Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, İran'ın 16 kilometre batısında ve Ermenistan'ın 32 kilometre güneyindedir. Türkiye, Ermenistan, Nahçivan Özerk Cumhuriyeti, İran devletlerinin birleşimi ve sınırında bulunmaktadır. Dört devletin kesiştiği, üç devlete sınır dünyada başka bir örnek yoktur.
Ağrı Dağı 5.137 metrelik rakımıyla, Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Küçükağrı dağı, Ağrı Dağı'nın güneydoğusunda yer alan 3896 m yüksekliğindedir. Büyük Ağrı ile Küçük Ağrı arasında 14 km uzunluğundaki Serdarbulak geçidi ise 2687 metre yüksekliğe ulaşır.
Ağrı Dağı, Yahudilik ve Hristiyanlık inançlarına göre Büyük Tufan'dan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır. Ağrı Dağı bir çok efsane, roman ve filmlere konu olmuştur. Dünyada yaşayan 2 milyar 600 milyon Hristiyan, 17 milyon Yahudi tarafından kutsal kabul edilmektedir. Ağrı Dağı Ermeniler tarafından Ermeni ulusal kimliği ile özdeşleştirilen, Ermeni ulusunun sembollerinden sayılan ve bu haliyle üzerinde hak iddia edilen bir dağdır. Ermenistan'da pek çok resmi ve gayri resmi kuruluşun armasında Ağrı Dağı figürüne rastlamak mümkündür.
Dünyaca meşhur Türkiye’nin en yüksek dağı Ağrı Dağının zirvesi dahil %65'lik bir kısmı Iğdır ilinde, kalan %35'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir. Maalesef durum bu iken gerek ülkemizde gerekse dünyada kimse bu durumdan haberdar değil. Hatta Iğdır insanın bile çoğu bundan bihaber durumda. Ağrı Dağı Iğdır ilişkisini başta Iğdır insanı olmak üzere tüm Türkiye ve dünya insanına tanıtmak ve anlatmak zorundayız. Bunun için tüm Iğdır insanına, resmî kurumlara, sivil toplum örgütlerine büyük bir görev düşüyor.
Ağrı Dağı Iğdır ili değince herkesin bunları bilmesi lazımdır:
1 - Iğdır ili şimdiki yerine 360 yıl gelmeden önce Ağrı Dağının Kuzey yamacı “Korhan Yaylasında” kurulmuştur.
2 - M.Ö.4000 yılında kurulan 24 Oğuz boyundan Iğdır boyunun adını taşıyan Iğdır şehri 1664 yılında yaşanan Ağrı depremi ile büyük kayıplar verdi. Arkasından 2 Büyük Ağrı depremi 1840 yılında yaşandı.
3 - Hayata kalanlar Baharlı ve Sultanabat bölgelerine gelip şimdiki Iğdır şehrini Iğdırmava’da kurdular.
4 - Türk boylarının Ağrı Dağına gelip Iğdır şehrini kuramlarındaki en önemli sebep göçebe olmaları, Ağrı Dağını “Türkmen Otlağı” görüp, Ağrı Dağını Türkistan’daki Tanrı ve Altay Dağları ile özdeşleştirmelerdir.
5 - Şimdiki Iğdır şehri 360 yıllık yakın tarihidir. Eski Iğdır şehri 1664 depremi sonucu 5664 yıllık tarihi geçmişi ile Ağrı Dağının bağrında yatmaktadır.
6 - Iğdır Ağrı Dağının gölgesinde kurulmuş Ağrı Dağının göğsündeki bir gerdanlık gibidir.
7 - Iğdır’ın hangi noktasına giderseniz gidin Ağrı Dağını o büyük muhteşem büyüklüğü ve görkemi ile görebilirsiniz.
8 - Nuh Tufanı sonucu Hz. Nuh Peygamber ve mahiyetindekiler Iğdır ovası ( Sürmeli Çukuruna) inip burada tarım yapıp, çoğalıp dünyaya Iğdır ( Sürmeli Çukurundan) yayıldılar.
9 - Iğdır bu açıdan tüm insanlık ve canlı hayatın ikinci yaşama kavuştuğu bir yer olup, tüm dünya Iğdır insanın doğal hemşerisi sayılır.
10 - Ağrı Dağının Kuzey yamacı canlı hayat daha yoğundur.
