Karakoyunlu, gecenin masraflarını karşılayan yine Karakoyunlulu Caferali Taşbağ. Her iki hemşerimi de tebrik ediyorum. İkisi de Karakoyunluların gururu ve yetiştirdiği değerlerdir.
Böyle güzel geceye katkıdan bulunan sayın Valimizi, geceye katılmak için gelen Milletvekilimiz Şamil Ayrım’ı ve diğer katkıdan bulunanları kutluyorum. Artık stresten kurtulup arada bir böyle eğlenmeye Iğdırlıların da hakkı var diye düşünüyorum…
İnşallah gerisi gelir…