Hz. Muhammed (s.a.v.) 40 yaşında iken,610’da 26 Ramazan’ı 27’sine bağlayan gece, Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’nda ilk vahiy geldi. Cebrail adlı melek ona “Oku!” dedi. Böylece hak ve son din ve son Peygamber Hz. Muhammed oldu.
Putlara tapılan cahiliye döneminde ilk 10 Müslümanlardan birisi Hz. Hatice ve çocuk olan Peygamberin amcası oğlu Hz. Ali idi. İslamın ilk yıllarında putlara tapan büyük güç ve nüfuza sahip olanlar İslam dinini kendi çıkar ve menfaatlarına açık bir tehlike gördüler. Bu güçlerin en büyüklerinden birisi de Ümeyyeoğulları/ Kureyiş’ıden Yezid’in dedesi Muviyenin babası Ebu Sufyan’dı. İslam dinin yayıldığı ilk sıralar Peygamberimiz ve ilk müslümanlar çok baskı, eziyet ve işgence gördü. Bu zülümü yapanların başında Ebu Cahil, Ebu Leheb, Ebu Süfyan başı çekmekteydi. Müslümanlar yapılan baskılar sonucu Habeşistan ve Medine’ye hicret ettiler.
Hz.Muhammed’i bu konuda en başta eşi Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz.Hamza ve öz amcası Hz. Ebu Talip ölümüne canı pahasına desteklediler. Amcası Ebu Talip’in bütün evlatları bu dava yolunda şehit oldu. Ebu Talib’in oğlu Hz. Ali’de bütün varlığı, gücü ve Zülfikar ile amcası oğlu kayınbabası Hz. Muhammed’in yanında yer aldı. Peygamberimizin kızı cennet kadınlarının sultanı Hz.Fatma ile evlendi. Bu evliliklerden 2 İmam Hz. Hasan ile 3 İmam Hz. Hüseyin dünyaya geldi. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin dedeleri Hz. Muhammed’in sevgi, şefkat ve terbiyesi ile büyüdü. Hz. Muhammed onları çok sever onlara sevgi gösterirdi.
İslamın ilk yılları müşrikler ile büyük mücadele kanlı savaşlar ile geçti. Peygamberimizin en sevdiği Hz .Hamza Yezid’in baba annesi Hint tarafından kalleşçe Vahşiye şehit ettirildi. İslam dini gün geçtikçe güçlenip kuvvetlendi. Mekke fethedildi. 632 yılında Hz. Muhammed ilk ve son Hac’cı olan Veda Haccı’nda 124.000 Müslümana bir konuşma yaptı. Bu hutbede Hz. Muhammed Müslümanların uyması gereken şeyleri söyledi. Hz. Muhammed görevinin tamamlayıp bitirdiğini, ölümünün yaklaştığını, bir daha aralarında bulunamayacağını söyleyip, damadı, amcası oğlu Hz. Ali’yi Halife ve vasi tayin etti. Hz. Muhammed Gadir-i Humda yaptığı duygulu bir konuşma ile; ”Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Ey Allah'ım, onu sevenleri sev, ona düşman olanlara da düşman ol.” demiştir.
Müşriklere karşı İslamın en zor zamanlarında Peygamberimizi Hz. Ali’nin babası öz amcası Ebu Talip savunmuştur. Bu uğurda bütün evlatları İslam yolunda şehit olmuştur. Hz. Ali 10 yaşında İslam dinine ilk iman edenlerdendir. Çocuk yaşından beri İslamın ve Peygamberin yanında ve hizmetinde olmuştur. Hz. Muhammed’e suikast yapılacağında onu yatağına gönüllü girip, Peygamberimizin Mekke’ye Hicret’inde, ölümüne görev almıştır. Çift başlı Zülfikar kılıncını Hz. Ali’ye, Hz. Muhammed vermiştir. Allah’ın Arslanı olan Hz. Ali evlatları, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin bireysel karşılaşmalarda ve savaşların en ön saflarında, canları ve kılıçları, ile İslamın ve Hz. Muhammed’in yanında, emrinde ve hizmetinde olup, bu uğurda da şehit olmuşlardan.
Peygamberimizin vefatı ile kimin hilafetin başına geçeceği konusunda çatışmalar başlamıştır. 124.000 kişi ile Veda Haccına giden onun yanında olan müslümanlar 3 ay sonra Peygamberin vefatı ile hilafet için sorunlar yaşamışlar. Peygamberin mübarek naaşı 3 gün beklemiş, cenazesi defn edilmeden çatışmalar baş göstermiştir. Üç ay önce 124.000 ile Veda Hutbesinde Gadir-i Humda Peygamberin yanında olanlar maalesef cenazesine Hz.Ali ile beraber 17 katılmıştır.
Hilafete sırası ile Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali Halife olmuştur. Hz Ebubekir hariç son üç Halife şehit edilmiştir. Peygamberin soyu olan Ehlibeytte düşmanlık artarak devam etmiş. Hz. Muhammed’in ölümü ile kızına miras kalan Fedek hurmalığı elinden alınmış, mirası verilmemiştir. Hz. Osman’ın şehit edilmesi ile fitne artmış, Camel savaşında 20 bin Müslüman ölmüş, bu savaşta Hz. Ayşe, Talha ve Zübeyr katılmıştır. Hz. Osmanın amcası oğlu Şam Valisi Ebu Süfyan ve Hint’in oğlu Muaviye Hz. Ali’ye muhalefet edip fitne çıkarmış, yaşanan Sıffın savaşında 70 bin müslüman ölmüştür. Yenileceğini gören Muaviye Kuranı Kerim’in sayfalarını askerlerin mızraklarına geçirip hile yapmış, yaptığı hileli hakemler ve yüzük olayı ile halifeliğini ilan etmiştir.