11 - Ağrı Dağı'nın etrafında çeşitli tür ve renklerde yılkı atları bulunuyor. Türkiye'nin en yüksek rakımlı dağı olan Ağrı Dağı eteklerinde yaşayan yılkı atları, bölgeye farklı bir güzellik katıyor.
12 - Iğdır ili orman bakımından yoksundur. Orman ülke savunması için önemlidir. 1917-1920 yıllarında Iğdır insanı Ermeni güç ve çetelerinden tamamen yok olmaktan Ağrı Dağı ve onun devamı olan Kireler korumuştur.
13 - Ağrı Dağının bağrından çıkan Bulakbaşı Karasu Iğdır ovasına hayat vermektedir.
14 - Ağrı Dağı Milli Parkı 2004 açılmış olup yüzölçümü 88.015 hektar (880,15 km2) olan Ağrı Dağı Millî Parkı Türkiye'nin en geniş olanıdır.
15 - Iğdır küçükbaş hayvancılık yetiştirilmesi bakımından 81 ilin içinde 10 sırada olup, Ağrı Dağı yaylacılık açısında Iğdır için çok önemlidir.
16 - Ağrı Dağı Milli Parkı: Alan, bitki ve hayvan tür zenginliği, peyzaj ilginçliği, volkanizma ile ilgili ilginç yer şekilleri, jeolojik özellikleri, sulak alanları, turizm ve dağcılık potansiyeli ile dikkat çeker.
17 - Ağrı Dağı bünyesinde bir çok çeşit endemik bitki ve yaban hayvan türünü barındırmaktadır.
18 - Ağrı Dağı yürüyüş sporları ve dağcılık açısından önem taşımaktadır. Olta balıkçılığı, yamaç paraşütü, fotoğrafçılık amacıyla gelen turistleri ağırlamaktadır.
18- Ağrı Dağı Nuh tufanına ev sahipliği yapması efsanevi özelliği dolayısı ile büyük inanç turizmi potansiyeline sahiptir.
19 - Osmanlı devletini kuran Kayı boyu aşireti bir süre Iğdır’da kalmış, Osmanlı devletinin temellerini Iğdır’da atmıştır.
20 - Bazı kaynaklarda Osmanlı devletinin kurucusu Osman Beyin Iğdır’da doğduğunu söylemektedir.
21 - Cengiz Hanın torunu İlhanlı devletinin kurucusu Hülagu Han yazlık sarayını Ağrı Dağı eteklerindeki yazlık sarayında geçirirdi.
22 - Hülagü’nün yaptırdığı bu “Alatağ” yazlık sarayı, Iğdır’da Ağrı Dağı sırtlarındaki Serdar Bulağı bölgesinde idi. İlhanlılar yazın burada yaylayıp İran ve Anadolu’yu idare ederken para kestirmişlerdir.
23 - Ak Koyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın merkez Tebriz’in yanında kışlık olan merkezlerinden biri de Iğdır Sürmeli Çukuru’nda bulunmakta idi.
24 - Ahura (Akhura) yerleşimi, MÖ II. Yüzyılda Artsah Krallığı zamanında bir dini ibadet merkezi olarak kurulmuştu. Bir manastırı bulunan Ahura, 1840 yılında Ağrı Dağı'nda meydana gelen yer sarsıntısı ile dağdaki kayma sonucu toprak altında kalmış ve bu olayda köy nüfusu ve hayvanları da yok olmuştur. Daha sonra burada kurulan yerleşim, 1965 yılında "Yenidoğan" adıyla köy statüsüne kavuşmuştur.
25 - Meteor Çukuru Iğdır: Korhan Yaylası’ndaki bu çukur 1892 yılında bir göktaşının düşmesiyle meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Dünyada büyüklük ve derinlik açısından Arizona’daki Barringer Krateri’nden sonra 2. Sırada gelir. Genişliği 35 metre, derinliği ise yaklaşık 60 metredir. Çukurun etrafında birçok işlenmiş taşa da rastlamak mümkündür. Zengin doğa manzarası ve çiçek zenginliğiyle dikkat çekicidir.
26 - Görülmesi gereken yerlerden birisi de Buz Mağarasıdır. Mağara Küçük Ağrı dağının eteklerinde, Doğubayazıt'ın Hallaç köyüne 3 km uzaklıktadır. Halkın Buzluk adını verdiği mağaranın tavan ve duvarlarından damlayan sular donarak buz tabakaları oluşturur.
