Okul heyecanının başladığı bu günlerde, önce tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum.
Değerli öğretmenlerimize yakacakları her eğitim meşalesiyle karanlıkları aydınlatma, genç fidanlarımızı yetiştirip geleceğe hazırlama …
ve tüm çalışmalarında güç, kuvvet, uygun çalışma şartları, huzurlu bir ortam ve üstün başarılar diliyorum.
Kendimin de aktif olarak 39 yıl çalıştığım bu kutsal ve fedakarlık isteyen görevde; tüm meslektaşlarımın ellerinden gelenden fazlasını vererek görevlerini en iyi şekilde icra edeceklerinden hiç şüphem yoktur.
Sevgili velilerimize; can tanelerinin başarı ve mutluluk sevinçlerini yaşamayı,
bu zor hayat şartlarında, güçlerinin üzerine çıkarak ezilmeden, yıpranmadan, yavrularının yetişmesi yolunda verdikleri emeklerinin karşılığını, en iyi şekilde almalarını, aynı zamanda da onların yetenek ve ilgileri doğrultusunda hareket ederek, başarılı olmaları konusunda desteklemelerini diliyorum.
Bu yazımda geçmişe bir yolculuk yapıp o günleri, o günlerdeki okul heyecanını; umutsuzluğun nasıl umuda dönüştüğünü siz değerli dostlarla paylaşıp, yad etmek istiyorum.
Hava oldukça sıcak, deyim yerindeyse yaprak kımıldamıyor.
Zöhre xala başında çarşaf, elinde bir testi ( seneyh ) ve içi dolu bir bez torba, gediyor.
Yolda karşılaştıklarının meraklı bakışlarına aldırmadan, bir taraftan çarşafını tutmaya çalışıyor, diğer taraftan elindekileri dökmemek için olağanüstü bir çaba sarf ediyor.
Yolda dalgın dalgın yürüyen Nuran, Zöhre xalasını görünce ona sesleniyor;
- Zöhre xalaa, bu istide hara gedirsen ?
Sesin geldiği yere dönen Zöhre xala,
- Biyy Nuran can senseen, men de Hesen emin bağda su suvarır, onun yanına gedirem.
Sy suvarır : Bahçedeki ağaçlara su veriyor)
- Men de o yana gedirem, elindekileri ver yardım eliyim.
- Bala can zehmet eleme, kör topal gedirem.
- Ne zahmeti, sen Allah ver,yardım eliyim.
(Sen Allah: Allah aşkına )
- Gızııımm, seni ağ günner göresen, axırınnan yarıyasan.
- Sağol, Zöhre xala sen bizim başımızın tacısan.
-Kalbayı necedi, anan necedi ( Kalbayı dediği Nuranın nenesi)
- Eydiler, Sona nenem dayım gildedi, gedirem onu bize getirem.
- Nevax geldi, bize de getirin, Sona xalayı çox sevirem, xoş söhbetti.
- Nenem çox galacağ, anama diyerem size getirer, sen de bize gel, nenem seviner.
- Gelerem bala can, sağ ol var ol.
O arada okul alış verişinden dönen, siyah önlüklü çocuklar gözüne takılır.
- Ay balaaa, mehtepler açılııp?
- Heye böyün açıldı.
- Be sen niye getmiyipsen?
- Men ilk okulu pitirdim, tikiş yurduna ( kursuna ) gedecem.
- Biyyy mehtebe getmiyesennn?
- Nenem deyir “ gız uşağı da oxuyaaar mı ? Get tikiş örgen, zaten baban da okula göndermez.
- Heç ele şey olarr, neneyin axlı oynuyuup, oxumuyan adam kardı( sağır), kordu( kör, laldı( dilsiz).
(Axlı oynuyup : Aklını kaldırmak )
— Mende ortaokula getmek istiyirem, öğretmen olmağ istiyirem.
—Get ananan danış, o babaya desin, sen neneye gulağ asma!
