“Edep güzelliği en yüksek aşamadır” diyen Hz. Ali, gençlerde olumlu ve derin etkiler bırakarak ‘Edip’ bir şahsiyet olma konusunda yine bizlere örnek oluştur.
Sözlük anlamı ile “Edep” kavramı: 1- Hayâ, utanma, 2- Zarafet, nezaket, 3- İyi ahlak güzel terbiye, 4- Edebiyat ilmini içinde barındır.
Her türlü hatadan korunma, sebebini bilme olarak tarif edilmekte olan Edep kavramı; her yönüyle Erdemli insanın sahip olması gereken öncelikli bir kavramdır.
Atalarımız bu kavramın önemine atıfta bulunarak; “Edep bir taç imiş Nur-i Huda’dan, Giy ol tacı emin ol her belâdan” demişlerdir.
“Erdem” kavramının Büyük Türkçe Sözlükteki karşılığı; fazilet, maharet, hüner, liyakat, şeklindedir. Erdemlilik de erdem kavramının içeriğini insanın kendi üzerinde taşıması haldir. Dolayısıyla denilebilir ki; “lider olan insan, erdemli olan ve erdemlilik mücadelesi veren insandır.”
Kendi iç dünyasını değiştiremeyen insanlar başkasını değiştiremezler. Küçük insanlar; ellerine imkân ve fırsat geçtiğinde, emretmeyi çok severler. Emirler, itaatler komutlar sanki bu küçük insan için yaratılmıştır. İş yaptırmanın emir yoluyla gerçekleştirileceğini sanan küçük adamın bir diğer öncelliği de bu yolu denerken iyice zalim ve gaddarlaşmış olmasıdır. Zalimlik yaparak itaat bekleyen bir idareci, zayıf karakterli ve aciz iradelidir. Tıpkı öğretmenin yolunun “dayaktan” geçtiğine inan öğretmen gibi..
Küçük insanların; küçük davranışları da kendilerinde olan akıl ve iradenin yine kendileri tarafından değil de başka mekanizmalar tarafından idare ediliyor olduğunu gösteren bir alarmdır. Konuşan insan, anlattıklarını benliğinde yaşamıyorsa, ortada olmayan bir ağacın meyvelerinin taksimini yapıyor demektir.
Kim inanır böyle bir insanın paylaşımına?..
Günümüz yazarlarının politikacılarının hatiplerinin konuşmaları bu yüzden etkisiz kalmakta, toplum bu yüzden istenilen olgunlukta değişmemektedir. Bu sorunun temelinde değişim istediğimizde “samimi” olmamız yatmaktadır.
Tüm bilginler tarafından dile getirilen; “Ancak kalpten çıkanlar kalbe, ağızdan çıkanlar bir kulaktan girip öbür kulaktan çıkar” şeklinde bir deyiş var.
Avrupa’da bir idarecinin öfke anında bir personele veya halktan birine ceza vermesi yasaktır.
Dünyanın birçok adaletli lideri; bilinen ve sözlerinden liderlik modeli çıkartılan mümtaz şahsiyet Hz. Ali, milletin malını millete dağıtırken son derece hassas davranmıştır. Maaşını alma noktasında bile dikkat gösterecek vicdan ve anlayışta olan bu örnek insan valilerine ve idarecilerine şunları söylemiştir:
“Memurlarınızı seçerken devlet suçlarından sorumlu olanları seçmeyin, devlete millete vefalı karakteri sağlam olanları seçin. Zalim yöneticilere hizmet etmemiş olmalarına dikkat edin. Atamalarda; özellikle güvenlik konusunda araştırma yapmayı ihmal etmeyin. Çıkar beklemeden devletin milletin menfaatlerini konuşabilecek, dile getirecek doğru dürüşt nazik ve cesaretli yöneticileri seçin.”
Hz. Ali “Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmayın. Ve onları azarlamayın. Onlar konuşsun siz susun. Devlet yöneticisi ve memurları olarak bunları bütünüyle uygulayınız.”
Yine birçok şahsiyetler; Erdem Medeniyetinin değişmez hükmündeki maddeleri arasında “Edeb Ya Hu” cümlesini altın harflerle, yaşamları ile işlemişlerdir. Bu gün batı toplumlarının arayıp ta bulamadığı en önemli “yitik kavram” bu söz olsa gerek.
Bir de “Temayül” diye bir kavram vardır. Bir tarafa eğilme, meyletme anlamında olan bu kelimenin;
- Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil etme.
- Bir nesneye, bir varlığa karşı duyulan duyguların belirlediği tutum; duyguların etkisiyle belli bir ereğe girişme isteği,
- Bir tesadüfi değişkene ait değerlerin, belli bir zaman döneminde oluşan bir yöndeki hareketi, gibi anlamları da bünyesinde barındırır.
1- Edepsizleşme temayülü,
2- Devlet malını çalma temayülü,
3- Suratsızlık temayülü,
4- İşçinin hakkını vermeme temayülü,
5- Ak veya kara sakallıya son model arabaları kullanma hevesi temayülü,
6- Sevgi cimrisi temayülü,
7- Irk ve topluluk düşmanı olma temayülü,
8- Birbirini kıskanma ve kin temayülü,
9- Kapris temayülü,
10- Bir birinin derdini dinlememe temayülü,
11- Ne çıkar elde edebilirim temayülü,
12- Çocuk Esirgeme Kurumu'nu, Yaşlılar Yurdu'nu, Darülaceze’yi ziyaret etmeme temayülü,
13- Ölümün, musalla taşının ve kabrin masal gibi geliyor olma temayülü,
14- “Battı balık yan gider, sen mi kurtaracaksın bu ülkeyi” temayülü..
15- Kadınların erkekleşme, Erkeklerin kadınlaşma temayülü,
16- ……..