(Genel Bakış)
Kafkasya’da Rus hakimiyetinin giderek zayıfladığı aşikar.
Ukrayna savaşını büyük bir hezimet olarak okuyorum. Sebebi ne olursa olsun bu savaş cesaret zaferiyle sonuçlandı. Tarihe bir dip not şunu yazacaktır cesaret ve gücün savaşı!
Cesaret her güce yön verir. Bu savaşın bölgede ikinci kaynayan kazan olması Rus halkının devletine itibar kaybı yaşatmıştır. Bazen ne kazandığın değil ne kaybettiğinin önemi büyüktür!
Rusya sakin siyasetinin perde arkasında ,korkularıyla yüzleşiyor aslında ...
İkinci parçalanma ihtimaline ,bölgenin sıcak siyaseti farklı siyasi hamleler doğuracaktır. İç karışıklık göz ardı edilmeyecek bir durum doğurmustur ki,
Rusya içinde olası bir başkaldırış Tüm Türk soylu kardeşlerimizin tam bağımsızlığı demektir.Bölgede Türk nüfusunun artması siyasi konjonktürün bu süreçte değişim sürecini belirleyecek en önemli etkendir. Rusya’yı ikinci parçalanmaya yöneltmesi ve güç kaybıdır Kafkasya’da etkisinin azalacağını yıllar önce dile getirmiştim.Putinin siyasi liderliğinin olması süreci dikkatli ve sabırlı izlemesi hatta bazı çıkışlarını ve etkilerini ertelemesinin altında yatan neden bu elbette.Olası parçalanma Türk birliğine hizmet ettirecektir.Bölgede Türkiye ve Azerbaycan’ın gerek jeopolitik gerek gerek dahili siyasi adımları süreci belirleyecek diğer faktörlerdir .Ermenistan hızlı bir şekilde kan kaybediyor.30 yıl önce işgal ettiği Karabağ topraklarında yapay siyaset izleyerek süreci savaş çemberine sokarak ateşledi.Azerbaycan bu konuda oldukça kararlı işgal altındaki topraklarını özgürlüğüne kavuşturma mücadelesini azimle sürdürüyor. Siyasi ve askeri stratejik hamle üstünlüğü savaş meydanında stratejik yüksekliklerin yeniden Azerbaycan topraklarına katılması Türk dünyası adına, yaralı yurtların özgürlüğü ve diğer Türk yurtları için umut vadetmektedir. Karabağ savaşı dünyadaki güçler şekillendikçe Türk varlığının önemi, coğrafyası ve soydaş bütünlüğü açısından yakın tarihin en önemli olayıdır.Savaş için arkasındaki güçlere güvenen ermenistan dış politikasında savaş hezimetin ki kabul edemediği bir durum sergilemiştir.Avrupadaki Azerbaycan konsolosluklarına diaspora gücüyle fiziksel güç cirkinliklerinde bulunması ,savaşın İrevan topraklarının da güvenliğini göz ardı ettiğinin sonucu olacaktır. Tarihi Revan (İrevan)toprakları biliniyor ki aslında batı Azerbaycan topraklarıdır Azerbaycan’ın Devlet politikası tarihi ve ebedi toprağımız diye bu durumu tarihsel, insan hakları hukuku ve bir çok tarihi yapıtla ortaya kanıt olarak koymuştur.Ben inanıyorum ki ilerleyen süreç, tarihi toprakları Azerbaycan’a kutlu zaferler kazandıracaktır!
İran stratejik hatalar yaparken en büyük korkusu olan Türkleşme ihtimaline karşı halkı baskı, zulüm ve din politikasıyla halkını isyana sevk ettirmiş, gelişi, güzel siyasi hamlelerin çokluğu İran hükümetini zayıflatmış milletine bıkkınlık vermistir.Bölgedeki çıkar politikası ve ezeli Türk düşmanlığı ermenistan gibi gayri kanunu dış politikasına askeri,Siyasi,ekonomik ve manevi desteği içinde yaşayan yıllar öncesinde savaşmadan gasp ettiği Azerbaycan topraklarında yaşayan Azerbaycan Türkünün baş kaldırışı ve isyanına neden olacaktır.İran bu tehlikenin çok iyi farkında. Durumu Rusya’yla benzerlik gösteriyor.Güney Azerbaycan topraklarında bugün 45 milyon Azerbaycan Türk’ü yaşıyor. Sonucun tahmini zor olmasa gerek!