—Utanıram axı, nenem deyir, boşuna deme göndermez.
- Gızım can elindekileri ver, burdan oyana men gederem az galdı; vaxıt keçmeden get mehtebe yazıl.
Bunu duyan Nuran’ın içine bir umut doğar; okula yazılacağı günlerin hayalini kurarak, dayısnın evine geldiğini fark eder.
Bahçe kapısından içeri girdiğinde, herkesin balkondaki taxtın üzerinde oturup çay içtiklerini görür ve istemeye istemeye yanlarına yaklaşır.
- Gel gızım, xoş geldin, anan niye gelmedi ?
- Men nenemi aparmağa geldim, anam gil temmizlik yapıllar, Peri nenem dedi get, Sona neneyi geti söhbet eliyeh.
- Gel otu, bu istide eşiye çıxılmaz !Men axşam sizi apararam, anan gilin işleri de kurtulmuş olar.
Okula yazılma umudu doğan, Nuran elinde olsa kanat takıp eve uçacak.
- Elese men gedirem, dayım axşam nenemi getirer.
- Tikiş yurduna yazıldııınnn? diye soruyor, yengesi.
- Gettim baxdım, men okula getmek istiyirem, nenem deyir “olmaz”.
Dayı söze karışır,
- Vaxdında get okula yazıl, geç olacak, tikiş yurdunda ne işin var?
Ürehlenen Nuran ağlamaya başlar ve hızla oradan uzaklaşır.
(Ürehlenmek: Duygulanmak )
Eve geldiğinde gözleri kıpkırmızı olmuştur.
Tesadüfen babası da kısa bir iş için eve uğramıştır; Nuran’ın ağlamaktan kızarmış gözlerini görün babası telaşlanır, çünkü Nuran’ın ağlamasına hiç dayanamazdı.
- Gızım gel görüm, niye ağlıyıpsan ? Ne oldu?
Bunu duyan Peri nene
- Biiyy, okula yazılmıyıp diye ağlıyır; gız uşağı da okula gideer mi ? Ele değiiilll?
- Zatan sen de göndermezsen , bilirem.
Nuran iyice hıçkırıklara bığulur, çünkü en çok istediği şey okumaktı.
Baba şefkatli sesiyle, seslenir;
-Ay balaa ge görüm hele, sen okula yazılmağ istedin, men yazdırmadım?
Menim bir işim var, söz vermişem, koya gidecem, Memmet emiyin tükanına get ne lazımsa yapılsın, men ona xeber verecem.
-Sabah da geder yazılarıx.
Bunu duyan Nuran sevincinden havalara uçar ve aynı hızla soluğu amcasının dükkanında alır.
-Amcaaa, meni okula yazdıracaksan, babam dedi.
-Hele gel nefes al giderih.
-Yooooh geç galarıh, herkes okula başladı, men galdım.
-Tamam gedek , fotoğraf çehtirek, ne lazımsa men hallederem, arxeyin ol!
( Arxeyin ol: Rahat ol).
Öğlenden sonra kayıt için gerekli olan her şey hazırlanır, bütün evraklar tamamlanır.
Sonra Nuran merakla sorar,
- Emiii, şapka da alacııx?
-Yox şapka yoxdu, okullarda daha şapka taxılmır.
- Xoşuya gedirse, seye bir dene alax, evde dursun.
- Yox yox sağol; men daha eve gedirem.
Nuran o kadar heyecanlı ki; yolda gördüğü herkese okula gideceğini haykırmak istiyor.
Ama önce yakınlarında olduğu Zöhre xalanın bağına gidip ona teşekkür etmek için o tarafa yöneliyor.
“Eğer Zöhre xalaya rastlamasaydım, nenemi dinleyip ortaokula yazılmayacaktım” diye içinden geçiriyor ve ürperdiğini hissediyor.
