Genel olarak Türk demek, güçlü, kuvvetli manasında kabul edilir. Kaşgarlı Mahmut, Türk adının Türklere Allah tarafından verildiğini ve bu kelimenin “gençlik, olgunluk ve kuvvet, kudret çağı” anlamına geldiğini söyler. Türk bir kabilenin bir etnik kökenin adı değil Türk demek bir milletin adıdır. Türkler kendilerine hakimiyetin ve hükmetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine (bağışlandığına) inanmaktaydılar. Bu duruma “kut” anlayışı denilmekteydi. Mesela Oğuz Kağan destanında, Oğuz Han hükümdar seçildikten sonra “Gökyüzü bayrağımız, güneş otağımızdır” demiştir.
Türkler güneşin doğup battığı her yere barış ve huzur götürmüşler. MÖ. 220 Asya Hun İmparatorluğunu kurmuşlar. Onlu sisteme göre ordular kurarak dünyada düzenli orduların temelini atmışlar. Çinileri dize getirmişler Çiniler Hun akınlarından korunmak için tarihi Çin Seddini inşa etmişler. Üç kıtaya hüküm ederek onlarca İmparatorluk, devlet, beylik ve Cumhuriyet kurmuşlar. Türk adıyla ilk kez Göktürk devletini kurarak Göktürk Alfabesini daha donra Uygurlar Uygur Alfabesini ve Göktürk anıtını dikmişler. 12 hayvanlı takvimi kullanarak Ötkeni başkent yapıp, Orta Asya ata yurdumuzu şenlendirmişler. Bu gün dünyada 14 Özerk Türk Cumhuriyeti 7 bağımsız Türk devleti ve en az 300 milyon Türk bulunmaktadır.
Kavimler göçü ile derebeylik sistemini yıkmış Self köle Avrupa köylü kölelerin azad edilmesine, Batı Roma’nın yıkılmasına, Doğu Roma’nın haraç ödemesini sağlamışlar. Atila tarihte “ Tanrı’nın kırbacı “ olarak nam salmıştır.
Türk milleti Rusların önünde set olarak onların Güney’e inmesine engel olup, onların küçük bir kinezlik olarak kalmasına sebep olmuşlar. Doğuda Moğal Batı’da Haçlı barbarlığı ve istilasına göğüs gerip onlarla ölümüne mücadeleye girişmişler. Doğuda Moğol Barbarlarının istilasına Batı’da Haçlı yobazlarına göğüslerini siper etmişler. Tarihin en kadim devletleri olan Persler ( İran) ile Afrika’daki Mısır ve kuzey Afrika ‘da hakimiyet kurarak yüzlerce yıl süren Türk devletleri ve hakimiyetini burada sürdürmüşler. Hindistan’da birçok devlet kurarak İslam’ın bayraktarlığını yapıp İslam dininin koruyuculuğunu üstlenmişler. Taç Mahalı, Süleymaniye’yi ve Selimiye Camileri ile İslam dininin mührünü geniş coğrafya ya yaymışlar.
Dandanakan savaşı ile 1040’da Büyük Selçuklu İmparatorluğunu, 1071 yılında Malazgirt savaşı ile Anadolu kapılarını Oğuz Türklerine açmışlardır. Oğuz boyunun asil 24 boyu üç kıtada Türk Alp Erenler’inin at nallarını ve pusatlarının sesi Bozkurt ulamasını güneşin doğup battığı her yere götürmüşler. Doğu Roma İmparatorluğunu Miryokefelon savaşı ile dizginleyerek Anadolu Selçuklu devletini haşmetini ispatlamışlar. 1299 yılında Osmanlı İmparatorluğunu kurarak I. Kosova, II. Kosova, Niğbolu, Varna savaşları ile Balkanlar’da Avrupa’ya doğru ilerlemişler.1453 yılında Fatih Sultan Mehmet ile Doğu Roma’yı tarihin karanlık sayfasına gömerek İstanbul’u fethetmişler. Tarihte ikinci defa çağ açıp çağ kapatmışlar. Viyana kapılarına dayanmışlar.
