Yıllardan beri basın olarak hedeflerimiz arasında Iğdır’a yatırım yapılmasını teşvik etmek, iş insanlarımızı Iğdır’a çekmek vardı.
2007 yılında o zamanın belediye başkanı Nurettin Aras ile İstanbul’a gittik. Başkan bana, “Iğdırlı iş insanı hemşerilerimiz organize sanayi bölgesinde yatırım yapma amacıyla gelmişlerdi. Iğdır’da incelemeler ve görüşmeler yaptıktan sonra otomobille İstanbul’a dönerken Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde kaza yapmışlar, içlerinden bir hemşerimiz rahmete gitmiş. Hem o hemşerimizin yakınlarına bir taziye de bulunalım, hem de yaralanan hemşerilerimize bir geçmiş olsun ziyaretine gidelim” dedi. Bende memnuniyetle kabul ettim.
Yanımızda yine tekstil işi ile uğraşan Ayhan Tanrıkulu vardı. O bize rehberlik etti. Biz taziye evini ve diğer kazada yaralanan hemşerilerimizi ziyaret edip geçmiş olsun dileklerinde bulunduktan sonra Iğdır’a döndük.
Aradan üç yıl gibi bir süre geçmişti. 2010 yılında benim İstanbul’da bir işim vardı. O zaman Kars’a gidip uçakla İstanbul’a gidiyorduk. Ben Kars’a gittim. Uçuş kartımı aldım. Uçakta yerime bir geç oturmuştu. “Pardon arkadaş orası benim yerim” deyince benim yerime oturan genç “tabi buyurun İsmail Bey” dedi. Ben genci tanımamanın mahcubiyeti ile “özür dilerim, kusura bakmayın sizi tanıyamadım” deyince, o kendisini tanıtmaya başladı: “Ben Turaç tekstil Akif Turaç. Siz üç yıl önce o zamanın Iğdır Belediye Başkanı Nurettin Aras’la birlikte bizim işyerimizi ziyaret etmiş, bize geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştunuz” dedi.
Ben bir kez daha mahcup olmuştum. Artık yapacak bir şey yoktu. O da benim mahcup olmamam için elinden geldiği kadar mütevazi davranmaya çalışsa da artık işi işten geçmişti. Beraber yolculuğumuzda İstanbul’a kadar yolculuğun nasıl geçtiğini anlayamadan yolculuğumuz sona erdi. Gittiğimiz gün pazartesiydi. Ben Perşembe günü Iğdır’a dönecektim. Ama işlerim uzadı. O hafta sonu dönemedim. Canım bayağı sıkılmıştı. Bir anda Akif bey aklıma geldi. Kendisini aradım. Hal hatırdan sonra işlerimin uzadığını hafta sonunu İstanbul’da geçirmek zorunda olduğumu söyleyince “Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın maçı var. Ben ayarlıyayım maça gidelim” dedi. Bende çok memnun olurum dedim. Sağ olsun o hafta sonu biletlerimizi ayarladı beraberce maça gittik.
Benim İstanbul’da işim bittikten sonra Iğdır’a döndüm. Bir süre sonra beni aradı. Kendisinin de Iğdır’a ailesini ziyarete geldiğini telefonda söyleyince ona mutlaka görüşmek için beklediğimi ve beni ziyaret etmesini aruz ettiğimi söyledim. O da babası Hacı amca ile birlikte beni ziyarete geldiler. Sohbette Iğdır’a yatırım yapma amacının halen devam ettiğini söyledi. Hatta Ticaret odası Başkanı Kamil Arslan’la konuştuk. Organize sanayi bölgesinde bir parsel numarası verdiler. Bizde gittik organize sanayi bölgesinde o parseli gördük.
Daha sonra sık sık görüştük. Ben İstanbul’a gittiğimde mutlaka kendisini arardım. O Iğdır’a geldiğinde mutlaka beni ziyaret eder hal hatır sorar, sohbet ederdik. Iğdır’a yatırım konusu gündeme gelince her fırsatta kendisini elimden geldiğince teşvik edip Iğdır’ın geleceğinin parlak olduğunu, iş adamlarının Iğdır’a yatırım yapması durumunda mutlaka karlı çıkacağını, ayrıca memleketine hizmet etmenin, hemşerilerine iş vermenin, istihdam sağlamının ayrı bir gurur vesilesi olacağını söyler dururdum.
Neyse 2018’in sonunda beni aradı. Artık Iğdır’a yatırım yapmaya karar verdiğini söyledi. Müsait yer ararken o zaman Tuzluca belediye kayyumdu. Kaymakam belediyenin kullanılmayan bir binasını tadilatını Turaç Tekstil’in yapması kaydıyla Turaç Tekstil’e istihdam sağlamak amacıyla sözleşme yaptı. Turaç tekstil hemen işe başladı. Kısa sürede o binanın tadilatını yaptı ve işe koyuldu. O zamanın yerel yöneticileri oldukça fazla ona destek oldular. Daha sonra valiler kararnamesiyle H.Engin Sarıibrahim Valimiz atandı. O da Turaç Tekstil’in bürokrasi konusunda önünü açtı. Engelleri elinin tersiyle itti. Turaç Tekstil, bir yıl önce Organize Sanayinde temelini attığı işyerini Cuma günü muhteşem bir törenle hizmete açtı. Bu süreçte ben ailenin hepsini artık tanıdım. Kardeşleri, babayı, anneyi herkesi. Dün herkes mutluydu. Tabi bende çok gururluydum. Çünkü çok sevdiğim Akif kardeşim, Iğdırlı’lara muhteşem bir tesis kazandırmıştı. Bugün 130 civarında personel çalıştırıyor. Ama bu sayı 400’lere çıkacak. Allah bol kazanç, başarı ve bütün iş insanlarına örnek olmasını diliyorum.
Tekrar tekrar “Hoş Geldiniz Turaç Tekstil” diyorum…