Sonra daha kayıt yaptırmadığını, sabahı beklemek zorunda olduğunu hatırlayarak, içini bir hüzün kaplıyor.
Zöhre xalanın bağına geldiğinde; Hesen eminin dorğamaç yediğini görüyor.
Bahçede havlayan siyah köpeği görünce yavaşlıyor.
Bunu fark eden Zöhre xala;
-Nuran can , gel gorxma it bağlıdı, bir şey elemez.
-Zöhre xala sağol, eyki seye rasladım, men okula yazılacam.
-Maşallah maşallah çox sevindim, oxu iyi bizim kimin bu gara günneri çehme.
-Hesen emi sen nasılsan?
-Bel, çiğnimi ağırttı, sabahtandı bağı suvarıram, isti de helak eledi.
( Bel : Kürek )
Çiğin : Omuz )
(Helak eledi : Mahv etti.)
Zöhre xalan dorğamaç gayırdı, onu yeyirem, gel sende ye.
( Dorğamaç: yoğurdun, yeşil soğan, maydonoz, isteye bağlı olarak nane … vs ile buluşturulup, içine ekmek doğranıp su ve tuz eklenerek yemek)
Yazın sıcağında tarlada çalışanların tercih ettikleri bir yiyecek. )
-Yox sağol, men aj değilem, eve gidecem, okula yazılacağımı Zöhre xalama xeber vermek için geldim.
-Meyve yığ apar!
- Sağol bizim hayatta da var.
Oradan ayrılan Nuran koşarak eve gelir ve olanları neşe içinde anlatır.
Nene inadım inat, oxuyup neyniyesen, get tikiş nakış öğren!
Akşam eve gelen oğlunu doldurmaya çalışır, ama başarılı olamaz.
- Gızım sabah erkennen gideh , orta okula gayıdıyı yaptırax.
Sabah erkenden kalkan Nuran , hazırlanıp babasıyla okulun yolunu tutarlar.
Oraya vardıklarında aldıkları haber soğuk duş etkisi yapar.
Okul müdürü “ Kayıtlar kapandı, başka öğrenci alamıyoruz” söyleyince Nuran’ın dünyası başına yıkılır, ama yapacak bir şey yok.
Ağlayarak evin yolunu tutar, babası ne kadar teselli etmeğe çalışsa da faydası olmaz.
Akşam evde bir hüzün hakimdir ( nenenin dışında )
-Kızım o radyoyu aç ajansı dinliyek, canıyı sıxma, men seni okula aldıracam.
Sonra radyodan duyulan ses evde bir alkış tufanının kopmasına sebep olur.
- Milli eğitim bakanlığının kararıyla orta okullara kayıt, üç gün uzatılmıştır.
Nuran sevincinden, evde herkesin boynuna sarılıp, yatağına koşar, ama uyumadan sabahı eder.
Erkenden gidip okula kayıdını yaptırır oradan da, kitapçıya gidip bütün ihtiyaçlarını alırlar.
Öğlenden sonra mahalledeki arkadaşlarıyla toplanıp bu mutluluğu paylaşırlar.
Aldıkları kitap ve defterleri beraberce kaplar, yeni önlüklerini yakalarını bir birlerine anlatır ertesi gün okula beraber gitmeği kararlaştırır, heyecanlı ve mutlu bir şekilde ayrılırlar.
O gece Nuran için en uzun gece olur, çantasını ve okul kıyafetlerini tekrar tekrar kontrol eder ve sabahı bekler.
Sabah yeni gün, başlangıç, yeni heyecanla okula başlarlar.
Can dostlar bütün yavrularımıza sağlıklı, mutlu, başarılarla dolu bir ders yılı diliyor, başarılarının ve mutluluklarının her geçen yıl katlanarak çoğalması ve sevgili ailelerine de bu güzellikleri gönüllerince yaşayıp, paylaşmalarını bütün yüreğimle diliyor yürek dolusu sevgiler gönderiyorum.