Yaşanan bu acı olaylar sonucunda müslümanlar büyük kayıp verip kardeş kardeşi öldürmüş, bu olaylar İslam dininde büyük acı ve ayrılık, ve bölünmelere yol almıştır. Hz. Ali’nin şehit olması, Muaviye’nin hile ile hilafete ele geçirmesi, Muaviye’nin Hz. Hasan ile anlaşma yapması, ve yapılan antlaşmaya uymayarak, hilafeti saltanata dönüştürmesi, Hz. Hasan’ı zehirleyerek şehit etmesi, ve hilefeti saltanat haline getirdiği için oğlu Yezid’i Halife ilan etmesi ile, İslamda acılar, ayrılıklar artarak devam etti.
Muaviyenin 680 yılında ölümü ile oğlu Yezid başa geçti. Hz.Hüseyin Küfe halkından gelen mektup ve teklifler ile Kufe’ye gitmek için yola çıktı. Küfe halkı yürekleri Hz. Hüseyin ile kılıçları Yezid ile olan insanlardı. Hz. Hüseyin’in amcası oğlu Müslim bin Akil’de şehit edildi. Kufeliler gönderdikleri mektupların arkasında durmayarak Hz.Hüseyin’i yalnız bıraktılar. Bir tarafta Ebu Süfyan ve Hint’in oğlu Muaviye ve onun hilafeti saltanat haline getiren Yezid’in ordusu ve Ömer bin Sad komutasındaki 5000 Halife ordusu, öbür yanda çoğu çoluk çocuk, Cihan Peygamberi onun emanet ettiği, bir avuç Ehlibeyt soyu, sevdalısı ve cennet gençlerinin efendisi, Hz. Hüseyin vardı.
Dünyanın en acımasız en zalim gücü sözde hilafet ordusu, çoluk çocuktan oluşan 72 kişilik Peygamber emaneti Ehlibeytte zülüm ettiler. 10 Ekim 680 yılında içlerinde 6 aylık çocuk acımadılar. Fırat’ın kenarında aç ve susuz bıraktılar. Kerbela katliamında 72 masum en acımasız en zalimce yöntemlerle şehit edildi. Hz.Hüseyin şehit edilip, mübarek kafası kesilip mızrak geçirilip, Şam’a Halife Yezid’e götürüldü. Şehit cesetleri süvariler tarafından gömülmeyip çiğnendi. Hz. Hüseyin’in kafilesindeki çadırlar yağma edildi.
Geriye kalan hasta olan İmam Zeynelabidin’in, Hz. Ali’nin kızı Hz. Zeynep çoğu kadın bir çok Ehlibeyte mensup kişi esir edilip Şam’a götürüldü. Esirlere akıl almaz zülümler yaptılar. İmam Zeynelabidin, Hz.Zeynep olan ve yaşananları korkusuzca her yerde anlattı. Ebu Süfyan’dan Yezid’e kadar tüm Emeviler dönemine kadar Ehlibeytte olan kin ve nefretleri bitmedi. Yaklaşık 80 yıl devam eden camilerde Hz. Ali'ye küfretme rezilliğine yine bir Emevi halifesi olan Ömer bin Abdülaziz son verdi. Lakin onu da katlettiler.
Bugün Irak’ta olan Kerebela şehri İslam aleminin yüreğinde bitip tükenmeyen kanayan yarasıdır. Kerbela şehrinde İslam Halife’si Yezid’in ordusu Peygamberin Veda Hutbesinde Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:
“Şüphesiz, (ahirette) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi, Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’an. Diğeri de gözümün nuru Ehl-i Beytimdir.
İşte Kerbela olayı bu kadar önemlidir İslam için. Tüm müslümanların ibret alması, muhasebe yapması, tövbe edip af dilemesi gereken kırmızı çizgidir. Kerbela’da sadece Peygamberin gözünün nuru Ehlibeyt katledilmedi, Kerbela’da İslam katledildi. Hz. Ali’ye ve onun evlatlarına, Peygamberin göz nuru Ehlibeytine yapılan vahşet, soykırım, zülüm adam akıllı muhasebe edilip ibret alınmadığı sürece, İslam alemi huzur bulmayacak, İslam aleminde çeşitli zamanlarda, başka adlar altında, daha nice Yezid’ler türeyecektir.
İslam alemi şu an içinde bulunduğu bulunduğu kötü olaylardan kurtulmak istiyorsa, Yüce Allah’ın indirdiği, Hz. Muhammed’in tebliğ ettiği, gerçek İslama iman etmeli, Hz. Muhammed ve onun pak soyu Ehlibeytin yolundan gitmelidir. Yezid tipli Emevi zihniyetli zalimlerin uydurduğu yolda devam ettikçe, İslam alemi zorluklardan yakasını kurtaramayacaktır. Peygamber ne dedi nasıl yaşadı? Yüce Allah bize neyi emrediyor? Kulluğun yalnız Allah’a kula kulluk edilmeyeceğini? Hz. Hüseyin’in, 72 kişi ile koca Yezid ordusuna karşı vermiş olduğu, şanlı ve ulvi mücadeleyi, çok iyi anlamak, hakkı ile yorumlamak zorundayız. Yüce Allah bizleri Ehlibeyt yolundan ayırmasın.