Türkiye iç siyasi yapısında sancılı bir süreç içine sokulmuş olmasını Türkiye’de Kurtuluş savaşı öncesi oluşan Türk Milliyetçiliği Kuva-i Milliye hareketi yeniden can bulmaya başlamıştır.
Atatürk’ün kurduğu milli düşünceli parti pkkhdp olarak yön değiştirince ,yanlış muhalefeti sonucu ,20 yıl aynı hükümetin idaresine mahkum edilmiş bir Türk Milleti bıkkınlığı oluşmuştur. Kurulan ve var olan parti politikalarının basiretsizliği Türk milletini çıkmaza soktuğu zaman diliminde, Prof.Dr.Ümit Özdağ liderliğinde kurulan ZAFER partisi ülke siyasetine yeni bir bakış kazandıran Kuvay-i Milliye ruhunu canlandıran ve kararlı siyasetiyle hem ülke siyasetine yön ,hem Türk Milliyetçiliğinin yeniden doğuşuna neden olması sandıklarda ülke içi ve dışı tüm politikanın müspet anlamda yön tayini yapacağın net bir tablosudur. Sandıktan diğer partilerin şok etkisinde kalacağı inancındayım. Türkiye, genç nüfuslu bir ülke. Gençler ,Türk Milletinin iradesini,ruhunu ,vizyonunu Sayın Özdağ’ın karanlığın içinde beliren bir güneş ve ideal lider olduğunu belirtiyor. Bence ülkemiz siyasi figürlerini düşünecek olursak haksızda sayılmazlar...
Sokak nabzı tutabilen tüm siyasiler ve partiler bunun farkında olduğundan Zafer partisine baskı ve engeller ve garip lakin seçmen gözünde hayli komik duruma düştükleri bir tablo oluşturmaktalar. En büyük baskı ise basın yasağı ...
Basın bir ülkede tutsak olmamalı, tarafsız ve eşit mesafede Millete veri sunmalıdır.
Ülkenin bir çoğu uyuyor diye düşünmüyorum.Lakin, tüm hayat faaliyeti TV. Olan bazı bireyler ülkenin güllük gülistanlık olduğunu düşünmekte. Sayı azımsanmayacak kadar büyük. Ülkedeki kaçak ve sığınmacılar ülke güvenliğini,ekonomisini,hukukunu,sağlık birimlerini, emlak ihtiyaçlarını felç etmiş durumda.Ülkemizin ilk ve en önemli sorunu öncelikle sığınmacı ve kaçaklar problemidir. Devlet ve Milletin güvenlik sorunudur. Gidişleri ülkemizin ayrıca ekonomik rahat bir nefes alması demektir Ve bir çok problemin çözüm kolaylığıdır.
Türk’ü Türk yönetmeli mantığı gençleri bu partide güç birliği yapmalarına sebep vermekte.Zafer partisi Türk milletinin iradesinin savunmakta ,Milletinin sesi ,yüreği olduğunu her geçen gün kanıtlamaktadır!
Her genç bir meşaleden sorumludur.Ülkemiz karanlıktan aydınlık yarınlara onların ve tüm Milletimizin katkılarıyla çıkacaktır.
Milletinin iradesini hiçe sayanlar siyasi hezimetin alasını sandıklarda yaşayacaktır.
Bölgede büyüklerin stratejik savaşı, politik anlamda devam ederken yeni dünya düzeni oluşacaktır.Düzen kurula dursun ,asıl mesele üzerinde yasadığımız dünya yaşlandı. Bu yeni ve farklı bazı olumsuzlukları beraberinde getirecektir. Küresel ısınma dünya milletlerinde bir çok yeni gölge ve ihtiyaç doğuracaktır.Göç dalgaları su kaynaklarına doğru yönelecek,kıtlık,bazı bitki ve hayvanların neslinin devamı için imkansız bir hal alacaktır. Deniz ,akarsu, göl ...kimyasal kirliliği ve yangınlar bu süreci hızlandıracaktır. Millet olarak törelerimizle yaşayabilseydik, doğanın kutsallığının bilincinde olurduk. Dünyayı yaşanılır hale getirmek için duyarlı. Olmak zorundayız.
Bilekalınız!