27 - Ağrı Dağı Güney’den Iğdır İli Karakoyunlu ve Aralık ilçesin de bir set oluşturarak, Bölgede yumuşak bir Akdeniz iklimi oluşmasına sebep olmuştur.
28 - Ağrı Dağı sayesinde Iğdır bölgenin Çukurova’sı olmuştur. Mikrodalga iklim bu sayede oluşmuştur.
29 - Iğdır Nahçivan kapısı ile Türk dünyasına açılan bir kapıdır.
30 - -Çok önemli askeri, stratejik ve ekonomik kavşakta bulunmaktadır.
31 - Iğdır eski ipek yolu üzerinde bulunmaktadır. Zengezur koridoru kara ve demiryolunun açılması ile Iğdır, gelecekte önemli bir lojistik üst olacaktır.
32 - Ağrı Dağının Iğdır tarafında nem ve yağmur daha çoktur. Iğdır tarafında nem ve yağmur yüzünden canlı yaşam daha fazladır.
33 - Göç kuşlarının yolu üzerindedir. Ağrı Dağında Ponza taşı ve daha bulunup tesbit edilmesi gereken nice yeraltı zenginliği mevcuttur.
34 - Iğdır’ın savunmasında Ağrı Dağı, Kireler ve Aras nehrinin yeri tartışılmaz.
35 - Iğdır çok önemli askeri, stratejik ve ekonomik kavşakta bulunmaktadır. Ağrı Dağı onlarca orduya bedel doğal bir settir. Rus ve Ermeni ilerleyişi Ağrı Dağı sayesinde durdurulmuştur.
36 - Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk Iğdır’a: “Türk Kapısı” demiş, Iğdır ve Ağrı Dağının önemini çok iyi görmüştür. Bunun için 1932 yılında Nahçivan sınırından toprak ile Küçük Ağrı Dağını İran devletinden alarak topraklarımıza dahil etmiştir.
37- Büyük Önder Atatürk’ün öngörüsü sonucu Ağrı Dağı dağ bütünlüğü Türkiye’ye geçmiş, kaçakçılık önlenip sınır güvenliği sağlanmış, Iğdır Nahçivan’a sınır olmuş, Türkiye Iğdır üzerinden Türk dünyasına açılmıştır.
Dünyada hiç bir şehir yoktur ki gölgesindeki dağ ile bu kadar özdeşleşsin. Ağrı dağı Iğdır için sayılmayacak kadar önemli bir yere sahiptir. Ağrı Dağı Iğdır için olmazsa olmaz ona değer katan, hayat veren en önemli sebeptir. Ancak durum bu iken başta kendi insanımız olan Iğdır halkı, Türkiye ve bütün dünya ya bunu anlatamamış, kendimizi tanıtamamışız. Dışarıda sorduğunda büyük bir kısım Iğdır’ı ova olarak biliyor halbuki Iğdır’ın yüzölçümünün % 74 dağlık, % 25’i ovalık alandan meydana gelip, yaklaşık 6000 bin yıllık eski Iğdır şehri Ağrı Dağının bağrında yatıp gün ışığına çıkmayı bekliyor. Ağrı Dağının zirvesi dahil % 65 hissesi de Iğdır iline aittir. Ağrı Dağı adını Ağrı ilinden almamıştır Ağrı Dağı adını Ağrı iline vermiştir. Kaldı ki, Ağrı ilinin eski adı Ağrı değil Karaköse’dir.
Her Iğdır insanı, resmî kurumlar, sivil toplum örgütleri Ağrı Dağının Iğdır’ın çok önemli bir parçası olduğunu, Ağrı Dağının Iğdır ili ve insanı üzerinde tarihi bir öneme sahip olduğu, bir bütün parçaları olduğu, Ağrı Dağının Iğdır ilinin geçmişi ve geleceğinde büyük bir yere sahip olduğu, Ağrı Dağının Iğdır ve ülkemizin gelişmesi ve tanıtımında çok büyük bir potansiyeli içinde barındırdığını, bu gerçeği tüm Iğdır insanı, Türkiye ve dünyanın bilmesi gerektiğini önce kendi insanımıza tüm Türkiye ve dünya ya anlatmamız ve tanıtmamız lazım. Ağrı Dağının gölgesindeki tarihin ve doğanın beşiği Serhat şehri Iğdırlı kardeşlerime yürekler dolusu selam, sevgi ve muhabbetlerimi yolluyorum. Hoşça kalın, dostça kalın.