Son yıllarda futbol sahnesinde sadece bir takımın değil, bir vizyonun, bir adanmışlığın ve gerçek bir liderliğin adını sıkça duyuyoruz: Cantürk Alagöz. Hani taraftarlar sosyal medyada sık sık yazıyordu ya, “Küçük şehrin büyük kahramanı”… İşte o sözün vücut bulmuş hali Cantürk Alagöz’dür.
Iğdır gibi küçük bir şehirde, büyük şehirlerin dev bütçeli kulüpleriyle mücadele etmek öyle kolay değil. Milyonluk şehirlerin, arkasında holdinglerin, sponsorların, dev şirketlerin olduğu takımlar bir bir küme düşerken; onların arasında dimdik ayakta duran, başarıyı kovalayan, taraftarına umut veren bir takım var: Iğdırspor. Ve bu takımın arkasında sadece bir isim var: Cantürk Alagöz.
Bu sezon Trendyol 1. Lig’de ilk yılımızdı. Bu ilk yıl, her anlamda unutulmaz oldu. Takım sahada canla başla mücadele ederken, tribünlerde yürekler birlikte attı. Belki play-off'u kıl payı kaçırdık, belki hedefin ucundan döndük ama yaşattığımız heyecan, kurduğumuz hayaller, hep birlikte inandığımız gelecek; hepsi paha biçilemezdi.
Ankaragücü gibi köklü bir kulübün bir alt lige düştüğünü görünce üzülmemek elde değil. Ama bizim üzüntümüz başka: Cantürk Alagöz’ün takımı play-off’u kaçırdı diye içimiz buruk. Düşünün ki Adana, Urfa, Malatya gibi şehirlerin takımları düşerken, Iğdır gibi nüfusu az ama ruhu büyük bir şehir, mücadeleye devam ediyor. Çünkü Iğdırspor’un arkasında yalnızca bir kulüp başkanı değil, bir idealist, bir memleket sevdalısı, bir vizyoner var: Cantürk Alagöz.
Şimdi herkes Iğdır’ı konuşuyor. Birkaç yıl öncesine kadar haritada yeri zar zor gösterilen Iğdır, bugün spor medyasının, futbol dünyasının dilinde. Bu başarıyı yalnızca sahadaki skorlara indirgemek büyük haksızlık olur. Bugün Iğdırspor konuşuluyorsa, bu Iğdır’ın ismi Türkiye çapında biliniyorsa, bunun mimarı başkandır. Evet, takımın adı Iğdırspor olabilir ama bu başarının adı Cantürk Alagöz’dür.
Allah ona uzun ömür ve sağlık versin. Çünkü onun varlığı sadece kulüp için değil, tüm Iğdır için bir kazançtır. Onun sayesinde gençler futbola daha çok sarılıyor, esnaf tribün heyecanıyla işine gidiyor, çocuklar Iğdırspor formasıyla hayal kuruyor. İşte bu, sadece futbol değil; bu, bir şehrin yeniden ayağa kalkışı, umutla geleceğe bakışı demektir.
Elbette üzüntüler de yaşandı. Ama bu sezon, bizlere gösterdi ki Iğdırspor’un yeri artık bu ligler değil. Bu takım daha fazlasını hak ediyor. Ve bu başarı yolu, başkanın önderliğinde devam edecektir. Yeter ki bizler, Iğdır halkı olarak onu yalnız bırakmayalım. En azından manevi desteğimizi esirgemeyelim.
Cantürk Alagöz’ün arkasında, onunla omuz omuza bir Iğdır görmek istiyoruz. O sadece bir başkan değil; o bir dava adamı, o Iğdır sevdalısı. Biz de onun sevdasına ortak olalım. Onun yürüdüğü bu onurlu yolda birlikte yürüyelim.
Çünkü biz biliyoruz: Cantürk Alagöz oldukça, Iğdır umutla anılacak, Iğdırlılar gururla konuşulacak.
Ve unutmayalım… Bu daha başlangıç. Güzel günler bizi bekliyor.