Büyük ozanımız âşık Veysel’in söylemi ile “Uzun ince bir yoldayım,/ Yürüyorum gündüz gece” dizelerindeki gibi gece gündüz çalışarak 2000 yılında emekli oldum. Çoluk çocuğumuz, büyüyüp, okutup, evlenip yuvalarını kurdular.
Dönem arkadaşlarım, yaştaşlarım;“Daha ne bekliyorsun, Iğdır’a baba yurduna ocağına dön” deyip durdular. Bende dostlarımın arkadaşlarımın bu çağrılarına uyarak 2017 yılında Baba ocağıma dönmeye karar verdim.
Ancak köyüm olan Hakveyis Mahallesi 1999 yılında merkez Alikamerli köyü ile birlikte siyasilerin “oy” hesapları nedeniyle plansız programsız mahalle yapılarak Iğdır merkeze belediyeye bağlanmıştı. Yaklaşık 23 yıldır mahalle statüsünde olduğu ve halde Hakveyis mahallesinin imar planlaması bu güne kadar yapılıp uygulamaya konulmamıştır. Anlayacağınız hala ne köydür, ne de mahalle…
2017’de Belediyeye gidip “Hakveyis Mahallesi’nin İmar planı ne zaman yapılacak” diye sorduğumda; “ Seneye bir ihtimal” cevabını alıp, 5 yıl Hakveyis’in İmar Planı’nın yapılmasını bekledim.
Nihayet 2021 yılı Eylül’ünde baba ocağında tapulu arazimde çizdirdiğim inşaat projesine uygun tek katlı 209 metrekare basımı sokacak evi yaptırmak zorunda kaldım.
Ancak, insanı hak olan Elektrik-Su bağlatmak için ilgili kurumlara başvurduğumda; belediyeden “Yapı Kullanım, Ruhsat” belgesi getirmemi istediler. Bende belediyeden “İmarı 23 yıldan beri yapılmayan sözde “mahallede, “Yapı Kullanım ve Ruhsat” belgesi nasıl alınır bilmediğimden, seneye inşallah imarı planı yapılır benden istenilen evrakları belediyeden alıp elektrik su bağlatırım diyerek evi öylece bırakıp Bursa’ya döndüm.
Mayıs 2022’de Iğdır’a dönüp öncelikle Elektrik abonesi olmak için uğraşıp durdum. Bana Iğdır’a dön diyen arkadaşlarım dostlarım tanıdıklarım, bu defa bana “Adamını bulacaksın” dediler. Kusura bakmayın 71 yaşındayım, adam kim?...
Adam nasıl bulunur bilmiyorum…
Adam derken aklıma Azerbaycanlı Halk aşığı Koca Kartal Mikail Azaplı’nın bir şiiri geldi. Hanı yeri geldiğinde “Adam gibi adam” , “İnsan gibi insan” diye söz ediyoruz ya...
Şairlerimizin, Ozanlarımızın, Halk âşıklarımızın tarif ettiği; adama, insana, rastlarsanız lütfen bana da haber verin, O adımın, o insanın ellerinden öpmek istiyorum..
Âşık Mikail Azaplı, “iki kafiyeli sicilleme divanı” şiirinde “Adam dediğimiz”, “insan dediğimiz” kişi veya kişileri şöyle tanımlamıştır:
Adam var ki; el anası, o şen devran isteyer,
Adam var ki; kalp aynası, meslek vicdan isteyer,
Adam var ki; iltiması duyan, kanan isteyer,
Adam var ki; temennası derde derman isteyer,
Adam var ki; Şer hatası, fitne şeytan isteyer,
Adam var ki; beşer yası, zülm-ü yaman isteyer,
Adam var ki; iddiası kala, zindan isteyer,
Adam var ki; can şifası, şen gülüstan isteyer,
Adam var ki; insan hası, cennetmekân isteyer,
Adam var ki; su sonası yâr, mehriban isteyer,
Adam var ki; kan çalası, iblis oğlu iblistir,
Adam var ki; derde derman, bağ gülistan isteyer.
Adam var ki; muhabbeti, aşkı yanar dünyada,
Adam var ki; sadakati, dostu kanar dünyada,
Adam var ki; sahaveti her vakt anar dünyada,
Adam var ki; adaleti, hakkı danar dünyada,
Adam var ki; hakikati eder fener dünyada,
Adam var ki; şan şöhreti donar, sınar dünyada,
Adam var ki; ibadeti eyler kenar dünyada,
Adam var ki; tabiatı Hâlik sanar dünyada,
Adam var ki; her mihneti, derdi kınar dünyada,
Adam var ki; ünisiyeti yâda konar dünyada,
Adam var ki; yok geyreti, gezer dinar dünyada
Adam var ki; taht-ı revan, hükm-ü cihan isteyer.
*****
Adam var ki; her pusata çatar gider, Azaplı
Adam var ki; harabata batar gider, Azaplı
Adam var ki; yata yata yatar gider, Azaplı
Adam var ki; min min hata tutar, Azaplı
Adam var ki; ana-ata satar gider, Azaplı
Adam var ki; biner ata, tatar gider, Azaplı
Adam var ki; can berata katar gider, Azaplı
Adam var ki; gazamata atar gider, Azaplı
Adam var ki; heyvanata otar, gider, Azaplı
Adam var ki; kâinata satar gider, Azaplı
Adam var ki; yüz hayatı kaytar gider, Azaplı
Adam var ki; gezer sağ can, Hakk-ı divan isteyer.
Kelimeler:
Çalası: pıhtısı, Kanar: anlar, Danar: inkâr eder, Sınar: kırar, Dinar: para, Tutar: yapar, Gazamat: hapishane
Yine Azaplı Mikail bir başka şiirinde bizlere “Adam Kimdir” diye sorup cevabını yazdığı şiirinde kendisi veriyor:
Adam var, dünyayı tarumar koyar,
Adam var, can veren Lokman gibidir.
Adam var, nur seper ışık yandırır,
Adam var, fitnekâr şeytan kimidir.
Adam var, yanına âlim dizilir,
Adam var, emrinden başlar üzülür.
Adam var, dilinden mercan süzülür,
Adam var, zehirli yılan kimidir.
Adam var, vurgundu, bir hakikata.
Adam var, ders diyer, bin hiyanete,
Adam var, son koyar her felakete,
Adam var, dehşetli tufan kimidir.
Adam var, adamda sadakat gezer,
Adam var, yüzünde bin sıfat gezer,
Adam var, Azaplı marifet gezer,
Adam var, yırtıcı heyvan kimidir.
Kelimeler: Başlar üzülür: Başlar kesilir, Vurgundu: Âşıktı, Ders diyer: Ders verir, Son koyar: Son verir,