Büyük emeklerle kurulan Alagöz Holding Iğdırspor, istedi ve kazandı. Aslında sezonun başından itibaren bu takımın başarılı olması gerektiğini düşünüyordum. Çünkü kulüp için Başkan Cantürk Alagöz her türlü fedakarlığı yapmıştı. Onun gösterdiği bu özverinin karşılığını almak, hem takımın hem de taraftarın hakkıydı. Cantürk Alagöz, sadece Iğdır için değil, Iğdırspor için de büyük yatırımlar yaparak hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Bu yüzden takımın da sahada en iyi mücadeleyi sergilemesi gerekiyor.
Sezon başından bu yana galibiyet alınsa da oynanan oyun taraftarları ve camiayı tam anlamıyla mutlu etmiyordu. Ancak son üç maçta Iğdırspor, gerçek kimliğini buldu ve sahada çok daha organize, istekli bir görüntü sergiledi. Takım bu şekilde devam ederse, galibiyetler peş peşe gelmeye devam edecektir.
Takımın başına futbolu iyi okuyan, pozitif bir teknik direktör geldi. Önceki maçlarda, rakiplerin oyun sistemine karşı yeterince önlem alınmadığını, özellikle savunma zafiyetlerinin doğru analiz edilmediğini görüyorduk. Maçları izlerken, rakip takımların uzun paslarla savunmamızı zorlayacağını tahmin edebiliyorduk, ancak bu eksikliklere zamanında müdahale edilmedi ve ne yazık ki o golleri yedik. Fakat şu an sahada çok daha bilinçli bir ekip var. Orta sahaya hakim olduklarında ve pas oyununu iyi uyguladıklarında, Iğdırspor’un kazanmaması için hiçbir sebep yok.
Son olarak Keçiörengücü karşısında alınan net galibiyet, takımın ne kadar iyi bir seviyeye ulaştığını gösterdi. Keçiörengücü gibi ligin güçlü ekiplerinden birini üç golle geçmek, bu ligin en zorlu takımlarını da mağlup edebilecek potansiyelin göstergesidir. Bundan sonra Iğdırspor’u çok daha iyi günlerin beklediğini söylemek yanlış olmaz. Önümüzdeki Erzurumspor maçını da kazanacağına inanıyorum ve takımın her geçen gün daha iyiye gideceğine dair umutlarım tam.
Bu sezon, Iğdırspor’un hedeflerine ulaşma yolunda kritik bir dönemeç olabilir. Eğer bu ivmeyi koruyabilirlerse, ligin en iddialı takımlarından biri olacaklarını şimdiden söyleyebiliriz.