Birçok cami derneğinde okuma günü düzenlendi veya davet edildim. Bazı cami hocalarına da kendiliğimden kitap imzalayıp verdim. Başka zaman bize imamlık/öncülük taslayan hocalardan, kitap konusunda da öncü rolünü üstlenerek yazardan imzalı ilk kitabı almasını beklerken, kitaba oldukça mesafeli durduklarını gördüm. Kitap imzalayıp takdim ettiğim bir hocaya da aradan bir yıl geçtikten sonra, bir karşılaşmamızda dayanamayıp sordum:
“Hocam geçen sene size bir imzalı kitabımı takdim etmiştim...” Hoca pişkin pişkin, okuma fırsatı bulamadığını söyledi.
Yine bir Cuma namazı vakti... Hoca vaaz diyor: “Batı’lı bir ilim adamı, kandan beslenen ve bazen de ısırdığı insanların ölümüne sebep olan sivrisineğin, saniyede yüzlerce defa kanat çırpması üzerine bir araştırma yapmış.” Buraya kadar ilgiyle dinlerken, hocanın konuyu nereye bağlayacağını veya bunun üzerinden nasıl bir yorum yapacağını merak ediyordum. Meselâ, Batı’lı ilim insanları bir saniyede en az beş yüz defa kanat çırpan sivrisinek üzerine araştırmalar yaparken, bizim (Müslüman) ilim insanları, Bakara Suresi 26. ayetteki sivrisinek vurgusuna niçin ilgisiz kaldıklarına dair hocanın bir bağlantı kurmasını bekledim. Bir hayat nizamı olan dini, belli ritüel ve zikirlerle sınırlayan hoca bildiğinden şaşmadı. Güya, bu araştırmayı yapan ilim adamı, saniyede bilmem kaç yüz defa kanat çırpan sivrisineğin çıkardığı sesi yavaşlatarak dinlediğinde, Müslümanlar gibi, “Allah, Allah” diyormuş.
Ve fikri neyse zikri de o olan hoca oturduğu kürsüden gürledi: “Ey Müslüman! Sivrisinek bile kanat çırparken Allah... Allah...” diye zikrediyor. Sen acaba Allah’ı ne kadar zikrediyorsun!”
Biz, “Allah’ı zikretmek”ten; yere ve göğe bakarak akletmeyi, düşünmeyi, okuyup araştırmayı, adil olmayı, kul hakkı yememeyi, sevgiyi ve hoşgörüyü anlarken, hoca, sabahlara kadar dua edip tesbih çekmeği anlamış olabilir. Gerektiğinde Hz. Peygamber’e bile itiraz edebilen zamanın Müslümanından, yanlış konuşan hocaya dahi itirazı, “Allah’a baş kaldırı” olarak yorumlayan bir çağdaş Müslüman anlayışına doğru irtifa kaybettiğimizden, ben de hocanın her zamanki herzelerini yutkunarak dinlemiş oldum.
Bir başka tanıdık imam/hoca bayram misafirim... “Yaşanılan hayattan bir parça camiye taşıyabilmelidir hoca” diyorum üstüne basa basa. Genç hoca, bu nasıl olacak, dercesine gözlerimin içine bakıyor. Artık hep aynı bildik şeyleri dinlemekle geçirdik bir ömrü nerdeyse... Yeni bir şeyler söylemeniz gerekiyor, diyorum bizim hocaya. Din adına konuşan ve kendini “din adamı” olarak gören sizi eleştirenlere kulak kabartırsanız, eksiğinizi, hatanızı görür, kendinizi tamamlamaya çalışırsınız. İslâm, sizin imamlık mesleği için elzem olan bilgi ve naslardan ibaret değildir. Hayata, dünyaya, insana ve insanlığa dair her konuda diyecek sözü olan İslâm’ı, cami dışına taşıyabilmek veya yaşanan hayatı bütün sorunlarıyla cami içine sokabilmek için bildiklerini hem güncelleyecek hem de güçlendireceksin. Başka bir ifadeyle, çağdaş insanın dinden beklentilerine cevap verecek donanımda olman lazım, diyor ve ilave ediyorum: Dünyanın gidişatına, insanlığın mevcut ve gelecekteki durumuna kafa yoran ve yormuş olan, E.Kant’tan K.Marx’a, E. Fromm’dan Z. Bauman’a, M. İkbal’den A. Şeriati’ye, C. Meriç’ten Ş. Mardin’e kadar uzanıp giden düşünürleri okuyacaksın hoca!
Camide bazen kürsüden, bazen minberden bize tepeden bakan hoca, kelimenin tam anlamıyla bildiğini okudukça okuyor... Bazen galeyana gelip şiddetli ve hiddetli bir şekilde cemaati eleştiriyor, yargılıyor ve cehennemle korkutuyor. Ses çıkaramıyoruz, kendisine de birazcık ayna tutması gereken hocaya, ayna tutamıyoruz. Meydan onun... Bir defasında görüntüsüyle kendine “din âlimi” payesi biçen ama minberde gerçekten saçma sapan konuşan birine dayanamayıp sesimi yükselttiğimde, en yakınlarımdan birisi, “hocaya saygısızlık yaptın” demesi üzerine, ben de ”hoca müsveddesi bir adamın dinime saygısızlık yapmasına senin gibi rıza gösteremezdim” dedim.
Şimdi kendi mahalim ya da mahallemde olmanın verdiği cesaretle kendimi serbestçe ifade edebiliyordum. Gayem, istikbal vaat eden seni okumaya teşvik etmektir sevgil hocam. Sadece senin diğerlerinden bir farkın olabilmesi için değil, camiye gelen ve gelmeyen, hatta başka bir dine inananlara bile, hakkıyla öğrendikçe insana huzur ve mutluluk veren bu dini sevdirebilmen ve de cahillerin, din istismarcılarının elinden kurtarabilmen için senin dışındaki dünyayı da okuman lazım hoca, okuman lazım!