Türkler Ehlibeyt düşmanı Emeviler’den Kerbela’nın hesabını sormuş, Abbasi Halife’sinin önce koruyuculuğu, sonra hilafetin sahibi olmuşlar. Avasım bölgesi ve Samara’da sınır boylarında İslam’ın koruyucu askeri olmuşlar. Selefi ve Vahhabi düşüncesi karşısına Ehlibeyt dostu ve koruyucusu olmuşlardır. Çekirge yiyen Mehmetçik Arabistan çöllerinde Çöl Arslanı Ferhat Paşa ile İngilizlere aman vermemişler.
Arabistan’ın kızgın çöllerinde, Kafkasya, Balkanlar, Kuzey Afrika, Güney Azerbaycan’da, eksi 30 derecede Sarıkamış’da, Kore, Kıbrıs, Kuzey Irak’ta bu Türk’ün yiğit evlatlarının “ Allah Allah nidası” gök kubbeyi inletmiştir. Çaka Bey, Barbaros, Oruç Reis, Piri Reis Hint Okyanusu ve Akdeniz’i Türk gölü haline getirmişler. Kıbrıs ve Malta’yı Korsanlara dar ederek ABD’ye haraç ödetmişler. Burayı Fransız, İtalyan, İspanyol ve Portekiz istilacılarına mezar etmişlerdir.
Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk Önderliğinde bu asil millet bu kahraman Mehmetçik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Büyük emperyalist güçlere ve onun piyon işbirlikçileri vatan hainlerine geçit vermemiştir. En zayıf anında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, İrfan ordusu ile Çanakkale’de, Subay ordusu ile Sakarya savaşında, Mehmetçikle Büyük Taarruz’da, düşmanı yurttan kovarak, komutanları N.Trikopis’i esir almışlardır.
Türk milletini Anadolu’dan atıp esir ve manda yönetimi kurmak isteyen Emperyalist büyük güçlere Türk Milletinin Önderi; “ Ya İstiklal ya ölüm demiş. Bir millet esir olmaktansa ölsün daha iyi demiş.” Atasına güvenen bu asil Türk milleti onun yolunda onun yanında yer almıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulunca eğitim, kültür, sanat, siyasi, askeri, ekonomik ve birçok alanda devrim ve inkılaplar yapılarak, Çağdaş Türkiye Cumhuriyetine rota çizilmiştir.
Bu millet devletin bekası ve geleceğine bir helal gelmesin diye milliyetçiliği dünya da en son kabul eden bir millettir. Bu ülkede doğan veya vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk Milletinin asil evladır. Türk milliyetçiliğinde ırkçılık, ayrımcılık ve ötekileştirme yoktur. Türklük genel bir kavramdır. Biz Türk milleti ırkçı değil Atatürk Milliyetçisiyiz. Anadolu halkları, Türkiyeli gibi uyduruk bize uymayacak söylemleri kabul etmiyoruz. Bu toprakların üzerinde ve dünya da yaşayan 300 milyonun üzerinde rengi, teni, cinsiyeti, inancı ne olursa oldu kendini Türk Milleti kabul eden, Dünya tarihinde kendine haklı bir yer almış, Asil, Soylu bir Türk Milleti var.
Tarihten Türk’ü çıkarırsanız tarih diye bir şey kalmaz. Üç kıtada kilometrelerce topraklara da hakimiyet kurmuşuz. Biz şehidimizin al kanının gökyüzünde yıldız ve Hilal’e yansıması ile, dünyanın en güzel ve en asil bayrağına sahip olmuşuz. Yer yüzündeki yansımamız gök yüzüne yansıyarak, Türk bayrağını oluşturmuş. Bir Azerbaycan Türk’ünün yüreğinden diline dökülen o sözü bir kez daha sesli söylüyoruz. Ve diyoruz ki; “HARAY HARAY MEN TÜRKEM” Türklüğü yer yüzünden silseler bile, her kafalarını kaldırdıklarında, gök yüzüne yansıyan, bayrağımızı, ay yıldızlı hilalimizi göreceksiniz. Sözümü bu milletin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü ile bitirmek istiyorum. “ Ne Mutlu Türk’üm Diyene..”