Zaman zaman toplantılarda söylerim. Ben Iğdır’da üniversite kurulmasını en çok isteyenler arasında sıralamaya girebilirim.
Iğdır’a üniversite kurulması kararı hükümet tarafından alındığında, Türkiye’nin bütün illinde üniversite olacak şekliyle alınmıştı. Ancak ben Türkiye’de sadece Iğdır’da üniversite kuruluyor edasıyla sevinmiş hükümetin bu kararını alkışlamıştım.
Yine her fırsatta, her platformda söylüyorum kurucu rektör İ. Hakkı Yılmaz, iki dönem rektörlük yaptıktan sonra Iğdır’dan ayrılırken keşke yaptığı eserlerle anılarak ayrılsaydı. Çünkü onun yaptığı hizmetler bize, yani Iğdır’a kalacaktı. Ancak üzülerek söylüyorum, herkesin bildiği gibi rektörümüz görevini tamamladıktan sonra cezaevine gitti.
Bunları şimdi neden yazıyorsun acaba diyenlere dün öğrendiğim bir olayı anlatmak istiyorum. İki dönem Iğdır Üniversitesi rektörlüğü yapan İ. Hakkı Yılmaz hoca, bizim gazetenin sitesini engelletmiş. Yani Iğdır üniversitesinde kimse bizim siteye okuyamıyormuş.
Her mesleğin bir değeri var. Bu meslekler birbirini tamamlayan mesleklerdir. Mesela basın olmazsa halkın haber alma, bilgi edinme hakkı nasıl temin edilecek? İnsanlar doğru karar vermek için kimden bilgi alacak? Yani doğruyu yanlışı nasıl belirleyecek?
Ben bazen yazılarımda belirtirim. Bir idarecinin yanlış yaptığını hissedersem gidip kendisi ile konuşurum. Yaptıklarının yanlış olduğunu ve bir daha gözden geçirmesini söylerim. Ancak beni dinlemez, bildiğim bildik, çaldığım düdük cevabını alırsam o zaman da bildiğim doğruları yazarım. Ama İ.Hakkı Yılmaz’la böyle bir görüşmem olmamıştır. Çünkü hareket ve tavırları bu ortamı sağlamamıştır.
Biz Iğdırlı olarak bildiğimiz doğrular hakkında haberler yaptık. Iğdır’ımızın menfaatleri doğrultusunda elimizden geleni yapmaya gayret gösterdik. Iğdır üniversitesinin Türkiye’de kurulan üniversiteler arasında en sonda olduğunu söyledik. Bizimle diyalog kurulup haberlerin doğruluğunu tartışıp eğer yaptığımız haber doğruysa bunun nedenini, iş adamlarını Iğdır’a yönlendirip nasıl katkı sağlanabileceği masaya yatırılması gerekirken, üniversitede bizim gazetenin Web sitesinin engellemesi emrini vermiş.
Bu karar sonucunda rektörün kararı doğru olmuş olsaydı bugün bu konuyu gündeme getiremezdik herhalde.
Aslında bizim bu olaydan haberimiz yoktu. Dün üniversiteden bir hocamız telefon ederek bizim sitemize giremediklerini söylediler. Yaptığımız araştırmada maalesef sitemizin önceki rektörün emri ile Iğdır üniversitesinde engellendiği ve kimsenin de yeni gelen rektörümüze böyle bir kararın alındığı söylemediğini öğrendik.
Geçen hafta Iğdır üniversitesinden bir görevli, Rektörümüz Mehmet Hakkı Alma’nın üniversitede bir toplantı düzenleyeceğini ve bizimde davetli olduğumuzu söylediler. Bende katılacağımı belirttim ve o toplantıya katıldım. Rektör Alma, göreve geldiği günden itibaren üniversitede yaptıklarını ve yapmaya planladıklarını tek tek anlattı. Iğdır üniversitesinin geliştirilmesi için Iğdırlı iş adamlarından destek istedi. Hatta Iğdır üniversitesinin öğrenci sayısının 15 bine çıkarılması için barınma ( yurt) sorunu olduğunu, barınma sorunu halledilmesi durumunda kendisinden 15 bin öğrenci kapasiteli üniversitenin istenebileceğini belirtti.
İşte iki rektör, Iğdır’a hizmet etmek isteyen ve Iğdır’a köstek olan rektörler.
Neyse İ. Hakkı Yılmaz dönemi bitti.
Artık Mehmet Hakkı Alma dönemindeyiz.
Gelin Iğdır için hep birlikte Iğdır üniversitesinin projelerine katkı sağlayalım.
Çünkü yapılan hizmetler bize kalacak. Zira insanlar, makamlar fanidir…
Büyük insanlar eserleriyle anılırlar…